Apple ile Epic Games arasında uzun süredir devam eden davada yeni bir aşamaya geçildi. Apple, geçtiğimiz hafta aleyhine verilen ve App Store dışı satın alımlardan geliştirici komisyonu almasını engelleyen karara karşı temyiz başvurusunda bulundu. Şirket, bu kararın iş modelini doğrudan etkilediğini ve yasal sınırların ötesine geçtiğini iddia ediyor. Temyiz başvurusu, ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Dokuzuncu Temyiz Mahkemesi’ne iletildi.
Söz konusu dava ilk kez 2021 yılında gündeme gelmişti. Epic Games, Apple’ın geliştiricilere uygulama dışında alternatif ödeme yöntemleri sunma konusunda engel olduğunu öne sürerek hukuki süreci başlatmıştı. Mahkeme o dönem Epic’in lehine karar vererek Apple’a “anti-yönlendirme” politikalarını sona erdirmesi talimatını vermişti. Apple’ın bu karara yeterince uymadığı ise geçen yıl yeniden gündeme geldi.
Apple ve Epic Games arasındaki mücadele tüm ekosistemi etkileyebilecek düzeyde
2024 yılında görülen devam duruşmalarında Epic Games, Apple’ın mahkeme kararını ihlal ettiğini iddia ederek davayı yeniden canlandırdı. Mahkeme ise bu iddiaları ciddiye aldı ve Apple’ın belirtilen düzenlemelere uymadığını kabul etti. Bu süreçte Apple’ın Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Alex Roman’ın yeminli ifadesinde gerçeği yansıtmadığı öne çıktı. Yargıç, bu durumu federal savcılığa potansiyel cezai inceleme için bildirdi.
Mahkeme sadece bununla da sınırlı kalmadı. Apple’ın avukat-müvekkil gizliliğini suistimal ederek yargı sürecini yavaşlattığına kanaat getirildi. Şirketin gizlilik kapsamına giren belgeleri kasten bu şekilde sınıflandırarak delil sunmaktan kaçındığı ifade edildi. Bu durum, yargı sürecinin hakkaniyetine gölge düşüren önemli bir unsur olarak değerlendirildi.
Apple, bu gelişmelere rağmen temyiz hakkını kullanmaktan geri durmadı. Şirketin ana argümanı, App Store dışında yapılan işlemlerden alınan komisyonların işleyiş için hayati önemde olduğu yönünde. Her ne kadar mahkeme Apple’ın bu konudaki tutumunu eleştirse de, şirket bunun yasal bir sınırlandırma olduğunu savunuyor. Geliştiricilere yönlendirme özgürlüğü tanınmasının, Apple’ın platform kontrolünü zayıflatacağı görüşü öne çıkarılıyor.
Epic Games ise bu yaklaşımı rekabet karşıtı bir davranış olarak yorumluyor. Şirket, Apple’ın hâlâ App Store ekosistemi üzerindeki kontrolünü kötüye kullandığını savunuyor. Özellikle uygulama geliştiricilerinin ödeme sistemleri konusunda kullanıcıları bilgilendirmesinin engellenmesini, kullanıcı tercihlerini sınırlayan bir müdahale olarak tanımlıyor. Mahkeme kararının bu nedenle adil olduğunu belirtiyor.
Bu dava, dijital platformlar ve uygulama mağazaları üzerindeki denetim mekanizmalarının daha geniş çapta tartışılmasına zemin hazırlıyor. Avrupa Birliği’nin yürürlüğe koyduğu Dijital Piyasalar Yasası ve ABD’deki benzer düzenlemeler, bu tartışmaların küresel boyutta büyüdüğünü gösteriyor. Apple’ın bu bağlamdaki yaklaşımı, sadece Epic davası özelinde değil, genel rekabet hukuku çerçevesinde de sorgulanıyor. Tüm bunların yanında, diğer teknoloji şirketleri de benzer incelemelere tabi tutuluyor.
Apple’ın yaptığı temyiz başvurusu, hem şirketin mevcut iş modelini koruma isteğini hem de yargı kararlarına yaklaşımını ortaya koyuyor. Davanın ilerleyen sürecinde verilecek karar, Apple’ın uygulama içi ödeme politikaları başta olmak üzere dijital mağaza kurallarında ciddi etkiler yaratabilir. Bu karar aynı zamanda diğer büyük teknoloji şirketlerine de emsal teşkil edebilecek bir örnek niteliği taşıyabilir. Öte yandan, geliştiricilerin bağımsız hareket alanını genişletecek düzenlemeler de daha görünür hale gelebilir.
Temyiz mahkemesinin önümüzdeki aylarda vereceği karar, yalnızca Apple ile Epic arasında değil, dijital ekonomi genelinde dengeleri yeniden belirleyecek potansiyele sahip. Bu süreç boyunca Apple’ın kamuoyundaki imajı, yargıya yaklaşımı ve platform denetimi konularında vereceği mesajlar yakından izlenecek. Gözler artık Dokuzuncu Temyiz Mahkemesi’nin vereceği nihai kararda olacak.