İncelemelerManşetler

iPad Air (2020) İncelemesi

Apple özellikle son iki yıldır iPad ürün ailesinde çeşitliliği artırıyor. Bir yandan iPad Pro ile üst segmentteki müşteri kitlesine bir dizüstü bilgisayarı aratmayacak deneyim sunarken bir yandan da daha çok internette gezinmek, video izlemek veya FaceTime görüşmeleri yapmak için bir tablet arayanlara daha uygun fiyatta ve boyutlarda seçenekler sunuyor. Öyle ki, uzun zamandır güncellenmemiş olan iPad mini ve iPad Air serilerinde de 2019’un başlarında güncellemeler yapıldığını görmüştük. Sonbahara girerken düzenlenen ilk Apple etkinliğinde ise iPad Air için büyük bir güncelleme geldi. 2019 versiyonuyla biraz daha iPad yelpazesinin giriş tarafına yakın duran iPad Air, 2020 güncellemesiyle birlikte şimdi sahip olduğu ekranı, işlemcisi ve tasarımıyla yelpazenin daha gelişmiş tarafına, iPad Pro tarafına doğru kayıyor. Üstelik birçok beğenilen iPad Pro özelliğinin ve aksesuar desteğinin daha uygun bir fiyattan sunulduğunu görüyoruz. iPad Air 2020 inceleme yazısı ile Apple’ın daha önce kutu açılımını burada yaptığımız yepyeni tableti iPad Air 4 ilgili izlenimler ve yorumlar aktarıyoruz.

iPad Air 2020 inceleme: Tasarım

Bu yılın iPad Air modelinde tasarım anlamında radikal bir değişiklik var. Apple, iPad Pro için kullandığı tasarımı iPad Air’a taşıdı. Böylelikle tablet eskisine göre daha modern bir görünüm kazanıyor. Apple’ın aynı tasarımı daha sonra tanıttığı iPhone 12 ve iPhone 12 Pro modellerine getirdiğini belirtmeden geçmeyelim. Yuvarlatılmış köşeleri, dik kenarları ve düz arka paneliyle iPad Air’ı kullanmak gerçekten zevkli hâle geliyor. iPad Pro’nun verdiği kullanım hissini büyük oranda yansıtmayı başarıyor.

ipad air 2020 inceleme

iPad Air, selefi 2019 modeliyle karşılaştırıldığında biraz kısalıyor, ancak genişliyor. Kalınlığı ise aynı kalıyor. iPad Pro 11 inç modeliyle aynı yüzey alanı büyüklüğünü paylaşıyor, ancak ondan çok az daha kalın. Ağırlık tarafında ise bu üç tabletin birbirine çok yakın olduğunu söyleyebiliriz. İnce tasarımı sayesinde iPad Air’ı elde tutup kullanmak veya bir yerden bir yere elde taşımak çok rahat. Çantada ise ne fazla ağırlık yapıyor ne de fazla yer kaplıyor.

Tasarımın iPad Pro’dan alınması iPad Air’ın ekran büyüklüğünün de geçen yılın modeline göre artmasına vesile oluyor. 10.5 inç yerine 10.9 inçlik bir ekran var. Ekranın etrafını saran çerçeve de klasik iPad’inkine göre daha dar, bununla birlikte iPad Pro’dakinden daha geniş. Aslında bu çerçeve Face ID’ye rahatlıkla ev sahipliği yapardı, ancak Apple maliyeti göz önünde bulundurmuş olmalı ki, Touch ID’ye yer veriyor. Ona birazdan değineceğiz. Ekranın üst kısmında, kısa kenara yerleştirilmiş FaceTime kamerasını görüyoruz. Kamera o kadar iyi gizlenmiş ki, fark etmek çok zor.

ipad air 2020 inceleme

Kenarlara baktığımızda giriş ve çıkışların iPad Pro’dakilerle ufak tefek farklılıkların dışında hemen hemen aynı olduğunu görüyoruz. Kısa kenarlara yerleştirilmiş toplam dört adet hoparlör var. Yalnız her iki kenardaki ikişer ızgaradan sadece birer tanesinin arkasında hoparlörün bulunduğunu belirtelim. Üst kenarda Touch ID parmak izi okuyucusunu barındıran güç düğmesi ve mikrofon var. Alt kenarda ise ızgaraların arasına yerleştirilmiş USB-C portu bulunuyor. Sağ kenarda ses tuşları var. Ayrıca ikinci nesil Apple Pencil’ın bağlantı, şarj ve muhafazası için kullanılan, manyetik kuvvete de sahip olan bağlantı alanı da burada mevcut.Sol kenar ise temiz bırakılmış.

