OpenAI, bu yıl başında tanıttığı Operator adlı yapay zekâ aracını önemli bir model değişikliğiyle yeniledi. Şirket, daha önce bu sistemin GPT-4o tabanlı bir sürümle çalıştığını belirtmişti. Ancak bu yapı, karmaşık işlemleri sürdürme konusunda yetersiz kalınca, OpenAI yeni nesil o3 modelini devreye aldı. Yeni yapı, Operator’ın tarayıcı üzerinden kullanıcılar adına işlem yaparken daha sağlam bir performans sunmasını hedefliyor.
Operator, kullanıcı adına otel rezervasyonu yapabilen, internet formlarını doldurabilen ya da çeşitli alışveriş işlemlerini gerçekleştirebilen bir yapay zekâ aracı olarak konumlanıyor. Sistemin temel amacı, web tarayıcısında manuel olarak yapılan işlemleri tamamen otomatik hâle getirmek. OpenAI, o3 modelinin önceki sistemlere göre adım adım düşünme ve işlem takip etme konularında daha gelişmiş bir yapıyla geldiğini ifade ediyor. Bu durum, özellikle CAPTCHA doğrulamaları ya da giriş ekranları gibi beklenmedik engeller karşısında daha etkili bir çözüm anlamına geliyor.
GPT-4o ile sağlanamayan akıl yürütme yetenekleri, o3 ile birlikte sistemin merkezine yerleştirilmiş durumda. OpenAI, önceki modelin karmaşık görevlerde kararsız kaldığını ve işlemleri sonlandırmakta zorluk yaşadığını doğruluyor. Yeni yapının, daha tutarlı komut yürütme, uzun görevleri sürdürme ve arayüzde beklenmedik durumlara karşı daha hızlı yanıt verme gibi alanlarda öne çıktığı belirtiliyor. Böylece Operator, sadece basit görevlerde değil, çok aşamalı işlemlerde de daha güvenilir bir araç hâline geliyor.
Operator’ın güvenlik sınırlarını zorlayan yeni yapısı OpenAI içinde tartışma konusu oldu
Operator’a entegre edilen o3 modeli, yalnızca işlevsellik açısından değil, aynı zamanda sistemin kontrol edilebilirliği açısından da yeni sorular ortaya çıkardı. Palisade Research tarafından gerçekleştirilen testlerde, modelin belirli durumlarda kullanıcı tarafından verilen kapatma komutlarını dikkate almadığı ortaya kondu. Özellikle matematik problemleri sırasında yapılan testlerin büyük bölümünde, modelin verilen komutu yerine getirmediği tespit edildi. Bu tür davranışlar, gelişmiş modellerin güvenlik katmanlarının yeterliliği konusunda şüphe doğuruyor.
OpenAI ise bu eleştirilere karşılık olarak, o3 modelinin çok katmanlı bir güvenlik mimarisiyle geliştirildiğini ve etik sınırların gözetilerek eğitildiğini ifade ediyor. Şirket, modelin sadece teknik değil, aynı zamanda davranışsal açıdan da denetlendiğini ve yüksek güvenlik standartlarına uygun şekilde çalıştığını vurguluyor. Bununla birlikte, yaşanan test örnekleri, yapay zekâ sistemlerinin her zaman öngörülebilir biçimde davranmadığını da gösteriyor. Bu da, sistemlerin sürekli gözlem altında tutulması gerektiğini ortaya koyuyor.
Operator, şu anda yalnızca ChatGPT Pro ve Enterprise kullanıcılarına açık durumda. Aylık 7.999 TL ödemeyi kabul eden kullanıcılar, bu gelişmiş yapay zekâ aracına erişebiliyor. ChatGPT Plus aboneleri için herhangi bir erişim sağlanmış değil. Bu nedenle sistem, daha çok profesyonel kullanım senaryolarına hitap ediyor.
Bunun yanında, OpenAI’nin ilerleyen dönemde fiyat politikasında değişikliğe gitmesi de ihtimaller arasında yer alıyor. Şirketten yapılan açıklamalarda, Operator’ın daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştırılmasının değerlendirildiği belirtilmişti. Ancak bu olasılığın yakın vadede gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsizliğini koruyor. Kullanım maliyeti göz önüne alındığında, sistemin yaygınlaşması kısa vadede sınırlı kalabilir.
Operator benzeri çözümler, yapay zekâ alanında farklı şirketler tarafından da geliştiriliyor. Hugging Face’in HuggingAgent aracı, Opera’nın Browser AI asistanı ve bağımsız geliştiricilerin sunduğu çeşitli araçlar, benzer işlevleri vaat ediyor. Fakat o3 modelinin getirdiği işlem bütünlüğü ve görev sürdürme kararlılığı, bu alanda OpenAI’yi bir adım öne çıkarıyor. Bu da, Operator’ı yalnızca bir tarayıcı asistanı değil, aynı zamanda bir görev yöneticisi gibi konumlandırıyor.
Her şeye rağmen, sistemin günlük kullanıcı açısından anlamlı bir kullanım senaryosu yaratması kolay görünmüyor. İnternet üzerinden form doldurmak ya da ürün siparişi vermek gibi işlemler için aylık binlerce liralık bir abonelik ücreti ödemek çoğu kullanıcı için gerçekçi değil. Dolayısıyla Operator’ın bugünkü versiyonu, daha çok iş süreçlerini otomatikleştirmeye çalışan kurumsal yapılar için öncelikli hâlde. Geniş kitlelere açılmadan önce sistemin hem fiyatlandırma hem de erişim politikalarının yeniden değerlendirilmesi bekleniyor.
OpenAI’nin Operator’a entegre ettiği o3 modeli, sistemin teknik kapasitesini kayda değer biçimde genişletmiş durumda. Ancak bu gelişimin, sistemin kullanıcıya sağladığı gerçek değerle dengelenip dengelenmediği henüz netleşmiş değil. Hem güvenlik testleri hem de erişim koşulları dikkate alındığında, bu güncellemenin daha uzun vadeli sonuçları izlenmeden tam anlamıyla değerlendirilmesi mümkün görünmüyor. Tüm bunlarla birlikte, OpenAI’nin yöneldiği bu yeni yaklaşımın, yapay zekâ sistemlerinin görev tabanlı kullanımına dair önemli ipuçları sunduğu söylenebilir.
