ManşetlerTeknoloji

Google algoritmaları Meclis gündeminde: Bağımsız medyaya yönelik sistematik dezavantaj iddiası tartışıldı

google

Google’ın algoritma güncellemeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine taşındı. Dijital Mecralar Komisyonu’nun düzenlediği oturumda, özellikle son iki yılda uygulanan değişikliklerin Türkiye’deki bağımsız dijital medya kuruluşları üzerindeki etkileri masaya yatırıldı. Komisyonda yer alan muhalefet milletvekilleri, Google yetkililerine yönelik sert eleştirilerde bulunarak algoritmaların gazetecilik üzerindeki baskı aracı hâline geldiğini savundu.

Toplantıda Google adına konuşan Arama Sözcüsü Johannes Müller, gerçekleştirilen algoritma güncellemelerinin yalnızca kullanıcı deneyimini artırmaya yönelik olduğunu belirtti. Buna karşın Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, algoritmaların işleyişine dair kamuoyuyla açık ve net bilgi paylaşılmamasını eleştirdi. Yayman, özellikle gazetelerin dijital görünürlüklerinde son güncellemelerden sonra ciddi düşüşler yaşandığını ifade etti. Bu durumun, kamuoyunda “haber alma özgürlüğünün engellendiği” yönünde bir kanaat oluşturduğunu vurguladı.

Google algoritma değişikliklerinin medya gelirleri üzerindeki etkisi vurgulandı

CHP’li milletvekilleri oturum boyunca Google’a yönelik eleştirilerini sürdürdü. Tuncay Özkan, algoritma güncellemeleri sonrasında birçok haber sitesinin dijital trafik açısından ciddi darbe aldığını, bunun da ekonomik olarak yayıncıları çıkmaza sürüklediğini dile getirdi. Özkan, bazı ülkelerde haberlerin erişimini engelleyen Google’ın, Türkiye’de benzer şekilde bağımsız medyayı devre dışı bıraktığını öne sürdü.

Google Kamu İlişkileri Direktörü Tolga Sobacı ise yapılan güncellemelerin hiçbir medya kuruluşunu hedef almadığını ve içerik üreticilerinin bu değişiklikleri yakından takip ederek kendilerini adapte etmelerinin beklendiğini söyledi. Ancak milletvekilleri bu açıklamayı yeterli bulmadı. Özellikle CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in paylaştığı örnekler, tartışmanın daha da alevlenmesine neden oldu.

Çakırözer, T24 ve Gazete Duvar gibi medya organlarının, 2024 sonu ve 2025 başında yapılan algoritma güncellemeleri sonrasında %30’un üzerinde okuyucu kaybına uğradığını, bu nedenle reklam gelirlerinin önce %40, ardından “premium” reklam verenlerden gelen gelirlerin %25’e kadar düştüğünü aktardı. TL bazında değerlendirildiğinde, bu düşüşler bazı kuruluşlarda aylık yüz binlerce lirayı buluyor. Ek olarak, görünürlüğün azalmasıyla Basın İlan Kurumu’ndan gelen kamu ilanlarının da kesildiğini belirten Çakırözer, bunun doğrudan istihdama ve haber üretim kapasitesine yansıdığını söyledi.

CHP’li Okan Konuralp de, 12 medya kuruluşunun Google nedeniyle yok oluşla karşı karşıya kaldığını, birinin ise faaliyetlerine tamamen son verdiğini kaydetti. Konuralp, saygın medya kuruluşlarıyla herhangi bir istişare yapılmadan bu tür değişikliklerin uygulanmasının sorumsuzluk olduğunu vurguladı.

Google cephesinden gelen yanıtlar ise durumu yatıştırmakta yetersiz kaldı. Johannes Müller, sistemin teknik olarak karmaşıklığına dikkat çekerek, herhangi bir sitenin kasıtlı olarak ön plana çıkarılması ya da geri plana itilmesinin imkânsız olduğunu savundu. Fakat bu açıklama milletvekillerinin “Google’ın medya üzerindeki baskısı” yönündeki kanaatini değiştirmedi.

Google’ın avukatı Gönenç Gürkaynak da algoritma değişikliklerinin yayıncıları farklı oranlarda etkileyebileceğini kabul etti. Gürkaynak, “Dalgalanma sürecinde bazı üreticiler daha fazla zarar görebiliyor” dedi. Ancak milletvekillerinin çoğu, bu sürecin dalgalanma değil “fırtına” olduğunu belirtti.

Komisyondaki genel kanaat, Google’ın Türkiye’deki dijital yayıncılara yönelik daha şeffaf ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiği yönündeydi. Her ne kadar şirket temsilcileri, güncellemelerin siyasi ya da ideolojik bir yönü olmadığını defalarca vurgulasa da, bağımsız medya kuruluşlarının yaşadığı maddi ve operasyonel sorunlar bu söylemlerin pratikteki karşılığının sorgulanmasına neden oluyor.

Sonuçta, TBMM’deki bu oturumda Google’ın algoritmalarının yalnızca dijital sıralamalara değil, medya kuruluşlarının ayakta kalıp kalamamasına da doğrudan etki edebildiği bir kez daha gözler önüne serildi. İlerleyen dönemde Google ile Türkiye’deki yayıncılar arasında daha doğrudan ve yapıcı bir iletişim süreci yürütülüp yürütülmeyeceği, tartışmanın seyrini belirleyecek temel unsur olmaya devam edecek.

Güncellenen algoritmaların dijital medya üzerindeki yapısal etkileri, sadece kullanıcı deneyimi başlığı altında değerlendirilemeyecek kadar derinleşmiş durumda. Bu durum, dijital yayıncılık sektörünün sürdürülebilirliği açısından daha geniş çaplı düzenleme ve diyalog süreçlerine ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.