Teknoloji

Sony ABD’de PS5 fiyatlarına zam yaptı

sony ps5 güncelleme

Sony, PS5 modellerinin ABD fiyatlarında ciddi bir artışa gitti. Şirket, standart model de dahil olmak üzere tüm PS5 varyantlarında 50 dolarlık bir zam yaptı. Bu karar, şirketin resmi blog sayfasında duyuruldu ve bugünden itibaren yürürlüğe girdi. Gerekçe olarak hem küresel ekonomik koşullar hem de ithalat vergileri gösterildi.

Yeni fiyatlandırmaya göre, PS5’in standart modeli artık 549,99 dolardan satılıyor. Dijital sürümün fiyatı 499,99 dolara çıkarken, PS5 Pro ise 749,99 dolar oldu. Konsollar için bu değişim yapılırken, Sony aksesuar fiyatlarını sabit tuttu. Kullanıcılara ek bir maliyet yüklenmemesi için bu kalemde değişikliğe gidilmedi. Tüm bunların yanında, fiyat artışının yalnızca ABD pazarıyla sınırlı olup olmayacağı ise net değil. Her ne kadar şirket, küresel ölçekte zam konusunda temkinli bir dil kullansa da, önceki örnekler başka pazarlarda da benzer hamlelerin geldiğini gösteriyor.

Sony, ithalat vergilerinin etkisiyle ABD’de PS5 fiyatlarını artırdı

Bu karar, aslında son birkaç aydır yaşanan gelişmelerin devamı niteliğinde değerlendirilmeli. Nisan ayında Birleşik Krallık, Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda’da donanım fiyatları yeniden belirlenmişti. Ardından mayıs ayında Sony, ABD’deki fiyat politikalarını gözden geçirdiğini duyurmuştu. Yani bugünkü güncelleme, bir süredir beklenen fakat zamanlaması netleşmemiş bir adım olarak dikkat çekiyor. Üstelik bu artış, sadece Sony ile sınırlı kalmış da değil. Rakiplerin benzer hamleleri, konsol piyasasında fiyat dengesinin ciddi şekilde değiştiğini gösteriyor.

Özellikle ABD’de uygulanan ithalat tarifeleri, bu fiyat artışında başlıca etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Trump yönetimi döneminde getirilen ve hâlâ yürürlükte olan ithalat vergileri, teknoloji firmalarını köşeye sıkıştırıyor. Sony gibi şirketler ise artan maliyeti doğrudan tüketiciye yansıtmak durumunda kalıyor. Ne var ki bu durum, sadece konsol donanımıyla sınırlı değil. Diğer alanlarda da benzer ekonomik baskılar gözlemleniyor. Tüm bunlara ek olarak, döviz kurlarındaki dalgalanma da üretim ve dağıtım maliyetlerini doğrudan etkiliyor.

Microsoft cephesinde de benzer bir hareketlilik yaşanıyor. Xbox Series X’in dijital versiyonu, kısa süre önce 549,99 dolara çıkarıldı. Bununla birlikte şirket, bazı Xbox aksesuarlarının fiyatlarını da revize etti. Bu durum, pazarın genelinde benzer maliyet baskılarının hissedildiğini kanıtlıyor. Oyuncular açısından bakıldığında ise rekabetin fiyat bazlı avantaj sağlamaktan uzaklaştığı görülüyor. Satın alma kararlarında artık daha çok ekonomik denge ön plana çıkıyor.

Nintendo tarafı ise farklı bir yöntem izliyor. Switch 2’nin lansmanına hazırlanılırken mevcut Switch modelinin fiyatı artırıldı. Üstelik bu artış sadece konsolla sınırlı kalmadı; aksesuarlar da zamlandı. Bu hamle, yaklaşmakta olan yeni ürünlerin fiyat politikasını da şimdiden etkileyebilir. Şirket, ürün yaşam döngüsünün sonuna gelen modellerde fiyat güncelleyerek stok yönetimini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Öte yandan bu artışlar, kullanıcıların beklentilerini de önemli ölçüde şekillendiriyor.

Görülen o ki, oyun konsolu üreticileri, küresel ekonomik baskılara karşı farklı tepkiler veriyor. Kimisi fiyatları artırarak denge sağlamaya çalışıyor, kimisi ise ürün stratejisini yeniden kurguluyor. Her iki yaklaşım da tüketicinin cebine doğrudan etki ediyor. Konsol piyasasında fiyatların sabit kalacağı bir dönemin yakın olmadığını söylemek yanlış olmaz. Hatta bu gelişmeler, bazı kullanıcıları ikinci el pazarına yönlendirebilir.

ABD pazarı, bu değişimlerin en hızlı hissedildiği bölgelerin başında geliyor. Özellikle ithalata bağlı elektronik ürünlerde, küçük bir tarife değişikliği bile büyük fiyat farklılıklarına neden olabiliyor. Sony’nin güncel kararı, sadece teknik bir güncelleme değil; aynı zamanda pazarın ekonomik sinyallerine verilen bir yanıt. Bunun yanında, diğer büyük markaların fiyat politikaları da dikkatle izleniyor. Bu yüzden, kullanıcılar açısından fiyat kıyaslaması yapmak her zamankinden daha kritik hâle geliyor.