ManşetlerTeknoloji

OpenAI, Jony Ive’ın kurucusu olduğu io’yu satın aldı

jony ive sam altman io

OpenAI, yapay zekâ alanındaki araştırma ve ürün geliştirme faaliyetlerini yeni bir boyuta taşımak üzere önemli bir adım attı. Şirket, eski Apple baş tasarımcısı Jony Ive’ın kurucusu olduğu io adlı donanım girişimini satın aldığını duyurdu. Anlaşmanın mali değeri Bloomberg’in aktardığına göre yaklaşık 6,5 milyar dolar seviyesinde. Bu satın alma, OpenAI’ın donanım konusundaki stratejik hedeflerinin genişlediğini gösteriyor.

Io, Apple’da uzun yıllar birlikte çalışan deneyimli mühendisler ve tasarımcılardan oluşan bir kadroya sahip. Jony Ive’ın yanı sıra Scott Cannon, Evans Hankey ve Tang Tan gibi Apple geçmişi bulunan isimler de io’nun kurucu ekibinde yer alıyor. Bu ekip, daha önce iPhone, Mac ve diğer Apple ürünlerinin geliştirilmesinde görev almıştı. Satın alma sonrasında yaklaşık 55 kişilik bir ekip OpenAI bünyesine geçecek.

OpenAI, io’yu satın almış olsa da, Jony Ive şirkete doğrudan katılmayacak. Bunun yerine, Ive’ın yönettiği bağımsız tasarım firması LoveFrom, OpenAI’ın yazılım ve donanım projelerinin tüm tasarım süreçlerini üstlenecek. Bu iş birliği, özellikle kullanıcı deneyimi ve ürün estetiği gibi konularda LoveFrom’un etkisini artıracak. Şirket, mevcut yapısını ve bağımsızlığını ise korumaya devam edecek.

OpenAI, donanım geliştirme stratejisini LoveFrom ile bütünleştirerek yeniden şekillendirmeyi planlıyor

OpenAI CEO’su Sam Altman, Bloomberg’e yaptığı açıklamada geliştirilen ilk cihazın mevcut telefonlara alternatif olmayacağını belirtti. Altman’a göre, nasıl akıllı telefonlar dizüstü bilgisayarların yerini tam olarak almadıysa, yeni ürün de akıllı telefonları ortadan kaldırmayacak. Bu açıklama, OpenAI’nin yeni kategoriler oluşturmayı hedeflediğini gösteriyor. Altman, prototip cihazlardan birini deneme fırsatı bulduğunu ve bunun şimdiye kadar gördüğü en etkileyici teknolojilerden biri olduğunu söyledi.

Jony Ive ise, bugüne kadar piyasaya sürülen bazı yapay zekâ tabanlı donanımların beklentileri karşılamadığını ifade etti. Özellikle Humane Pin ve Rabbit R1 gibi cihazları “çok kötü ürünler” olarak nitelendirdi. Ona göre, bu alandaki ürünlerde yenilikçi düşüncenin izleri yeterince görülmüyor. Bu nedenle io’nun OpenAI ile birlikte geliştireceği ilk ürün, alışılmış tasarım kalıplarının dışına çıkmayı hedefliyor.

İki şirketin iş birliği, aslında son iki yıldır sürmekte olan bir sürecin devamı niteliğinde. Altman ve Ive, bu süreçte farklı ürün fikirleri üzerinde çalıştı. Kamera entegreli cihazlar ve yeni nesil kulaklıklar bu fikirlerden bazıları. Ancak henüz prototip aşamasında olan ilk cihazın neye benzeyeceği ve hangi ihtiyaçlara hitap edeceği konusunda net bilgiler paylaşılmadı.

OpenAI ve LoveFrom’un ortak açıklamasında, çok disiplinli bir ekibin bir araya geldiği vurgulandı. Mühendisler, fizikçiler, yazılımcılar ve üretim uzmanları San Francisco’daki OpenAI ofisinde birlikte çalışacak. Bu yapı, yazılım geliştirme ve donanım üretimi süreçlerinin entegre biçimde yürütülmesini mümkün kılacak. Böylece fikirden ürüne giden yol daha kısa ve verimli hâle getirilecek.

Io ekibi, bugüne kadar sadece tasarımla değil, aynı zamanda üretim sürecinin verimliliğiyle de ilgilenen bir yapıya sahipti. Bu yönüyle OpenAI’ın sadece prototip üretimi değil, ölçeklenebilir donanım ürünleri geliştirmesi de mümkün olacak. Her ne kadar ilk ürün için 2026 yılı işaret edilse de, bu sürecin net takvimi zaman içinde şekillenecek.

Jony Ive, projede yer alan herkesin kariyerinde bu iş birliğinin özel bir yer tuttuğunu belirtti. Ona göre, yapay zekâ teknolojisinin dönüştürücü potansiyeli, yeni cihazların tasarımına doğrudan yansıyacak. Ancak bu sürecin aynı zamanda büyük bir sorumluluk taşıdığını da vurguladı. Kullanıcıyla kurulan ilişkinin biçimi, ürünün başarısını doğrudan etkileyen faktörlerden biri olacak.

OpenAI için bu satın alma, araştırma odaklı bir kuruluş olmaktan çıkıp, doğrudan kullanıcıya ulaşan ürünler geliştirme hedefinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Donanım tasarımı ve üretimi, bugüne kadar şirketin faaliyet alanında sınırlı yer tutuyordu. Io ve LoveFrom’un katkısıyla bu durum değişebilir. OpenAI’nin önümüzdeki dönemde tüketici elektroniği alanında daha görünür olması bekleniyor.