Sony, yarı iletken iş kolunu ayrı bir yapıya dönüştürmeyi ciddi şekilde değerlendiriyor. Bloomberg’in konuyla ilgili kaynaklardan aldığı bilgilere göre, şirket bu bölümü bağımsızlaştırarak hissedarlarına devretmeyi planlıyor. Böylece Sony, yeni oluşacak yapıda yalnızca azınlık hissesiyle kalmayı amaçlıyor. Ne var ki karar süreci halen nihai aşamaya ulaşmış değil.
Geçiş sürecinin 2025 yılı içerisinde başlaması bekleniyor. Ancak piyasalardaki dalgalanmalar, bu takvimi etkileyebilir. ABD’nin eski Başkanı Donald Trump döneminde uygulanan tarifeler, hâlâ belirsizlik yaratıyor. Bu da Sony’nin karar alma sürecini yavaşlatıyor.
Sony, yarı iletken iş kolunda büyük ortaklıklar kuruyor
Sony’nin yarı iletken bölümü, özellikle kamera sensörleri üretimiyle küresel pazarda önemli bir yer tutuyor. Apple, Google ve Xiaomi gibi dev üreticilere tedarik sağlayan bu bölüm, son mali yılda 1.7 trilyon Japon yeni (yaklaşık 12 milyar dolar) gelir elde etti. Bununla birlikte, sensör pazarındaki büyüme oranı son yıllarda belirgin şekilde gerilemiş durumda. Tüm bunların yanında Sony, oyun ve müzik birimlerinden gelen gelirle genel kârlılığını artırmayı başardı.
Geçmişte Sony, yarı iletken birimini bağımsızlaştırma fikrine mesafeli yaklaşıyordu. Fakat 2020 yılında ABD’deki bazı operasyonlarını satarak bu yaklaşımını değiştirmeye başladı. Bu tutum değişikliğinde milyarder yatırımcı Dan Loeb’un etkisi büyük oldu. Loeb, uzun süredir şirketin bölümlerini ayırarak hissedar değerini artırması gerektiğini savunuyordu.
Bunun yanında, Bloomberg’in analizleri yarı iletken bölümündeki büyümenin ivme kaybettiğine dikkat çekiyor. Bir zamanlar %25 seviyelerinde seyreden büyüme oranı, günümüzde yüzde 10’un biraz üzerine düştü. Buna karşın, Sony’nin oyun birimi yüzde 37, müzik birimi ise yüzde 28 faaliyet geliri ile dikkat çekiyor. Her şeye rağmen, yarı iletken iş kolu hâlâ önemli bir gelir kaynağı olmayı sürdürüyor.
Yarı iletken bölümünün ayrı bir şirket haline getirilmesi, Sony’ye operasyonel esneklik kazandırabilir. Bunun yanı sıra, yatırımcılar açısından da daha şeffaf bir değerleme yapılmasına olanak tanıyabilir. Fakat bu süreç, piyasalardaki dalgalanmalardan ve ekonomik belirsizliklerden etkilenebilir. Bu yüzden, Sony yönetimi adım atmadan önce tüm riskleri dikkatle değerlendiriyor.
Buna ek olarak, kamera sensörü pazarında rekabet de son yıllarda belirgin şekilde arttı. Samsung ve Omnivision gibi firmaların yükselen performansı Sony’nin konumunu tehdit eder hale geldi. Bu durum, Sony’nin yarı iletken bölümünü daha odaklı bir yapıya kavuşturma isteğini güçlendiriyor. Yine de Sony, sensör teknolojilerinde liderliğini korumayı hedefliyor.
Yeni yapının kurulması halinde, Sony’nin hem finansal hem de operasyonel açıdan daha çevik bir organizasyona dönüşmesi bekleniyor. Bunun yanında, bağımsız yarı iletken şirketinin borsada ayrı şekilde işlem görmesi gündeme gelebilir. Böyle bir gelişme, Sony hissedarları için potansiyel değer artışı yaratabilir. Ne var ki şirketin bu yönde kesin bir karar verip vermediği henüz net değil.