Arka tarafta tek bir kamera ve onun altında flaş mevcut. Arka yüz tasarımı 2018 model iPad Pro’nunkiyle aynı. Bu sayede iPad Pro’ya özel Smart Keyboard Folio veya Smart Folio aksesuarları da iPad Air ile kullanabilirsiniz. Tersi de geçerli. Arka tarafta iPad Air ile Smart Keyboard Folio veya Magic Keyboard gibi aksesuarlar arasında bağlantıyı sağlayan Smart Connector birimini de görüyoruz.

ipad air 2020 inceleme

Görünüşü iPad Pro 11 inç ile hemen hemen aynı olsa da, iPad Air’ı ondan ayıran bir nokta daha var. O da farklı renk seçeneklerinin bulunması. Uzay grisi, gümüş ve altın gibi klasik renklerin yanı sıra açık yeşil ve gök mavisi gibi iki renk seçeneği daha var. Bu farklı renklerle iPad Air’ın da iPhone 12’lerden esinlendiğini söyleyebiliriz. Eğer biraz daha farklılık isterseniz, yeşil veya mavi gibi iPad Pro’da olmayan renkleri tercih edebilirsiniz. Ne var ki, bizim elimizde buluna gümüş rengin de epey eğlenceli olduğunu söylemeden geçmeyelim.

iPad Air 2020 inceleme: Ekran ve Ses

iPad Air’da 10.9 inç köşeden köşeye uzunluğa sahip ekran var. Apple, cihazın köşeleriyle uyum gösteren kavisi de dikkate alarak bu ekran için Liquid Retina adını kullanıyor. IPS LCD teknolojisi kullanılmış. Bu açıdan iPad Pro ile aynı. 1640 x 2360 piksel ile 264 ppi gibi, Apple’ın bir tablet ekranı için Retina nitelendirmesini hak eden piksel yoğunluğu değeri sunuluyor. iPad Pro’da da 265 ppi piksel yoğunluğunun bulunduğunu dikkate alırsak keskinlik ve netlik açısından bu iki ekranın birbirinden pek farkı yok.

iPad Air’ın ekranının parlaklığı 500 nit ile ortalamaların üzerinde, buna rağmen iPad Pro’nunkinden daha düşük seviyede bulunuyor. Renk yelpazesi geniş olsa da, bu açıdan da iPad Pro’nun ekranından biraz daha aşağıda kalıyor. Her iki cihazın ekranını yan yana getirdiğimizde iPad Pro’nunki daha parlak ve canlı görünüyor. Ekranın yenileme hızı da 60 Hz ile standart değerde. Apple’ın ProMotion olarak adlandırdığı ekran yenileme teknolojisi iPad Air’da yok. Bu farklılıklara rağmen her koşulda, çalışmak, bir şeyler izlemek veya bunun gibi işler için yeterli oluyor.

iPad Air’ın ekranı da True Tone teknolojisine sahip. Bu sayede ortamdaki ışığın renk sıcaklığına göre ekran ışığının renk sıcaklığı ayarlanıyor ve daha doğal bir görünüm oluşuyor. Bu, gözlerinizin de daha rahat etmesini sağlıyor. Tam lamine ekran özelliği mevcut, yani ekranın üstünü kaplayan camla görüntü paneli yapıştırılmış durumda. Klasik iPad modellerinin ekranında gördüğümüz derinlik iPad Air’ın ekranında bulunmuyor. Öte yandan yansıma önleyici kapsama sayesinde parlak ışık altında veya dışarıda ekranı daha rahat şekilde görmek mümkün oluyor.

Ses tarafına geldiğimizde iPad Air’ın bu açıdan da tatmin edici olduğunu en baştan söyleyelim. Bir önceki bölümde de belirttiğimiz gibi, iki adet hoparlör var ve bunlar da tabletin kısa kenarlarına yerleştirilmiş. Böylelikle yatayda kullanırken stereo ses etkisi elde ediliyor. Video izlerken veya oyun oynarken tableti yatay kullanacağınızı göz önünde bulundurursak, bu yerleşim oldukça isabetli. İki hoparlörün alt kenara yerleştirildiği iPad Air 2019 modeline göre da dikkate değer bir ilerleme sayılır. Ne var ki, iPad Pro’daki dört hoparlör ve cihazın yönüne göre akıllı hoparlör yönetimi gibi özelliklerin iPad Air’ın ses sisteminde bulunmadığını belirtelim.

