HUAWEI

Huawei, Helsinki’deki yeni laboratuvarında giyilebilir sağlık teknolojileri üzerine araştırmalar yürütüyor
Huawei, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de yeni bir sağlık teknolojileri laboratuvarı açtı. Toplamda 1000 metrekarelik kapalı alana sahip olan bu tesis, şirketin giyilebilir cihazlar alanındaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerine Avrupa’da yeni bir yön kazandırıyor. Şehirdeki ileri araştırma altyapısı ve disiplinler arası iş birlikleri olanakları, laboratuvarın konumlandırılmasında belirleyici oldu. Huawei’nin sağlık alanındaki çalışmalarını daha geniş bir kullanıcı kitlesine taşımayı amaçladığı bu merkez, özellikle spor bilimleri ve kişiselleştirilmiş sağlık verisi analizi üzerine odaklanıyor. Bu laboratuvar, Huawei’nin Xi’an ve Songshan Gölü’ndeki merkezlerinin ardından üçüncü büyük tesis olma niteliğini taşıyor. Helsinki’deki yeni yapı, Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen uzmanları tek bir çatı altında topluyor. Tıptan yazılım mühendisliğine, fizyolojiden yapay zekâya kadar beş ana disiplinden uzmanların yer aldığı kadroda 25’in üzerinde bilim insanı görev yapıyor. Doktora derecesine sahip araştırmacıların da bulunduğu ekip, fizyolojik verileri anlamlandırmaya ve kullanıcıya aktarılabilir hale getirmeye odaklanıyor. Böylelikle Huawei’nin giyilebilir cihazlarının temelini oluşturan algoritmalar bilimsel tabanla geliştiriliyor. Tesisin içinde yer alan araştırma alanları, gerçek hayattaki spor senaryolarının birebir simüle edilmesini mümkün kılıyor. Bu alanlarda, 200’den fazla fizyolojik ve biyomekanik parametre eş zamanlı takip edilebiliyor. Yüzücüler için oluşturulan karşı akıntılı havuz, performans ölçümlerinin hassas biçimde yapılmasını sağlıyor. Kayak gibi kış sporları için tasarlanan eğimli simülatör ise kas aktivasyonu ve yorgunluk analizleri için kullanılıyor. Koşu performansını

Huawei Mate XT 2, eylül ayında uydu bağlantı desteğiyle tanıtılabilir
Huawei Mate XT 2 ile ilgili detaylar netleşmeye başladı. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde tanıtılan ilk nesil Mate XT’nin ardından, bu yıl eylül ayında tanıtılması beklenen XT 2 modeli merak konusu oldu. Cihazla ilgili en dikkat çeken gelişme ise uydu bağlantısı desteği sunacak olması. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, özellikle bağlantı olmayan bölgelerde iletişimi sürdürebilecek. Çinli sosyal medya platformlarında ortaya çıkan bilgilere göre cihaz şu anda şirket içinde test ediliyor. Test sürecinde uydu bağlantısının acil mesajlaşma ve sınırlı veri erişimi için kullanıldığı ifade ediliyor. Bu tür bir destek, Huawei’nin önceki amiral gemilerinde de görülmüştü. Bu teknoloji daha önce Apple’ın üst düzey modellerinde de sınırlı olarak sunulmuştu. Huawei Mate XT 2 ekran dayanıklılığı ve bağlantı seçenekleriyle öne çıkacak Huawei Mate XT 2’nin bir diğer dikkat çeken yönü ise ekranında kullanılacak UFG yani ultra esnek cam teknolojisi olacak. Bu teknoloji, cihazın hem daha dayanıklı hem de uzun ömürlü bir yapıya kavuşmasını sağlayacak. Katlama mekanizmasının zaman içinde oluşturabileceği deformasyonların da önüne geçilmesi hedefleniyor. Kullanıcı deneyimi açısından bu detayın önemli bir fark yaratması bekleniyor. Bunun yanında, cihazın donanım tarafında da çeşitli iyileştirmeler göze çarpıyor. Sızdırılan bilgiler, yeni nesil bir yonga setiyle geleceğini ve bağlantı teknolojilerinde önemli güncellemeler yapılacağını ortaya koyuyor. Kamera tarafında da geliştirilmiş bir sistemin

