Microsoft, Windows işletim sisteminin 40. yılına yaklaşırken bilgisayar kullanım biçimini yeniden tanımlıyor. Windows 10’un destek süresi sona ererken, şirket odağını tamamen Windows 11 ve yapay zekâ merkezli geleceğine çevirdi. Artık her bilgisayar, bir Copilot destekli dijital asistana dönüşme potansiyeli taşıyor. Bu dönüşümle birlikte bilgisayarlarla etkileşim sadece fare ve klavye üzerinden değil, sesli komutlarla da gerçekleşecek. Microsoft, bu yeni dönemi bir işletim sistemi güncellemesi olarak değil, bir kullanıcı alışkanlığı değişimi olarak tanımlıyor.
Microsoft’un tüketici pazarlama direktörü Yusuf Mehdi yaptığı açıklamada, yapay zekânın artık yalnızca bir sohbet aracı olmayacağını belirtiyor. Ona göre, Windows’un tamamı yapay zekâ mantığıyla yeniden inşa edilecek. Bu durum, her kullanıcının bilgisayarında bir tür kişisel asistanla yaşaması anlamına geliyor. Copilot, yalnızca sorulara cevap vermekle kalmayacak; ekran üzerindeki içerikleri yorumlayarak yardım da sunacak. Bunun yanında kullanıcıların sesli komutlarla uygulamalara erişmesini sağlayacak bir sistem kuruluyor.
Copilot ve Windows 11, sesli komutla yönetilen bilgisayarı hayalini gerçeğe dönüştürüyor
Yeni eklenen “Hey, Copilot!” komutu, bu dönüşümün en dikkat çekici unsurlarından biri haline geldi. Bu çağrı, bilgisayarı uyandırarak doğrudan sesli etkileşim başlatıyor. Klavye ve fare yerini koruyor; fakat ses, üçüncü bir etkileşim biçimi olarak sisteme entegre ediliyor. Böylece kullanıcılar, Copilot’a yalnızca ne yapmasını istediklerini söyleyerek işlem başlatabiliyor. Her şeye rağmen Microsoft, bu sistemin doğal bir alışkanlık haline gelmesinin zaman alacağını kabul ediyor.
Microsoft, daha önce Cortana ile benzer bir girişim denemişti; ne var ki, o dönemde teknolojik altyapı bugünkü kadar olgun değildi. Bugünse yapay zekânın gelişmiş bağlamsal algılama yeteneği sayesinde bu deneyim çok daha akıcı hale geldi. Kullanıcıların Teams gibi platformlarda uzun süredir sesli iletişim kuruyor olması da bu dönüşüme zemin hazırlıyor. İnsanlar artık yalnızca bilgisayar aracılığıyla konuşmuyor, bilgisayarla konuşarak görev de tamamlayabiliyor. Tüm bunların yanında, erişilebilirlik alanında da önemli kolaylıklar ortaya çıkıyor.
Copilot Vision, Windows 11’in yeni özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu sistem, ekran üzerindeki içerikleri analiz ederek kullanıcının ne yaptığını anlıyor ve ona göre önerilerde bulunuyor. Bir belge düzenlenirken, fotoğraf incelenirken ya da oyun oynanırken bağlama uygun yönlendirmeler yapılabiliyor. Bununla birlikte, Vision özelliği yalnızca kullanıcının isteğiyle etkinleşiyor. Güvenlik odaklı yapısı sayesinde ekran paylaşımı gibi kontrollü bir süreç işliyor.

Copilot Vision şu anda Copilot’un aktif olduğu tüm pazarlarda kullanıma sunulmuş durumda. Kullanıcılar ekranlarında gördükleri bir uygulama hakkında anlık destek alabiliyor. Bu özellik, özellikle karmaşık görevlerde yönlendirme sağlayarak bilgisayar kullanımını kolaylaştırıyor. Tüm bunlara ek olarak, yapay zekânın öğrenme kabiliyeti sayesinde Copilot zamanla daha kişisel bir deneyim sunuyor. Her geçen gün daha fazla kullanıcı, bu teknolojiyi günlük rutinine dahil ediyor.
Bunun yanı sıra Microsoft, Copilot Actions adını verdiği yeni bir özellikle sistemi genişletiyor. Bu özellik, yapay zekânın bilgisayar üzerinde doğrudan işlem yapmasına olanak tanıyor. Örneğin bir klasördeki fotoğrafları düzenlemek ya da belirli dosyaları taşımak gibi görevler Copilot’a devredilebiliyor. Bu işlemler, Windows içinde güvenli bir masaüstü ortamında yürütülüyor. Kullanıcı isterse Copilot’un attığı adımları tek tek takip edebiliyor.
Navjot Virk, Windows Deneyimleri Başkan Yardımcısı olarak yaptığı açıklamada, Copilot Actions’ın hâlâ geliştirme aşamasında olduğunu söylüyor. İlk dönemlerde bazı hataların yaşanabileceğini belirten Virk, sistemin kullanıcı geri bildirimleriyle olgunlaşacağını ifade ediyor. Microsoft, bu özelliği başlangıçta sınırlı senaryolarda test ediyor. Tüm bu süreçte amaç, Copilot’un görevleri daha doğru ve güvenli şekilde tamamlaması. Zamanla daha fazla işlem türü Copilot Actions kapsamına alınacak.
Yeni Copilot deneyimi, Windows görev çubuğuna entegre edilmiş durumda. Tek tıklamayla Copilot arayüzüne ulaşmak ve Vision ile Voice özelliklerini kullanmak mümkün hale geldi. Arama bölümü de yenilendi; böylece dosyalara, uygulamalara ve ayarlara ulaşmak çok daha hızlı hale geldi. Microsoft, bu değişikliklerle bilgisayar kullanımını hem hızlandırmayı hem de kullanıcıyla sistem arasındaki bağı güçlendirmeyi hedefliyor. Tüm bu güncellemeler, Windows 11’i daha etkileşimli bir platform haline getiriyor.
Şirket, yeni dönemini televizyon reklamlarıyla da tanıtıyor. “Konuşabileceğiniz bilgisayarla tanışın” sloganı, bu yaklaşımın temelini anlatıyor. Microsoft, bu süreci sadece teknolojik bir ilerleme olarak değil; kullanıcı alışkanlıklarının yeniden şekillendiği bir dönem olarak görüyor. Her ne kadar bazı kullanıcılar bilgisayarlarla konuşmayı garip bulsa da, şirket bu alışkanlığın zamanla yaygınlaşacağına inanıyor. Her şey bir yana, Windows 11 artık yalnızca bir yazılım değil; kullanıcıyla iletişim kurabilen bir dijital ortak haline geliyor.