iPad Air, sahip olduğu ekran ve ses sistemiyle YouTube, Netflix, Amazon Prime Video veya Apple TV gibi farklı kaynaklardan video izlemek için fazlasıyla yeterli şartları sunuyor. Kulaklık jakının olmaması nedeniyle kulaklık bağlama konusunda hareket alanı biraz daha sınırlı. Ya AirPods, AirPods Pro veya bunun gibi bir kablosuz kulaklığa veya 3.5mm – USB-C adaptörü gibi kablolu kulaklıkları daha rahat bağlamanıza imkan tanıyacak bir aksesuara ihtiyacınız var. Bir de USB-C uçlu kulaklık alternatifini unutmayalım.

iPad Air 2020 inceleme: Performans ve Pil

Apple daha iPhone 12 serisini tanıtmadan, bu akıllı telefonlarda da yer alan Apple A14 Bionic işlemcisini iPad Air ile birlikte tanıttı ve ilk olarak bu tabletlerde yer verdi. 5nm mimarisine dayanan ve bu açıdan iPad Pro’lardaki 7nm tabanlı A12Z Bionic’in önünde olan bu işlemci, altı çekirdekli CPU ve dört çekirdekli GPU içeriyor.   Çekirdek sayıları bakımından A12Z Bionic’ten daha geride olsa da, GeekBench 5 benchmark testinde elde edilen sonuçlarda önde gelmeyi başarıyor. Özellikle tek çekirdek ve Compute benchmark testinde iPad Air önde gelirken çok çekirdek testinde A12Z Bionic işlemcili iPad Pro önde geliyor. Bu arada iPad Air’da, her ne kadar Apple açıklamasa da, 4 GB RAM’in bulunduğunu belirtelim.

iPad Air işlemci gücü bakımından 2020 model iPad Pro’ların gerisinde kalmıyor. Ne var ki, yoğun grafik gücü gerektiren oyunlarda, fotoğraf düzenleme uygulamalarında veya video editörlerinde iPad Pro biraz daha iyi sonuçlar sergiliyor. Bununla birlikte iPad Pro ile gerçekleştirdiğimiz her türlü işi iPad Air ile de aşağı yukarı aynı şekilde gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz. Aynı anda Split View ve Slide Over görünümüyle üç uygulamayı birlikte kullanmakta herhangi bir sıkıntı yok. Yalnız Chrome’da Teknoblog için yazı yazarken uygulamalar ve sekmeler arası geçişlerde, RAM miktarının daha düşük olmasına bağlı olarak sekmenin yenilenmesi gibi durumlarla karşılaşılabiliyor. Bu durum, iPad Air’ın bir masaüstü muadili olması bakımından iPad Pro’dan biraz daha geride kalmasına neden olabilir.

Oyun konusunda da iPad Air sağlam bir deneyim sunuyor. PUBG Mobile veya Asphalt 9 gibi yoğun grafik gücü gerektiren oyunları iPad Air ile yüksek grafik kalitesi ve akıcılıkta oynamak mümkün oluyor. Adobe Lightroom gibi fotoğraf düzenleyicilerinde veya Premiere Rush gibi daha çok tabletler için uygun video editörlerinde de iPad Air iyi iş çıkarıyor.

Depolama seçenekleri bakımından iPad Air daha sınırlı görünüyor. Yalnızca 64 GB ve 256 GB var. Belki Apple 128 GB kapasite seçeneğini de sunsaydı, fiyat ve depolama alanı bakımından müşterilerine daha iyi bir denge noktası var olabilirdi.

iPad Air, 11 inç iPad Pro ile hemen hemen aynı kapasitede, 28.6 Wh’lik bir pil barındırıyor. Apple, bu pilin Wi-Fi üzerinden 10 saate kadar internette gezinme veya video izleme imkanı sunduğunu belirtiyor. Pil ömründe ekran parlaklığının büyük bir etkisinin bulunduğunu belirtmemiz gerekiyor. Genel olarak ekran parlaklığı maksimumda çalışmayı tercih ediyoruz ve bu durum da pilin daha hızlı şekilde tükenmesine neden oluyor. Yine de, ekran parlaklığı yüzde 100 seviyesindeyken 4-5 saat arası Wi-Fi üzerinden Netflix veya başka bir streaming servisinden video izleme veya Chrome ya da Safari’de internette gezinme gibi işler gerçekleştirilebiliyor. Apple’ın verdiği değerlerde ekran parlaklığının yüzde 50 olarak ayarlandığı belirtiliyor. Bu da pratikte elde ettiğimiz deneyimin Apple’ınkilerle aşağı yukarı örtüştüğünü gösteriyor. Eğer iPad Air’ı işte yoğun bir şekilde kullanmayı düşünüyorsanız, tabletin pili tam doluyken sabahtan akşama bir iş gününü rahatlıkla çıkaracaktır. Tableti genellikle iki günde bir şarj etmek bizim için yeterli oldu.

