Apple, Apple Watch ve Mac mini modellerinde uzun süredir kullandığı “karbon nötr” ifadesini ürün sayfalarından çıkardı. Bu değişiklik, Avrupa Birliği’nin 2026’da yürürlüğe girecek çevresel pazarlama düzenlemeleri ve Almanya’da verilen mahkeme kararının ardından hayata geçirildi.
Apple, 2023 yılında Apple Watch Series 9 ile birlikte ilk kez karbon nötr ürün tanımını kullandı. Şirket, bu ifade ile üretim aşamasındaki emisyonların yaklaşık yüzde 80 oranında azaltıldığını ve kalan kısmın yüksek kaliteli karbon dengeleme projeleriyle karşılandığını belirtiyordu. Ancak Frankfurt’ta görülen davada mahkeme, karbon dengeleme projelerinin sözleşme süreleri ve çevresel etkilerindeki belirsizlikler nedeniyle bu tanıtımı yanıltıcı buldu. Bu nedenle Apple, ürün tanıtımlarında kullandığı ifadeyi aşamalı olarak kaldırmaya başladı. Bunun yanı sıra Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği düzenleme, 2026 itibarıyla şirketlerin ürünlerinde “karbon nötr” gibi genel ifadeleri kullanmasını yasaklıyor. Bu kural, yalnızca şirket bazlı değil, ürün düzeyindeki tüm yeşil iddiaları kapsayacak.
Apple, bu yeni düzenlemelere uyum sağlamak için pazarlama dilinde değişiklik yaptı. Şirketin web sitesinde artık “karbon nötr ürün” ibaresi yer almıyor, ancak çevresel raporlar yayınlanmaya devam ediyor. Bu raporlarda geri dönüştürülmüş materyal kullanımı, enerji tüketim oranları ve karbon ayak izi verileri bulunuyor. Böylelikle Apple, ürünlerinin çevresel performansını ayrıntılı verilerle açıklamayı sürdürüyor. Öte yandan şirket, ürünlerin karbon ayak izi konusunda da bilgi vermeye devam ederek tüketicilere farklı kıyaslama imkânı sunuyor. Apple Watch Series 11 modelinin karbon emisyonu 8,1 kilogram iken, bir önceki Series 10 modelinde bu rakam 8,3 kilogram seviyesindeydi.
Apple pazarlama dilini çevresel kurallara uyumlu hâle getiriyor
Apple, yalnızca Almanya’da alınan mahkeme kararına değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin tüketiciyi koruma düzenlemelerine de uyum sağlıyor. Yeni düzenlemeler, firmaların yeşil iddialarını ancak bilimsel olarak doğrulanabilir belgelerle desteklemesini şart koşuyor. Bu kapsamda karbon nötrlük veya iklim pozitif gibi kavramlar ürün tanıtımlarında kullanılmayacak. Bunun yerine şirketler, ölçülebilir çevresel verileri kamuoyu ile paylaşmak zorunda olacak. Apple da ürün bazında genel ifadelerden uzaklaşarak veriye dayalı raporlamayı öne çıkarıyor. Böylelikle şirket, hem şeffaflık sağlıyor hem de tüketici güvenini koruma altına alıyor.
Apple’ın hedefleri arasında 2030 yılına kadar tüm tedarik zinciri boyunca karbon nötrlüğe ulaşmak bulunuyor. Bu hedef, yalnızca üretim sürecini değil, tedarikçilerden lojistiğe kadar tüm adımları kapsıyor. Şirket, bu plan doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarını artırıyor ve üretimde daha fazla geri dönüştürülmüş malzeme kullanıyor. Buna rağmen, ürün pazarlamasında “karbon nötr” gibi genellemeleri artık kullanmayacak. Tüm bu adımlar, Apple’ın çevresel hedeflerinden vazgeçmediğini, ancak iletişim biçimini değiştirdiğini gösteriyor.
Her ne kadar pazarlama dilinde bu ifade kaldırılmış olsa da Apple, ürünlerin çevresel etkilerini raporlamayı sürdürüyor. Şirketin yayınladığı belgelerde, üretimden kaynaklanan emisyonların yanı sıra geri dönüşüm süreçleri ve enerji verimliliği gibi başlıklar da yer alıyor. Böylelikle tüketiciler, ürünlerin çevresel etkilerini doğrudan rakamlar üzerinden inceleme imkânına sahip oluyor. Avrupa Birliği’nin düzenlemeleri yürürlüğe girdiğinde yalnızca Apple değil, diğer teknoloji şirketleri de pazarlama içeriklerinde benzer bir değişiklik yapmak zorunda kalacak. Bu nedenle Apple’ın attığı adım, sektördeki birçok firma için öncü bir örnek oluşturmuş durumda.
