iPad 8. Nesilİçinde bulunduğumuz pandemi koşullarında evde geçirdiğimiz zaman fazlasıyla arttı. Bu durum elektronik cihazlara olan bağlılığımızı farklı yollarla artırdı. Uzaktan eğitim, evden çalışma, evde eğlence gibi unsurlar, elektronik cihaz alışverişine yönelmemize neden olan unsurların başında geliyor. Bu gibi unsurlar nedeniyle alışverişe çıkanların tercih ettikleri ilk cihazlar dizüstü bilgisayarlar ve tabletler oluyor. Tabii ki, satın alma aşamasında fiyat-performans dengesi kararı etkileyen en önemli etkenlerden bir tanesi. Apple’ın iPad tableti de fiyatın karşılığında sunduğu değerlerle bu açıdan yüksek bir noktada bulunuyor ve bir tablet satın almayı düşünenlerin aklına gelen ilk seçeneklerden oluyor. Apple’ın sonbaharın başında yenilediği 2020 model iPad, tasarımı ve ekran büyüklüğünü korusa da, Apple A12 Bionic işlemciyle daha yüksek performans vadediyor. Online eğitim, evden çalışma veya evde bir şeyler izlemek için de oldukça elverişli görünen bu tabletle ilgili yorumlar iPad 8. nesil inceleme yazısında yer alıyor.
iPad 2020 inceleme: Tasarım
Tasarım anlamında 2020 model iPad’de selefi 8. nesil iPad’e göre değişen bir şey yok. iPad’in klasik versiyonunda senelerdir gördüğümüz tasarım korunuyor. Aslında Apple’ın bu giriş seviyesi iPad için yeni bir arayışa girmesine de gerek yok. Yüzey alanı, kalınlık ve ağırlık bakımından iPad’in kasası ideal durumda. Üstelik bu kalemlerin değerleri de önceki nesil iPad’le de aynı. Eğer elinizde 7. nesil iPad’den kalan bir kapak veya benzeri aksesuar varsa, bunu 8. nesil iPad’le de kullanabilirsiniz. Belki iPad Pro ve Air’daki kadar çekici bir tasarım yok, ancak bir Apple tableti kullandığınızı fazlasıyla hissediyorsunuz. Metal ve cam birleşimi bir tasarımla gelen iPad’in arka yüzü kenarlara doğru kavis yapıyor ve bir bütün olarak uzanıyor. Öndeki camla buluştuğu yüzeyde ise özel bir kesim yapılmış. Renk seçeneklerinde de klasik çizgi sürdürülüyor: Uzay grisi, gümüş ve altın olmak üzere üç renk var. Bizim elimizdeki renk uzay grisi ve gayet hoş görünüyor.
10.2 inç ekrana sahip olan iPad’in ekran çerçevesi iPad Air ve iPad Pro’lardakine göre daha geniş. Ekranın üst kısmında FaceTime kamerası, alt kısmında ise Touch ID parmak izi okuyucusunun entegre edildiği Ana ekran tuşu bulunuyor. Bu tuş iPhone 8 veya 7 gibi modellerde gördüğümüz titreşimli ve fiziksel tuş hissini veren türden bir düğme değil. Gerçekten fiziksel bir tuş ve kullanımı da gayet rahat. Touch ID de gayet hızlı şekilde çalışıyor. Gerek ekran kilidini açma, gerek App Store indirme işlemlerinde kimlik doğrulama gibi işlerde rahatlıkla kullanılıyor.
Ön kameranın ekranın üst kısmına yerleştirilmiş olması tabletin genellikle dikey şekilde tutularak görüşmelerin yapıldığı FaceTime’da herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Ne var ki, Zoom veya Google Meet gibi uygulamalarda genellikle tabletin yatay şekilde tutulması tercih edilecektir. Bu durumda kamera kenarda kalacağı için sunduğu görüş açısı da ideal olmayacaktır, tam karşıdan görünmeyeceksiniz. Böyle durumlarda tabletin duruşunda veya oturuş pozisyonunuzda ayarlamalar yapmanız iyi olacaktır.
