Yapay zekâ müzik üretim araçları son yıllarda olağanüstü bir hızla yayıldı. Bu gelişme, Spotify gibi dev platformların içerik dengesini doğrudan etkiledi. Binlerce şarkının kısa sürede üretilmesi, dinleyicilerin gerçek sanat eserini ayırt etmesini zorlaştırıyor. Spotify, bu tabloyu göz ardı etmeyerek yeni kurallarını duyurdu.
Spotify’ın açıkladığı düzenlemeler üç temel soruna odaklanıyor. Bunların başında spam içeriklerle mücadele geliyor. Bunun yanında sanatçıların seslerinin izinsiz klonlanması ve şarkıların yapım sürecinde yapay zekâ kullanımıyla ilgili şeffaflık ihtiyacı öne çıkıyor. Fakat şirketin temel amacı, sanatçıların haklarını korumak ve dinleyicilerin güvenini artırmak. Tüm bunların yanında, sanatçılara yapay zekâyı kontrollü biçimde kullanabilme esnekliği de sağlanıyor.
Spotify yapay zekâ kullanımına dair şeffaflık getirmeyi planlıyor
Spotify, uluslararası standart belirleyici kuruluş DDEX ile birlikte yeni bir meta veri sistemi geliştiriyor. Bu sistem sayesinde şarkılarda yapay zekânın hangi aşamada kullanıldığı açıkça belirtilecek. Kimi şarkılarda vokaller, kimi şarkılarda ise enstrümanlar veya miksaj süreçleri yapay zekâ desteğiyle hazırlanıyor. Dinleyiciye bu bilgilerin ulaşması, müzik deneyiminin daha şeffaf olmasını sağlayacak. Ne var ki bu uygulamanın tam olarak hayata geçmesi için şirketlerin içerik teslim süreçlerini değiştirmesi gerekecek.
Sam Duboff, 15 büyük plak şirketi ve dağıtımcının bu yeni sisteme katılmayı kabul ettiğini açıkladı. Her ne kadar henüz kesin bir tarih verilmemiş olsa da, bu standartların müzik sektöründe hızlı bir şekilde yayılması bekleniyor. Bunun yanında Spotify, plak şirketlerinin kredi ve içerik bilgilerini güncellemesini zorunlu hale getirecek. Böylece dinleyiciler hangi şarkının hangi koşullarda üretildiğini daha net görebilecek. Fakat sürecin ne kadar hızlı ilerleyeceği sektörün adaptasyon kapasitesine bağlı olacak.
Spotify’ın gündeminde ses taklitleri de geniş yer tutuyor. Yapay zekâ teknolojileri sayesinde sanatçıların sesleri kolaylıkla kopyalanabiliyor. Buna rağmen bu durum, sanatçılar için ciddi bir hak ihlali anlamına geliyor. Spotify, deepfake ve izinsiz ses klonlama gibi tüm girişimlere net yasaklar getiriyor. Bu politikalar, sanatçıların özgün kimliklerini korumada önemli bir rol üstleniyor.
Platform, ihlallerin kapsamını da ayrıntılı biçimde tanımladı. Gerçek ya da yapay fark etmeksizin, sanatçının izni olmadan kullanılan her ses artık Spotify tarafından engellenecek. Bunun yanında yapay ses kopyaları veya dijital olarak üretilmiş vokal denemeleri de kapsam içine giriyor. Her ne kadar bu önlemler sanatçıları rahatlatıyor olsa da, teknolojinin hızla ilerlemesi yeni sorunları da gündeme getirebilir. Yine de Spotify, bu konudaki tavrını katı biçimde sürdüreceğini açıkça ortaya koydu.
Spam içerikler, şirketin en çok mücadele ettiği alanlardan biri haline geldi. Bazı kişiler sadece 30 saniyeyi aşan kısa parçalar yükleyerek gelir elde etmeye çalışıyor. Bunun yanı sıra aynı parçaların farklı isimlerle tekrar tekrar yüklenmesi de sistemin suistimal edilmesine neden oluyor. Spotify, yeni filtreleme sistemleriyle bu tür girişimleri tespit etmeyi hedefliyor. Ne var ki spam üreticilerinin yaratıcılığı bu süreci daha da zorlaştırıyor.
Duboff’un açıklamalarına göre son bir yıl içinde 75 milyon spam içerik Spotify’dan kaldırıldı. Bu rakam, sorunun ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Yeni filtrelerin devreye girmesiyle birlikte bu sayının daha da artması bekleniyor. Bu süreç, hem dinleyiciler hem de sanatçılar açısından daha güvenilir bir ortam yaratacak. Bunun yanında, müzik endüstrisinin gelirlerinin de daha adil şekilde dağıtılmasına katkı sağlayacak.
Spotify, yapay zekâ müziklerin şirketin kendi listelerine eklenmediğini de net bir şekilde açıkladı. Duboff, bu iddiaları kesin ifadelerle yalanladı. Spotify’ın herhangi bir şekilde müzik üretmediğini ve tüm içeriklerin üçüncü taraflardan geldiğini söyledi. Buna rağmen yapay zekâ ile üretilen şarkıların çok düşük etkileşim aldığı dikkat çekiyor. Bu durum, dinleyicilerin hâlâ insan emeğini daha değerli gördüğünü kanıtlıyor.
Platformun editörleri, her zaman dinleyicilerin ilgisini çekecek parçaları seçmeye odaklanıyor. Buna ek olarak, yalnızca komutlarla üretilmiş şarkılar listelerde kendine yer bulmakta zorlanıyor. Bu da doğal olarak yapay zekâ müziklere olan ilgiyi sınırlıyor. Fakat zaman içinde bu dengenin nasıl değişeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Müzikseverlerin alışkanlıkları da bu sürecin seyrinde önemli bir rol oynayacak.