Şarj demişken, iPad Air’ı da USB-C portu üzerinden şarj ediyorsunuz. Apple, 2020 model iPhone ve Apple Watch’larda şarj adaptörünü kutudan çıkarmış olsa da, iPad Air sahipleri kutuda şarj adaptörünü görmeye devam edecekler. Kutudan 20W güç adaptörü çıkıyor. Apple, bir iPad ile ilk kez bir Apple cihazına sahip olanların oranının diğer ürünlere göre daha yüksek olduğunu belirtiyor. Bu nedenle tabletin kutusunda güç adaptörünü muhafaza ediyor. Eğer bir iPhone satın almayı düşünüyorsanız, bu akıllı telefonun kutusundan çıkan Lightning- USB-C kablosunu da iPad Air’ın güç adaptörüyle kullanabilirsiniz. Ayrıca iPad Air’ın USB-C portu ile iPhone, AirPods veya diğer cihazları da şarj etmeniz mümkün. Böylelikle iPad Air, çantada dururken bir powerbank gibi de kullanılabilir.

iPad Air 2020 inceleme: Yazılım ve Touch ID

iPad Air’da da iPadOS 14 yüklü olarak geliyor. Apple, uzun zamandır iOS içinde sadece iPad’e has özellikler sunuyordu. Geçen yılla birlikte tabletlere özel işletim sistemine farklı bir isim vererek iPhone’daki işletim sistemiyle aradaki çizgiyi biraz daha belirgin hâle getirmişti. Daha önce yayınladığımız iPadOS 14 inceleme yazısında bu yeni sürümle gelen başlıca yenilikleri daha detaylı bir şekilde mercek altına almıştık. iPad Air sahipleri de bu yenilikleri deneyimleme imkanı buluyor.

Uygulama ekosistemi bakımından iPad epey zengin. Uygulamalar büyük ekranı iyi şekilde kullanıyor. iPad Air sahipleri bu açıdan epey rahat edecektir. İnternette gezinmeden fotoğraf düzenlemeye, video yapımından gazete ve dergi okumaya kadar birçok farklı uygulamayı iPad Air’da rahatlıkla kullanabilirsiniz. Bölünmüş pencere ve yüzen pencere özellikleri sayesinde de aynı anda birden fazla uygulamayı rahatlıkla kullanabilirsiniz. Resim içinde resim modu da bir yandan işinizle uğraşırken bir yandan da video veya TV izlemenize izin veriyor. Bu açıdan iPad Air’ın bir dizüstü bilgisayarın havasını vermekte başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Güvenlik tarafında ise iPad Air, şimdiye kadar Apple’dan pek görmediğimiz bir özelllikle geliyor. Aslında Touch ID yeni değil, Apple’ın parmak izi okuyucu sistemi uzun zamandır aramızda ve hatta iPhone kullanıcılarının önemli bir kısmı için bu sistem geride kaldı. Şimdiye kadar Touch ID’yi sadece ekranın altında yer alan Ana ekran düğmesine entegre edilmiş şekilde, yani ön tarafta görmüştük. Şimdi iPad Air’da Apple’ın ilk kez bu birimi kenardaki güç butonuna entegre ettiğini görüyoruz.

Daha önce iPad Pro’da Face ID’yi kullanmanın rahatlığına epey alışmışız. iPad Air ile kenardaki Touch ID’ye dönmek ilk başta biraz garip geldi. Özellikle Magic Keyboard veya Smart Keyboard Folio ile iPad Air’ı kullanıyorsanız, tabletin ekranını her açtığınızda parmağınızı Touch ID’ye götürüp kimlik doğrulaması yapmanız veya klavye üzerinden parolanızı girmeniz gerekiyor. Sadece tableti elde tutup kullanırken Touch ID’nin kullanımı biraz daha pratik görünüyor. Tableti tutuşunuza göre sağ ve sol elden uygun parmak izlerini eklemeniz yeterli olacaktır.