Huawei MatePad Pro 12.2 (2025) İncelemesi
Tablet denince akla hâlâ yalnızca dizi izlemek, internette gezinmek ya da sosyal medyada zaman geçirmek geliyorsa, Huawei MatePad Pro 12.2 (2025) bu algıyı tamamen değiştirmeye aday. Çünkü bu cihaz sadece bir tablet olmakla kalmıyor, çizim defteri, not alma aracı, taşınabilir bir ofis ve gerektiğinde bir medya prodüksiyon stüdyosu olarak da işlev görüyor. Üstelik tüm bunları yaparken sizi masa başına zincirlemiyor, her an her yerde çalışmaya, üretmeye ya da sadece keyif almaya olanak tanıyor. MatePad Pro 12.2 güçlü donanımıyla birlikte, onu çevreleyen yazılım özellikleri ve aksesuar desteğiyle de verimliliği artırıyor. Göz konforuna odaklanan Tandem OLED ekranından, kalemle yazı yazarken kağıt hissi veren PaperMatte yüzeye kadar pek çok detay, bu cihazın sadece tüketim değil, üretim odaklı geliştirildiğini ortaya koyuyor. Huawei MatePad Pro 12.2 (2025) inceleme yazısında ve videosunda bu tabletin tasarımından performansına, ekran kalitesinden yazılım altyapısına kadar tüm yönlerini detaylı şekilde mercek altına alıyoruz. Tasarım Huawei MatePad Pro 12.2 (2025), işlevsellikle şık görünümü iyi biçimde buluşturmayı başarıyor. Tabletin yalnızca 5.5 mm kalınlığında olması, onu hem elde taşımayı kolaylaştırıyor hem de estetik açıdan farklı bir seviyeye taşıyor. 508 gramlık ağırlığıyla da bu büyüklükteki cihazlar arasında pek görülmeyen bir taşınabilirlik vadediyor. Bununla birlikte, ince olmasına rağmen elde verdiği güven hissi kaybolmuyor, çünkü arka yüzeyde

Huawei, üniversite kampüslerinde MatePad Pro 12.2’yi öğrencilerle buluşturdu
Huawei, Türkiye’deki üniversite kampüslerinde gerçekleştirdiği etkinliklerle hem eğitim hem de dijital üretkenlik alanlarında gençlerle doğrudan temas kurma yolunu seçti. Özellikle Huawei MatePad Pro 12.2 modelinin ilk kez tanıtıldığı bu etkinlikler, cihazın teknik olanaklarını doğrudan deneyimleme fırsatı sundu. Koç Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliklerde öğrenciler, Huawei’nin sunduğu yeni nesil tablet ve aksesuarları birebir test etme imkânı buldu. Ürünlerin yer aldığı deneyim alanlarında çizim, tasarım ve yazım gibi üretkenliğe dayalı kullanım senaryoları ön plana çıktı. Koç Üniversitesi’nde kurulan deneyim alanında öğrenciler, karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile yapılan söyleşi kapsamında sanat ve kariyer üzerine düşünme imkânı bulurken, ardından Huawei tabletlerle kendi tasarımlarını oluşturdu. Özellikle PaperMatte Ekran teknolojisine sahip MatePad Pro 12.2 modeli, çizim yaparken sunduğu fiziksel kağıt hissiyle bu deneyimi destekledi. 508 gram ağırlığında ve 5.5 mm inceliğinde olan bu cihaz, taşınabilirliği ve teknik özellikleriyle üniversite düzeyinde eğitim alan öğrencilerin günlük kullanım ihtiyaçlarına yönelik bir çözüm önerisi sundu. Galatasaray Üniversitesi’nde düzenlenen gençlik festivali kapsamında ise Huawei’nin oluşturduğu stant, öğrenciler ve ziyaretçiler tarafından ilgiyle karşılandı. Burada gerçekleştirilen çizim yarışması, katılımcıların Huawei’nin farklı tablet modelleri üzerindeki performansı doğrudan değerlendirmesine olanak tanıdı. Yarışma sırasında kullanılan GoPaint uygulaması ve Huawei MatePad 12.2, 13.2 ile 12X modelleriyle yapılan dijital çizimler, cihazların grafik performansına yönelik bir fikir sundu. Katılımcılara

