Xiaomi, otomotiv sektöründeki ikinci adımını YU7 isimli SUV modeliyle attı ve bu girişim, kelimenin tam anlamıyla Çin’deki elektrikli araç pazarını hareketlendirdi. 26 Haziran’da yapılan lansmandan sadece üç gün sonra, ülke çapındaki 351 Xiaomi mağazası toplamda 280 bin ila 315 bin arasında kesin sipariş aldığını bildirdi. Bu siparişlerin iade edilemeyen depozitolarla yapıldığı göz önünde bulundurulursa, alıcıların ne kadar kararlı olduğu daha net anlaşılıyor.
YU7’nin piyasaya sunulmasından sonraki ilk 18 saatte, çevrimiçi rezervasyonlar da dahil olmak üzere 240 bin siparişin kesinleştiği Xiaomi tarafından resmen açıklandı. Bu da üretim kapasitesinin çok kısa sürede dolmasına neden oldu. Bugün YU7 siparişi veren bir kullanıcının aracına kavuşabilmesi için yaklaşık 56 hafta beklemesi gerekiyor. Bu da markanın 2027’nin başlarına kadar üretim takvimini şimdiden doldurduğunu gösteriyor.
Xiaomi YU7, tasarımı ve donanımıyla genç sürücüleri etkisi altına aldı
YU7, pazara yalnızca agresif fiyatla değil, aynı zamanda şık tasarımı ve yüksek menzil değerleriyle de giriş yaptı. Üç farklı versiyona sahip olan SUV’un giriş seviyesi modeli, 253.500 yuan (yaklaşık 1 milyon 410 bin TL) başlangıç fiyatına sahip. Bu versiyon tek motorlu, arkadan itişli ve 96,3 kWh bataryasıyla 835 kilometreye kadar menzil sunabiliyor. İlk siparişlerin yüzde 55’inin bu baz modelden oluştuğu belirtiliyor.
Orta seviyede konumlanan YU7 Pro, dört çeker sistem ve çift motorla geliyor. Aynı bataryayı kullansa da bu model 770 kilometrelik bir menzil sunuyor. 279.900 yuan (yaklaşık 1 milyon 560 bin TL) fiyat etiketiyle satışa sunulan bu versiyon, performans ve denge arayan kullanıcıları hedefliyor. Üst seviye YU7 Max ise 101,7 kWh kapasiteli bataryası ve 690 beygir gücündeki motoruyla dikkat çekiyor.
YU7 Max, 0’dan 100 km/sa hıza sadece 3,23 saniyede ulaşabiliyor ve 760 kilometre menzil vadediyor. Fiyatı 329.900 yuan (yaklaşık 1 milyon 835 bin TL) olan bu versiyon, siparişlerin yaklaşık yüzde 20’lik kısmını oluşturdu. Bu modelin sunduğu performans, Tesla gibi rakipleriyle doğrudan yarışabileceğini gösteriyor. Buna rağmen araç, segmentine göre oldukça rekabetçi bir fiyata sahip.
YU7’nin dış tasarımı da sosyal medyada bolca yorum aldı. Aracın genel hatları bazı kullanıcılar tarafından Ferrari Purosangue modeline benzetildi. Bu benzetme, elbette Xiaomi’nin itiraz etmeyeceği türden bir karşılaştırma. Araç uzunluğu 4.999 mm olan YU7, iri yapısına rağmen dinamik bir görünüme sahip.
İç mekanda ise teknolojik bütünlük göze çarpıyor. 16.1 inçlik dokunmatik ekran ve Xiaomi’nin akıllı cihaz ekosistemiyle entegrasyonu ön planda tutulmuş. “İnsan x Araba x Ev” sistemine entegre edilen araç, telefon, ev cihazları ve otomobil arasında sürekli bağlantı kurmayı mümkün kılıyor. Bu özellik, özellikle genç teknoloji tutkunlarının ilgisini çekiyor.
Verilere göre YU7 siparişi veren kullanıcıların yüzde 55’i 22 ile 35 yaş arası erkeklerden oluşuyor. Ayrıca bu kullanıcıların yüzde 60 ila 70’i mevcut araçlarını takas ederek YU7’ye geçmeyi planlıyor. İlginç bir detay ise, daha önce Xiaomi SU7 sedan modelini rezerve etmiş olan kullanıcıların yüzde 5 ila 7’sinin tercihini YU7’den yana değiştirmiş olması. Bu durum, SUV segmentine olan eğilimin giderek arttığını da gösteriyor.
Xiaomi’nin elinde iki adet fabrika bulunuyor: Pekin’deki F1 ve F2 tesisleri, yılda toplam 300 bin araç üretim kapasitesine sahip. Ancak şu anki sipariş hacmi düşünüldüğünde, bu kapasitenin talebi karşılamaya yetmeyeceği anlaşılıyor. Tesislerin üretim baskısı altında uzun vadeli performans gösterebilmesi, teslimat sürecinde gecikmelerin yaşanmaması açısından kritik önem taşıyor. Bu durum, markanın üretim ve tedarik zinciri yönetiminde nasıl bir esneklik göstereceğini ortaya koyacak.
Elektrikli araç pazarında rekabet kızışmışken, YU7’nin bu derece hızlı ve yoğun ilgi görmesi, kullanıcıların artık sadece markaya değil, ürünün sunduğu bütünsel deneyime de önem verdiğini kanıtlıyor. Xiaomi’nin bu süreçte kaliteyi koruyarak üretimi artırıp artıramayacağı, modelin pazardaki kalıcılığı açısından belirleyici olacak. Özellikle satış sonrası hizmetlerin verimliliği, yazılım desteği ve araç güvenliği gibi konular da kullanıcı sadakati açısından önemli olacak. Beklenti büyük, fakat sürdürülebilirlik başarının anahtarı olmaya devam edecek.