Touch ID oldukça hızlı çalışıyor. İlk seferde tutturma oranı da yüksek. Eğer tabletin ekranını güç düğmesine basıp açtıysanız elinizi çekmeden bekletmeniz gerekiyor. Bunu yaptığınızda bir saniye içinde ekran kilidinin de açıldığını ve iPad Air’ın kullanıma hazır hâle geldiğini göreceksiniz. Sonuçta kenardaki Touch ID’nin kullanımı başlangıçta biraz garip gelebilir. Ancak kısa süre içinde alışacağınızı ve sonrasında da zahmetsizce kullanacağınızı söyleyebiliriz.

iPad Air 2020 inceleme: Kamera

iPad Air kameraları açısından iPad Pro’ya göre daha sade ve biraz daha selefinin ve klasik iPad’lerin çizgisinde. Ancak bu, yanlış anlaşılmasın. Apple, 11 inç iPad Pro’nun arkasına yerleştirdiği 12 megapiksel, f/1.8 diyafram açıklıklı ana kameraya iPad Air’da da yer veriyor. Önde ise yine 7 megapiksel çözünürlüklü, ancak f/2.0 diyafram değeriyle iPad Pro’nunkinden daha iyi seviyede olan bir FaceTime kamerası bulunuyor.

Tabletle fotoğraf çekmek çok da başvurduğumuz bir yöntem değil. Kezâ iPad Air’ı kullanırken de Kamera uygulamasını açıp pek fotoğraf çektiğimizi söyleyemeyiz. Yine de inceleme için çektiğimiz birkaç fotoğrafı oldukça başarılı bulduk. Eğer işiniz düşerse iPad Air’ın arka kamerası fotoğraf ve video kayıtları için iş görür. 4K video kaydını da yapabildiğini belirtmeden geçmeyelim. Bununla birlikte iPad Air’ın arka kamerası belge tarama gibi üretkenlik odaklı işler için de fazlasıyla yeterli görünüyor.

iPad Air’ın arka kamerasından çok ön kamerasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Özellikle içinde bulunduğumuz bu pandemi günlerinde evden yapılan toplantıların veya çevrimiçi derslerin yoğun olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda… iPad Air’ın önündeki kamera, yüksek diyafram değeriyle çok aydınlık olmayan ortamlarda bile yeteri kadar parlak ve renkleri de detaylı şekilde ortaya koyan görüntüler sunuyor. FaceTime, Zoom veya başka platformlar üzerinden gerçekleştirdiğiniz görüşmelerde kameranın kalitesi karşınızdakilerin hoşuna gidecektir.

Bununla birlikte kameranın yerleşiminin yatayda kullanım için pek de iyi olmadığını söylememiz gerekiyor. İş veya eğitim için tableti çoğunlukla yatay yönde kullanacaksınız ve bu durumda kamera açısı sizin tam karşıdan görünmeniz için uygun olmayacak. Öyle bir görünüm için tableti dikey biçimde tutmalısınız. Dikey tutuş FaceTime görüşmeleri için uygun, ancak Zoom, Google Meet veya Teams gibi, daha çok iş veya eğitim odaklı görüşmelerde kullanılan platformlar için pek pratik sayılmaz.

iPad Air 2020 inceleme: Apple Pencil ve Magic Keyboard

iPad Air’ın iPad Pro’dan alınan tasarımı bu tabletin onun için çıkarılan aksesuarlarla da uyumlu olmasını sağlıyor. İlk kez 2018 sonlarında çıkan iPad Pro ile birlikte sunulan ikinci nesil Apple Pencil’ı ve bu yılın başlarında gelen 2020 model iPad Pro ile aynı zamanda çıkan Magic Keyboard, iPad Air ile birlikte kullanılabiliyor.

Daha önce yayınladığımız iPad Air 2020 incelemesinde Magic Keyboard ile ilgili izlenimlerimizi detaylı şekilde aktarmıştık. Daha doyurucu bilgi ve yorum için o incelemeye bakmanızı tavsiye ederiz. Tıpkı iPad Pro gibi, iPad Air da bu klavyeli ve izleme dörtgenli aksesuar ile dizüstü bilgisayar deneyimini başarılı bir şekilde yansıtıyor. İşaretçinin yarı saydam bir daire gibi tasarlanması ilk başlarda garip gelmişti, ancak ekrana dokunmanın öykündüğünü dikkate alırsak, böyle bir gösterim mantıklı sayılır. Magic Keyboard’u kullandıkça parmaklarımızın ekrandan giderek daha fazla uzaklaştığını ve tıpkı bir dizüstü bilgisayarda olduğu gibi arayüzde kaydırma ve tıklatma işlemlerini izleme dörtgeni üzerinden yaptığımızı fark ettik.