Tabletin alt kenarında Lightning portu ve onun iki yanına yerleştirilmiş hoparlörler bulunuyor. Üst kenarda ise güç düğmesi mevcut. Bu arada 3.5mm kulaklık jakı da burada yer alıyor. Sağ kenarda ses tuşları bulunurken sol kenarda ise Smart Connector bağlantı noktasını görüyoruz. Arkada ise tek bir kamera var ve bu kamera gövdenin içine yerleştirilmiş. Dışa doğru çıkıntı yapmıyor. Ortalanmoş bir Apple logosu ve alt kenara doğru da okunaklı bir iPad yazısı var. Elimizdeki Wi-Fi+Hücresel model gibi bir seçeneği tercih ederseniz, üst kenara doğru anten sisteminin bir bölüm de tabletinizde bulunacaktır. Yine hücresel bağlantı destekli modellerin sağ kenarında SIM kart yuvası da bulunuyor.
iPad 2020 inceleme: Donanım, Performans, Pil
8. nesil iPad de selefi gibi 10.2 inç ekran barındırıyor. Bu ekran 1620 x 2160 piksel çözünürlükle birlikte 264 ppi piksel yoğunluğu değeri sunuyor. Bu değer Apple’ın iPad’lerinde Retina şartı için koyduğu alt sınır ve 2020 model iPad’in ekranı da bu standardı tutturuyor. iPad’in ekranı yeteri kadar keskin ve net görüntüler, grafikler sunuyor. Görüş açısı da iyi. Tabletin ekranına kenarlardan baksanız bile ekranda neler olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Ekranı kaplayan camın yansıtma katsayısı iPad Air ve Pro’nunkine göre daha yüksek. Bu nedenle çok aydınlık ortamlarda ekrana baktığınızda yansıma nedeniyle görüş azalabilir. Yine de, genel olarak bu yansımanın olumsuz etkisini hiç hissetmediğimizi söyleyebiliriz. Ekranın 500 nit maksimum parlaklık değeri bulunuyor. Bu da dışarıda bile tableti kullanmak için yeterli oluyor.
Apple, giriş seviyesi tabletlerinde lamine ekran teknolojisini sunmuyor. Yani 2020 model iPad Air’da ve iPad Pro’larda gördüğümüz şekilde, ekran camı ve paneli birleşik değil. Dikkatli şekilde bakarsanız arada bir boşluk olduğunu görürsünüz. Ne var ki, bu boşluk fazla bir derinlik etkisi yaratmıyor. Üstelik Apple Pencil ile kullanımda da klasik bir defter-kalem ikilisi kullanıyormuş hissini gölgelemiyor. Yani, lamine ekranın bulunmaması genel anlamda kullanıcı deneyimine olumsuz etkide bulunmayacaktır.
iPad’in 10.2 inç ekranı internette gezinme, elektronik kitap, gazete veya dergi okuma, çekilen fotoğraflara bakma ve video izleme gibi işler için fazlasıyla yeterli. Sunulan ekran alanı da belirttiğimiz bu işler için yeterli alanı sunuyor. Bununla birlikte aynı anda iki ya da üç uygulamayı birlikte kullanma konusunda da alanın yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Zoom, Google Meet gibi, online dersler için kullanılan uygulamalarda da iPad’in ekranı öğretmenler ve öğrenciler için yeterli olacaktır. Üstelik dokunmatik ekranın bulunması mikrofonu veya kamerayı açma ya da kapatma gibi işleri daha pratik biçimde gerçekleştirmeyi sağlayacaktır.
Alt kenarda yer alan iki hoparlör de bir tablet için fazlasıyla yeterli, hatta ortalamanın çok üstünde bir ses çıkışı sağlıyor. Tek bir kenara yerleştirilmiş olması stereo ses etkisinin hissedilmesini belirli bir seviyeyle sınırlandırıyor. Eğer tableti dikey şekilde tutarsanız, sağ ve sol kulaklarınızda dengeli bir ses çıkışı hissedebilirsiniz. Ancak iPad’i yatay seviyede tutarak bir şeyler izlediğimizde veya oyun oynadığımızda sesin bir taraftan geldiği açık şekilde hissediliyor ki, bu da normal bir durum. Ne var ki, izlediğimiz Netflix veya YouTube videolarında stereo ses etkisinin eksikliğini çok hissetmediğimizi, sesini şiddeti ve çıkış kalitesinin bunu telafi ettiğini söyleyebiliriz. Tabii ki, iPad Air veya iPad Pro’daki ses sistemlerinin seviyesine çıkamıyor. Ancak iPad, ses çıkışı bakımından oldukça iyi durumda. Bunun yararını online derslerde de göreceksiniz. iPad’in ses çıkışı bir dizüstü bilgisayarınkini aratmıyor. Üstelik mikrofon sistemi de herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymadan derslere katılmanız için yeterli olacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, iPad’de 3.5mm kulaklık jakı var. Apple, akıllı telefonlarından sonra tabletlerinde de bu emektar bağlantı noktası yavaş yavaş kaldırıyor. iPad Pro’dan sonra iPad Air’da da bu giriş kaldırıldı. Ancak iPad, klasik tasarıma bağlı kalmanın avantajını değerlendiriyor. Eğer elinizde eskiden kalma bir kulaklık veya kulaklıklı mikrofon varsa, bunu iPad ile kullanabilirsiniz. Buna ek olarak AirPods veya benzeri bir kablosuz kulaklık da tercih edebilirsiniz.
