Spotify, kişiselleştirilmiş müzik deneyimine yeni bir boyut kazandırdı. Artık tek tek şarkılar kullanıcı tercihine bağlı olarak öneri algoritmasından çıkarılabiliyor. Bu imkân hem ücretsiz hem de Premium aboneler için aktif durumda. Web, masaüstü ve mobil uygulamalar üzerinden erişilebilen özellik, küresel çapta aynı anda sunuldu.
Platform uzun süredir dinleme alışkanlıklarını analiz ederek öneriler oluşturuyordu, fakat bu süreç kullanıcıların kontrolünden uzak ilerliyordu. Yeni özellik sayesinde artık sadece çalma listeleri değil, tek bir şarkı bile sistemin dışında bırakılabiliyor. Bunun yanında geçici bir merakla dinlenen parçalar öneri dengesini bozmayacak. Bu sayede öneriler daha sağlıklı hale gelecek ve kullanıcı deneyimi daha tutarlı olacak. Öte yandan bu yaklaşım, Spotify’ın kişiselleştirme vizyonunu daha net ortaya koyuyor.
Spotify kullanıcıların algoritmaya doğrudan etki etmesine olanak tanıyor
Şirketin açıklamasında, hariç tutulan şarkıların hem geçmiş hem de gelecek dinlemelerde etkisinin azalacağı belirtildi. Böylece bir şarkıya kısa süre ilgi gösterilmesi, algoritmayı uzun süreli biçimde yönlendirmeyecek. Tüm bunların yanında Wrapped ve Blend gibi yıllık ya da günlük özetler de bu durumdan olumlu etkilenecek. Kullanıcılar, kendilerini daha doğru yansıtan listelerle karşılaşacak. Bu noktada Spotify’ın sağladığı kontrol, kişisel tercihlere göre sistemin esnetilmesine imkân veriyor.
Özelliğin kullanımı son derece basit bir menü hareketine dayanıyor. Bir şarkı ya da çalma listesi açıldığında ekranın sağ üst köşesindeki üç nokta simgesine dokunuluyor. Ardından “Taste Profile’dan Hariç Tut” seçeneği tercih ediliyor. Buna ek olarak kullanıcı istediği zaman bu tercihi geri alabiliyor. Kullanıcı dostu bir tasarımla işlevin uygulamaya entegre edilmesi, yaygın kullanımın önünü açıyor.
Spotify son yıllarda kişiselleştirme alanında farklı çözümler geliştirdi. Günlük karışık listeler, ruh haline göre şarkı seçimleri ve arkadaşlarla paylaşılabilen Blend özellikleri bunun örnekleri oldu. Bununla birlikte tek tek şarkıların algoritma dışında bırakılması, kişiselleştirmenin en hassas düzeyine işaret ediyor. Her şeye rağmen müzik zevkini detaylı biçimde düzenlemek isteyen kullanıcılar için bu yenilik öne çıkıyor. Bu durum, dinleme deneyiminde daha fazla tatmin yaratabilir.
Her ne kadar algoritmalar güçlü olsa da, çoğu zaman geçici tercihler sistemi gereğinden fazla etkileyebiliyor. Birkaç kez dinlenen bir parça haftalarca önerilerde karşıya çıkabiliyor. Ne var ki yeni kontrol imkânı, bu dengesizliği ortadan kaldıracak. Böylece kullanıcılar, tercihleriyle daha uyumlu bir akışa kavuşacak. Tüm bunların yanı sıra önerilerdeki çeşitlilik de daha dengeli hale gelecek.
Spotify, bu özelliği bölgesel sınırlama olmadan devreye soktu. Böylece dünyanın farklı bölgelerindeki tüm kullanıcılar aynı anda erişim sağladı. Bu eş zamanlı yaklaşım, platformun kullanıcı deneyimini evrensel biçimde güncelleme anlayışını ortaya koyuyor. Tüm bunların yanında kullanıcılar, cihaz fark etmeksizin aynı imkânlara sahip oluyor. Bu da uygulamanın küresel ölçekte daha bütüncül bir deneyim sunmasına yardımcı oluyor.
Yeni özellik, kullanıcıların dinleme alışkanlıklarını daha ayrıntılı kontrol etmesine kapı açıyor. Dinleyiciler artık kısa süreli ilgilerini uzun vadeli bir etkiden bağımsız tutabilecek. Bunun yanında algoritmaya güven duyan fakat zaman zaman dengesiz önerilerden şikâyet edenler için rahatlatıcı bir çözüm sağlanıyor. Spotify, böylece kullanıcıların platform üzerindeki bağlarını da güçlendirmiş oluyor. Tüm bunlara ek olarak önerilerin daha kişisel hale gelmesi, müzik keşif sürecini de olumlu etkileyebilir.
Fakat yeni özelliğin menü içindeki konumu bazı kullanıcıların gözünden kaçabilir. Yine de işlev, öğrenildikten sonra pratik biçimde kullanılabilecek. Özellikle müzik tercihlerini detaylı düzenlemeye özen gösteren dinleyiciler bu yeniliği hızla benimseyecek. Bunun yanı sıra düzenli Spotify kullanıcılarının bu özelliği günlük deneyimlerinin parçası haline getirmesi bekleniyor. Öte yandan özelliğin kullanımı arttıkça algoritmanın daha hassas çalıştığı görülecek.
Rakip platformlar da benzer kişiselleştirme araçlarına yatırım yapıyor. Apple Music, YouTube Music ve Deezer gibi servisler öneri sistemlerini sürekli geliştiriyor. Buna rağmen Spotify’ın sunduğu şarkı bazlı kontrol, kullanıcıya daha doğrudan söz hakkı tanıyor. Tüm bunların yanında dinleyicilerin müzik deneyimini kendilerinin şekillendirmesi, platforma olan bağlılığı da artırabilir. Böylece Spotify, müzik önerilerinde daha dengeli ve tatmin edici bir noktaya ulaşmış oluyor.