Voyager 1, 1977 yılında fırlatıldığından bu yana insan yapımı en uzak uzay aracı olarak görevini sürdürüyor. Şu anda Güneş Sistemi’nin sınırlarının ötesinde, yıldızlararası uzayın derinliklerinde bulunan bu eşsiz uzay aracı, 15,4 milyar mil (yaklaşık 24,9 milyar kilometre) uzaklıktaki yolculuğuna devam ediyor. Ancak, 47 yaşındaki Voyager 1, artık sınırlı güç kaynakları ve eskiyen ekipmanları nedeniyle giderek artan teknik zorluklarla karşı karşıya. Özellikle bu yıl, cihazın iletişim sisteminde yaşanan sorunlar, bilimsel operasyonların aylarca durmasına neden oldu. Neyse ki, mühendislerin özverili çalışmaları sonucunda, Voyager 1 yeniden veri toplamaya ve Dünya’ya iletmeye başladı.
Voyager 1’in iletişim sorunları ilk olarak 2023 yılının Aralık ayında ortaya çıktı. Telemetri modülasyon ünitesi adı verilen bir sistemin uçuş veri sistemine bilgi aktaramaması, cihazın bilimsel verileri Dünya’ya iletmesini engelledi. Bu durum, mühendislerin uzun ve karmaşık bir çözüm sürecine girmesine neden oldu. Sorunun kaynağının, cihazın 1970’lerde üretilmiş bir çipindeki arıza olduğu belirlendi. Ancak, bu çipi değiştirmek mümkün olmadığından, mühendisler işlevlerini cihazın diğer çalışan bileşenleri arasında yeniden dağıtarak yaratıcı bir çözüm geliştirdi. Bu müdahaleler sonucunda, Voyager 1’in bilimsel enstrümanları 2024’ün Haziran ayında yeniden aktif hale getirildi.
Sorunlar bununla sınırlı kalmadı. Ekim ayında, cihazın bir radyatörü açması, güç tüketimindeki artış nedeniyle bir hata algılanmasına yol açtı. Bu hata, uzay aracının koruma modunu devreye sokarak X-band radyo vericisini kapatmasına neden oldu. X-band vericisi, Voyager 1’in Dünya ile yüksek güçlü iletişimini sağlayan kritik bir bileşen olduğundan, bu durum bilimsel verilerin iletimini tamamen durdurdu. Bunun yerine, çok daha zayıf bir sinyal iletimi sağlayan S-band sistemi devreye girdi.
Mühendisler için en büyük zorluk, S-band sinyalinin Dünya’daki alıcılar tarafından tespit edilip edilemeyeceğiydi. Neyse ki, sinyalin bulunması ve iletişimin geçici de olsa sağlanması mümkün oldu. Ancak, X-band vericisini yeniden aktif hale getirebilmek için arızayı tetikleyen sorunun kaynağı belirlenmek zorundaydı. Yapılan detaylı incelemeler, bu durumun radyatörlerin enerji tüketimiyle ilgili olduğunu ortaya koydu. Voyager 1’in güç jeneratörleri, her yıl yaklaşık 4 watt kaybediyor ve bu nedenle enerji yönetimi her geçen yıl daha kritik hale geliyor.
Göreve dönüş ve gelecek zorluklar
Kasım ayının başlarında, mühendisler X-band vericisini yeniden aktive etmeyi başardılar. Voyager 1, Kasım ayının ikinci haftasından itibaren bilimsel verileri Dünya’ya göndermeye yeniden başladı. Son olarak, uzay aracının üç yerleşik bilgisayarını senkronize eden sistemin sıfırlanması gibi birkaç küçük düzeltme tamamlandığında, cihazın tam operasyonel kapasitesine ulaşacağı belirtiliyor.
Voyager 1, şu anda orijinal 10 bilimsel enstrümanından yalnızca dördünü kullanıyor. Ancak bu sınırlı ekipmana rağmen, uzay aracının topladığı veriler, yıldızlararası ortamın anlaşılmasında hayati bir rol oynamaya devam ediyor. Öte yandan, her yıl azalan güç kaynakları ve yaşlanan donanımı nedeniyle, Voyager 1’in görev süresinin kaç yıl daha devam edebileceği belirsizliğini koruyor.
Bu sorunlara rağmen, Voyager 1’in görevine devam etmesi, mühendislerin yaratıcı çözümleri ve aracın dayanıklılığı sayesinde mümkün oluyor. Bilim insanları, bu efsanevi uzay aracından gelecek verilerin, yıldızlararası uzayın sırlarını çözmede kritik bilgiler sağlayacağını düşünüyor. Voyager 1’in, görev süresinin son yıllarında bile insanlık için önemli keşiflere kapı aralaması bekleniyor.