8. nesil iPad’in selefine göre ilerleme kaydettiği en önemli alan sahip olduğu işlemcisi oluyor. Apple bu tablette iPhone XS ve XR telefonlarında, aynı zamanda 2019 model iPad Air ve iPad mini’de yer verdiği Apple A12 Bionic işlemciye yer veriyor. Her ne kadar bu işlemcinin sonrasında A13 ve A14 Bionic işlemcileri görmüş olsak da, A12 Bionic bu giriş seviyesi tablet için ihtiyaç duyulacak performansı sağlamada başarılı oluyor. Her ne kadar Apple belirtmese de, bu tablette 3 GB RAM yer alıyor. Depolama alanı seçenekleri 32 GB ve 128 GB. Apple, bu tabletin daha makul fiyat seviyelerine inmesi için seçenekleri 32 GB gibi düşük bir seviyeden başlatmış. Tabletle fazla fotoğraf ve video çekilmeyeceğini düşünecek olursak, 32 GB çoğu kullanıcı için yeterli olacaktır. Daha fazla alan isteyenler için 64 GB’lık bir ara basamak olsa güzel olabilirdi. Ancak Apple, daha fazla depolama alanı isteyenlerin aradaki farkı çok da önemsemeyeceğini düşünmüş olmalı.
Bütçesini ön planada tutarak iPad’i tercih edenler için öncelikli işler film izlemek, oyun oynamak, internette gezinmek, e-kitap veya e-dergi okumak olacaktır. Buna bir de içinde bulunduğumuz pandemi günlerinde online derslere katılım ve derslere yardımcı bir araç olması gibi maddeleri ekleyebiliriz. Apple 12 Bionic işlemcinin başrolünde olduğu paket tüm bu işler için fazlasıyla yeterli görünüyor. iPad’i deneyimlediğimiz süre boyunca kullanıcı arayüzünde gezintide bir takılma veya kilitlenme yaşamadık. Netflix, YouTube gibi uygulamalarda da video deneyimi hızlı ve akıcı. Çoğu oyunda da iPad iyi bir performans sunuyor. Zoom, Google Meet gibi sık kullanılan görüntülü görüşme uygulamalarında da herhangi bir takılma veya kilitlenmeye rastlamadık.
GeekBench 5 benchmark testine baktığımızda ise 2020 model iPad’in performans tarafında kendisiyle aynı zamanda çıkarılmış A14 Bionic işlemcili iPad Air’dan daha geride puanlar aldığını görüyoruz. Ancak 2019 yılının iPad modeline göre gözle görülür bir ilerleme var. Performans sonuçları A12 Bionic işlemcili 2019 model iPad Air ve iPad mini’nin seviyesine gelmiş gibi görünüyor.
iPad 2020 modelinde selefiyle hemen hemen aynı kapasitede, 32.4 vat-saatlik pil bulunuyor. Apple’ın belirttiğine göre, Wi-Fi modeli 10 saate kadar, Wi-Fi+Hücresel modeli de 9 saate kadar video izleme imkanı sunuyor. Pratikteki kullanımlarımıza dayanarak iPad’in tek bir şarjla yaklaşık iki günlük bir çalışma imkanı sağlayacağını söyleyebiliriz. Online derslerinde iPad’i şarja bağlamadan kullanmak isteyenler için de tabletin maksimum ekran parlaklığında 5-6 saat arası bir kullanım sunacağını görüyoruz. Kızımın Google Meet üzerinden gerçekleştirdiği ve sabahtan öğlene kadar süren dersleri için iPad’in tek bir şarjı yeterli oluyor. Ancak sabahtan akşama derslerin yapıldığı okullarda okuyan öğrencilerin yanlarında güç adaptörlerini ve kablolarını da bulundurmaları iyi olacaktır.