Klavyenin tuş basma aralığı ve derinliği yeterli. Tuşların birbirine olan mesafesi de iyi şekilde ayarlanmış. Okuduğunuz bu inceleme tamamen Magic Keyboard ile yazıldı. Yazarken ne yavaştık ne de zorluk çektik. Arka aydınlatması da ışığın düşük olduğu ortamlarda rahat etmenizi sağlıyor. Umarız Apple, klavye üzerinden arka ışığı hızlı şekilde ayarlamayı sağlayacak bir klavye kestirmesini gelecek iPadOS güncellemesiyle getirir. Bunu beklemeyi sürdürüyoruz.

Kenarında barındırdığı USB-C portu sayesinde iPad Air’ın kendi USB-C portunu kulaklık veya harici disk gibi çevresel aygıtlar için kullanabilir, bu sırada tableti de Magic Keyboard üzerinden şarj etmeye devam edebilirsiniz.

Tabii ki, Magic Keyboard ile sunulan deneyimden yararlanmak için 2499 TL gibi ciddi bir yatırımı yapmanız gerekiyor. Eğer bütçeniz uygun değilse, 1499 TL’lik Smart Keyboard Folio’yu da tercih edebilirsiniz. Bu klavyeli kılıf izleme dörtgeni içermiyor, ancak rahat bir şekilde yazı yazmak isteyenler için yeterli olacaktır. Bluetooth klavyeleri veya fareleri kullanarak da Magic Keyboard’a göre daha makul çözümler geliştirebilirsiniz.

Eğer iPad Air ile not alma veya çizim yapma gibi işleri daha çok yapacağınızı düşünüyorsanız, o hâlde 1119 TL’lik ek yatırımla 2. nesil Apple Pencil’ı da edinmelisiniz. Her ne kadar iPad Pro’nunkine göre daha düşük bir yenileme hızı olsa da, iPad Air ve Apple Pencil ikilisi de gayet iyi şekilde anlaşıyor. Apple’ın iPadOS 14 ile birlikte getirdiği Karalama özellikleri ile Apple Pencil metin girişi için daha fazla kullanılabilecek bir aksesuar hâline geldi. Ne var ki, bu destek henüz İngilizce ile sınırlı. Eğer Türkçe dil desteği gelirse, Apple Pencil hem iPad Pro hem de iPad Air için daha fazla önerilen bir aksesuar hâline gelecektir. Eğer iPad Air’ı iş veya okul için düşünüyorsanız, Apple Pencil’ı da satın alma fikri değerlendirmeye almalısınız.

iPad Air 2020 inceleme: Sonuç

5799 TL’lik başlangıç fiyatına sahip iPad Air 4 ile birlikte Apple, 3199 TL’lik başlangıç fiyatına sahip olan 8. nesil iPad ve 7499 TL’lik başlangıç fiyatına sahip iPad Pro arasında bir orta yol sunmuş oluyor. Klasik iPad’e göre daha gelişmiş bir cihaz isteyen, ancak bütçesi iPad Pro’nun seviyesine çıkmaya yetmeyenler için iPad Air ideal bir seçim gibi görünüyor. Tasarımı ve iPad Pro ile aynı seviyedeki malzeme kalitesiyle daha düşük fiyata değerli bir tablet kullanmanın hissini yaşatıyor. A14 Bionic işlemci Pro tabletlerin seviyesinde performans sunuyor. Pili de tek bir şarjla sabahtan akşama bir günü çıkarır. Bu da hem çalışanlar hem de öğrenciler için iPad Air’ı iş akışında kullanışlı hâle getiriyor. Bunun dışında ekranı ve ses sistemiyle yeterli bir multimedya deneyimini sunuyor.

iPad Air 4 tek başına klasik iPad’in ötesine geçen bir multimedya ve diğer içerik tüketim deneyimi sunuyor. Ancak bu cihazı gerçek anlamda bir üretkenlik cihazı hâline getirmek için Apple Pencil, Smart Keyboard Folio veya Magic Keyboard gibi aksesuarları edinmeniz yerinde olacaktır. Bu, toplam maliyeti daha da yukarı çekecektir, ancak alacağınız karşılık daha da artacaktır.

Teknoblog’u XFlipboard, Google Haberler ve Instagram‘da takip et!

İLGİLİ HABERLER