Teknoloji

Google’ın Android uygulamaları geliştirirken başvurduğu ilginç takip yöntemi

google android 14

Google’ın içeride kullandığı ve “Android Lockbox” olarak adlandırılan bir program şirketin çalışanlarına, Android kullanıcılarının popüler olan, aynı zamanda Google’a ait olmayan uygulamalar ve servislerle nasıl etkileşim kurduğuna dair bilgilere erişim imkanı veriyor.

Google Mobil Servisleri aracılığıyla çalışan bu programın, çalışanların diğer uygulamalarla ilgili hassas verileri görmelerine izin verdiği söyleniyor. Bu uygulamaları ne kadar sıklıkla açtıkları veya ne kadar süre boyunca kullandıkları görülebiliyor.

Kaynaklar, bu bilgilerin Google’ın Gmail servisine rakip olanların ya da Facebook ya da Instagram kullanımının izlenmesi amacıyla kullanıldığını belirtiyor. Google’ın bir süredir TikTok’a rakip olan Shorts adlı bir uygulama üzerinde çalıştığı öne sürülüyor. The Information, Google çalışanlarının bazı durumlarda bu verileri görmek için izin talep ettiğini ve bu taleplerin de ara sıra reddedildiğini belirtiyor.

Bu haber tam da Google’ın ABD’de tekel oluşturmaya yönelik faaliyetleri nedeniyle baskı altına alınmaya başladığı bir dönemde geldi. Google CEO’su Sundar Pichai yakında ABD Kongresi’nde ifade verecek. Şirket, neredeyse her ABD eyaletinde antitröst soruşturmalarıyla karşı karşıya bulunuyor. Ayrıca ABD Adalet Bakanlığının da kendi antitröst davasını açmayı planladığı belirtiliyor. Her ne kadar bu soruşturmaların genel olarak şirketin arama ve reklam işlerine odaklandığı düşünülse de, Android’e yönelik ticari faaliyetlerin haksız biçimde yürütüldüğüne dair saptanan bulgular da hoş karşılanmayacaktır.

The Information, Android Lockbox’ın kullanıcıların Android telefonun kurulum işlemi sırasında Google ile veri paylaşımını kabul etmesi durumunda çoğu yararlı bilgiyi topladığını dile getiriyor. Kullanıcılara bu verilerin Google’a daha fazla kişiselleştirilmiş deneyim sunmakta yardımcı olacağı belirtilerek izin isteniyor. Ancak The Information, bu verilerin rekabette yardımcı olacak verileri sağladığını da söylüyor.

Google, çıkan haberlere ilgili olarak, rakip uygulamaların kullanıcı verilerine erişiminin olduğunu kabul etti. Ancak bu programın herkese açık olduğunu ve diğer geliştiricilerin de aynı verilere erişebileceğini dile getirdi. Ne var ki, Google’ın bu programa olan erişiminin çok daha geniş kapsamlı olduğuna inanılıyor. Çünkü içinde Google’ın ön yüklü uygulamalarını barındıran herhangi bir cihazı kapsıyor. Halbuki diğer geliştiriciler ise sadece kendi uygulamalarının yüklü olduğu telefonlarda aynı verilere erişebiliyor. Google, bu verinin insanların belirli bir uygulamayı kullanırken nasıl hareket ettiklerine dair bilgi içermediğini söylüyor. Ancak bunların rakip uygulamaları geliştirmekte kullanılıp kullanılmadığı hakkında herhangi bir bilgi vermiyor.

Bu arada toplanan verinin anonim olduğuna ve kişiye özel verilerin ayırt edilemediğine de The Information tarafından dikkat çekiliyor. Google, veri toplama ile ilgili durumun kullanıcılarla paylaşıldığını ve kullanıcıların bu işlem üzerinde kontrolleri olduğunu söylüyor. Şirket adına The Verge sitesine açıklama yapan bir temsilci, “2014’ten bu yana, Android Uygulama Kullanım Verileri API’sı, hizmetleri analiz etmek ve iyileştirmek için Android OEM’leri veya kullanıcıları tarafından uygulama kullanımıyla ilgili (uygulamaların ne sıklıkta açıldığı gibi) temel verilere erişmek üzere yetkilendirilmiş Google ve Android geliştiricileri tarafından kullanılmaktadır.” ifadesini kullandı.

Google’ın temsilcisine göre, uygulama kullanım bilgileri sadece bu API aracılığıyla elde ediliyor ve Google’ın Dijital Denge işlevleri için sık kullanılan uygulamaları belirleyerek pil gücünü ayırmak amacıyla, aynı zamanda Play Store’daki uygulama keşif sürecini iyileştirmek hedefiyle kullanılıyor. “API, uygulama içi etkinlik hakkında herhangi bir bilgi almaz ve bu verileri topladığımız kullanıcılar tarafından ifşa edilir ve kullanıcılar tarafından kontrol edilebilir.” diyor Google temsilcisi.

Google, telefonlardan rakip servisler hakkında veri topladığı iddiasıyla suçlanan tek şirket değil. 2017 yılında, Facebook’un da sahibi olduğu Onavo adlı VPN servisi aracılığıyla rakip servisleri takip ettiği ve buna göre WhatsApp gibi servisleri satın alma kararlarını planladığı iddia edilmişti. Onavo 2019 yılında kapatılmıştı.

Teknoblog’u XFlipboard, Google Haberler ve Instagram‘da takip et!

İLGİLİ HABERLER