8. nesil iPad’in memnun edici yanlarından bir tanesi de kutudan 20W güç adaptörünün çıkması. Apple iPhone ve Apple Watch’lardan güç adaptörünün kaldırırken tabletlerinde bu aksesuarı tutmayı sürdürüyor. Üstelik iPad’lerde de iPad Air’da olduğu gibi yüksek çıkışlı bir güç adaptörü geliyor. Eğer iPad’le birlikte iPhone da kullanıyorsanız, özellikle de 2017’den sonra çıkan ve hızlı şarj destekli modellerden bir tanesine sahipseniz, akıllı telefonunuzu da bu güç adaptörüyle daha hızlı biçimde şarj edebilirsiniz.
iPad, kameralar konusunda selefinin çizgisinden gidiyor. Arkada 8 megapiksel, f/2.4 kamera var. Bu kamerayı bir akıllı telefon kamerası kadar çok kullanmazsınız, ancak aydınlık ortamlarda veya dışarıda tatmin edici fotoğraflar çekebilirsiniz. Eğer ihtiyaç duyarsanız ve akıllı telefonunuz ortalıklarda değilse, iPad’in kamerası işe yarayacaktır. u kamera ile 1080p video kaydı da yapabilirsiniz.
Önde ise 1.2 megapiksel, f/2.4 FaceTime HD kamerası var. Bu kamera 720p HD video kaydı gerçekleştirebiliyor. Online dersler veya toplantılar için ön kameranın yeterli bir kalite sunduğunu söyleyebiliriz. Düşük ışık performansı yeterli sayılır. Karşı taraf sizi makul bir netlikte ve kalitede görecektir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, FaceTime görüşmeleri genellikle tablet dik şekilde tutularak gerçekleştirildiği için kameranın pozisyonu iyi. Ancak Zoom ve benzeri uygulamalarda tercih edilen pozisyon yatay olduğu için, kameranın açısı farklı olacaktır. Özellikle çocuklarınız için iPad’in fiziksel pozisyonunda ayarlamalar yapmanız gerekebilir.
iPad 2020 inceleme: Yazılım
8. nesil iPad’de iPadOS 14 yüklü olarak geliyor. Apple’ın tabletlere özel işletim sisteminin en son sürümünde sunulan değişikliklerin detaylarına iPadOS 14 inceleme yazısında değinmiştik. Burada anlattığımız yeniliklerin büyük bir kısmından 2020 model iPad sahipleri de yararlanabiliyor.
iPad, App Store’daki yüz binlerce tablet uygulamasını destekliyor. Bunlar sayesinde birçok işi iPad üzerinden rahat şekilde yerine getirebilirsiniz. Zoom veya Google Meet ile online görüşmeler yapmaktan EBA uygulamasını kullanmaya, eğitim odaklı uygulamalardan sesli kitaplara veya online dergi uygulamalarına kadar birçok uygulamayı 8. nesil iPad ile kullanabilirsiniz. Apple’ın A12 Bionic işlemcisinin sunduğu performans da bu uygulamaları rahatlıkla kullanmayı sağlıyor.
iPadOS’te bulunan Split View veya Slide Over gibi özellikler sayesinde tablette aynı anda birden fazla uygulamayı çalıştırabilir, bunların arasında sürükle-bırak yöntemiyle içerik taşıması yapabilirsiniz. Özellikle öğretmenler, iPad ile Zoom üzerinden ders verirken ekran paylaşımı yapıp yapamayacaklarını merak ediyordur. Zoom uygulaması bunu yapmaya izin veriyor ve oldukça iyi şekilde gerçekleştiriyor. Ne var ki, Zoom oturumu açıkken ekranda başka bir uygulamayı açarsanız, web kamerasının görüntüsü duraklatılıyor, sadece sesiniz duyuluyor. Bu durumu yaşamamak için Zoom’u Split View görünümünde, ekranın 3’te 1’lik dilimini kaplayacak şekilde açabilir, diğer tarafta da başka bir uygulamayı daha büyük alanda açarak bu şekilde ders verebilir veya toplantıyı yönetebilirsiniz.
iPad’in öğrencilere dizüstü bilgisayara nazaran sunduğu avantaj, uygulamaların sezgisel arayüze sahip olması ve kolaylıkla yönetme imkanı sağlaması. Çocuklar dokunmatik ekranların olduğu bir dünyaya gözlerini açıyor ve her şeyi ekrana dokunarak yönetmeye meyilli. iPad, dokunmatik ekranı sayesinde çocukların, özellikle online eğitim uygulamaları üzerindeki kontrolleri çok daha rahat şekilde yönetmesini sağlıyor. Örneğin, kızım Zoom veya Google Meet’i bilgisayar üzerinden kullanarak mikrofonu ve kamerayı açma ve kapatma işini öğrenmek için öncelikle fare ile kontrole alışmak zorunda kaldı. Halbuki iPad’i önüne koyduğumda söz konusu kontrolleri daha rahat şekilde gerçekleştirebildi.