Tayvan’dan Huawei ve SMIC’e teknoloji freni
Tayvan, Çin’in iki büyük teknoloji firması Huawei ve SMIC için kritik sayılabilecek bir ihracat kısıtlaması getirdi. Ülkenin Uluslararası Ticaret İdaresi, bu iki şirketi ve onların bağlı kuruluşlarını stratejik yüksek teknoloji listesine dahil etti. Bu liste, sadece bir takip belgesi değil; aynı zamanda tedarik zincirinde yeni bir dönemi işaret ediyor. Artık Tayvanlı şirketler, bu firmalara herhangi bir malzeme, donanım ya da teknoloji gönderimi için resmi onay almak zorunda. Bu hamle, Çin’in yapay zekâ odaklı çip geliştirme çabalarını doğrudan etkileyebilecek türden. Huawei ve SMIC, gelişmiş AI çipleri üretebilmek için ileri düzey üretim altyapısına ihtiyaç duyuyor. Tayvan ise bu tür üretimlerde kullanılan materyaller, ekipmanlar ve inşaat teknolojilerinde başlıca kaynaklardan biri konumunda. Bu durumda ihracat kısıtlamaları, doğrudan üretim süreçlerini aksatabilecek düzeyde. Tayvan Çin’in planlarını zora sokabilir Ticaret İdaresi’nin 10 Haziran tarihli açıklamasına göre, sadece Çin değil; Rusya, İran, Myanmar ve Pakistan’dan toplam 601 kuruluş da aynı listeye alındı. Listeye alınan tüm şirketler için ortak gerekçe, silahların yayılmasını önlemek ve ulusal güvenliği sağlamak olarak duyuruldu. Fakat bu açıklamaların ardında, teknolojik rekabetin giderek siyasal bir zemine kaydığı açıkça görülüyor. Zira Huawei ve SMIC, sadece ticari değil, aynı zamanda Çin’in teknoloji bağımsızlığı hedefinde sembol haline gelmiş yapılar. Bu şirketlerin özellikle yarı iletken alanındaki girişimleri, son yıllarda oldukça

Huawei’nin HarmonyOS işletim sistemi 100 milyon cihaza ulaştı
Huawei’nin kendi geliştirdiği HarmonyOS işletim sistemi, 2019’dan bu yana şirketin ürünlerinde giderek daha yaygın hâle geldi. Araştırma şirketi Canalys tarafından yayımlanan son veriler, Huawei’nin bu işletim sistemini kullanan akıllı telefon sayısının toplamda 103 milyona ulaştığını ortaya koyuyor. Sadece 2024 yılı içerisinde 46 milyon adet HarmonyOS’lu telefon sevk edildiği belirtiliyor. Bu rakamlar, Huawei’nin Çin merkezli ürün ekosistemi içinde yerli işletim sistemiyle elde ettiği istikrarlı kullanıcı tabanını gösteriyor. HarmonyOS yalnızca telefonlarla sınırlı kalmadı. Şirketin bu işletim sistemini tablet gibi farklı ürün kategorilerine de taşıdığı görülüyor. Bugüne kadar HarmonyOS yüklü tabletlerin toplam gönderim adedi 21 milyon olarak kayda geçti. Bu miktarın neredeyse yarısı 2024 yılı içinde gerçekleşti; bu da yaklaşık 10,5 milyon cihaza karşılık geliyor. Huawei’nin bu çeşitliliği destekleyen ürün politikası, kullanıcıların günlük deneyimlerinde aynı sistem içinde farklı cihazlar arasında geçiş yapabilmesini sağlıyor. İşletim sistemi, şirketin akıllı saatlerinden kablosuz kulaklıklarına, ev içi cihazlardan bilgisayarlara kadar birçok ürün grubunda kullanılıyor. Huawei, HarmonyOS’u 2021 yılından itibaren çok sayıda üründe varsayılan platform haline getirmiş durumda. Böylelikle donanım ve yazılım üzerinde daha bütünlüklü bir yapı kurabilmiş oldu. Bu yapı, özellikle Çin pazarında uygulanan dış ticaret kısıtlamalarına karşı şirketin kendi çözümlerini üretmesine olanak tanıdı. Huawei’nin HarmonyOS ekosistemini genişletme eğilimi sürüyor Canalys’in verilerine göre, Huawei 2024 yılı boyunca Çin