iPad tek başına iyi bir içerik tüketim aracı. YouTube, Netflix, BluTV ve bunun gibi uygulamalar sayesinde evin istediğiniz yerinde istediğinizi rahatlıkla izleyebilirsiniz. Buna ek olarak çeşitli fotoğraf ve video düzenleme uygulamalarını da dokunmatik ekran üzerinden kullanmak ve çeşitli yaratıcılık işlerini yerine getirmek mümkün. Ancak iPad’in derslerinizde veya işlerinizde dizüstü bilgisayarın yerini alabilecek bir hâle gelmesini isterseniz, bu durumda Apple Pencil veya Smart Keyboard Folio gibi ek aksesuarlara da yatırım yapmanız iyi olacaktır. Bununla birlikte Logitech ve benzeri üçüncü taraf üreticilerin de muadil ürünleri var. Bunları da tercih edebilirsiniz.
Bizim elimizde önceki iPad incelemelerinden kalan birinci nesil Apple Pencil var ve bunu da 8. nesil iPad ile kullanıyorsuz. Apple Pencil elle not alma veya çizim yapma gibi işlerde önceden olduğu gibi işini iyi şekilde yerine getiriyor. Photoshop veya benzeri yaratıcılık odaklı uygulamalarda da Apple Pencil verimi biraz daha artırıyor. Ayrıca iPad’i çocuğunuz için düşünüyorsanız, Apple Pencil’ı da edinerek tablet üzerinde eğitim uygulamalarını daha verimli şekilde kullanmasını sağlayabilir, onların kalem alışkanlığını kaybetmemelerine yardımcı olabilirsiniz. Uzun zamandır klavye kullanan ve kalem kullanmakta zorlanan birçok kişi var, onlardan bir tanesi de benim. Dijital yaşamdan vazgeçemeyenler için Apple Pencil, kalem ile yazı yazma alışkanlığını kaybetmemek için de iyi bir araç oluyor. Tabii ki, bunun tabletin üstüne ek bir bedeli var.
Smart Keyboard Folio da daha önceki iPad’lerde olduğu gibi. Tuşlarının yeterli bir basma aralığı var ve 10.2 inç ekranlı tablet için de yeteri kadar yazma alanının sunulduğunu söyleyebilirim. Hatta bu incelemenin bir kısmını da Smart Keyboard Folio ile yazdım. Bu aksesuar, kullanılmadığı zamanlarda tabletin ekranını da kapanarak koruyor. Arkaya katlanarak iPad’den ayırmamanız da mümkün. Bağlantı ise Smart Connector üzerinden gerçekleşiyor. Smart Keyboard kullanışlı bir ürün, ancak piyasadaki diğer alternatiflere veya Bluetooth klavyelere göz atabilirsiniz.
Bu arada iPadOS 14’ün mouse ve touchpad desteği sayesinde iPad’e Bluetooth fare veya izleme dörtgeni de bağlayabilirsiniz. Bunlar da iPad’i bir dizüstü bilgisayara çevirme konusunda size yardımcı olacaktır.
iPad 2020 inceleme: Sonuç
Pandemi döneminde en çok tercih edilen ürünlerin başında dizüstü bilgisayarlar ve tabletler geliyor. Dizüstü bilgisayarlar için bütçeyi epey zorlamak gerekebiliyor. Buna karşın sundukları esneklik daha fazla. Tabletler ise daha düşük fiyatla gerekli olan işler için yeterli performansı sağlıyor. Tabii ki, yetenekler bir dizüstü bilgisayarınki kadar geniş olmuyor.
Bir tablet isteyenler için iPad; kalite, fiyat, performans gibi unsurlar açısından denge noktasında yer alıyor. 3199 TL’lik başlangıç fiyatının günümüz şartlarında uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bunun karşılığında eğitimden üretkenliğe, oyundan eğlenceye kadar birçok iş için yeterli performansı elde ediyorsunuz. Buna ek olarak elinizde bir iPad tutuyorsunuz. Her ne kadar tasarımı iPad Air ve Pro’nunkine göre daha mütevazı olsa da, Apple kalitesi hissediliyor.
iPad tek başına içerik tüketimi için yeterli oluyor. Buna ek olarak e-posta yazımı, çeşitli fotoğraf ve video düzenleme işleri için de aynı yorumu yapabilirsiniz. Ancak bu tableti iş için almayı, derslerde kullanmayı ya da çocuğunuzun dersleri için düşünüyorsanız, biraz daha bütçe ayırarak Apple Pencil veya Smart Keyboard Folio’yu ya da onların muadili aksesuarları edinmeniz iPad’i daha kullanışlı hâle getirecektir.
Teknoblog’u X, Flipboard, Google Haberler ve Instagram‘da takip et!
