2023 yılında başlayan dava sürecinin ardından, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Binance arasındaki yasal çekişme resmen sona erdi. Yapılan son başvuru ile dava, “prejudice with” yani tekrar açılması mümkün olmayacak biçimde düşürüldü. SEC ve Binance avukatlarının birlikte yaptığı başvuru, daha önce verilen 60 günlük sürenin ardından geldi. Böylelikle kripto para sektöründeki en uzun soluklu davalardan biri kapatılmış oldu.
SEC, 2023’te açtığı davada Binance’i ve kurucusu Changpeng Zhao’yu, ABD’de yasa dışı biçimde borsa işletmek ve yatırımcıları yanıltmakla suçlamıştı. Ayrıca kayıt dışı menkul kıymet işlemleri ve şeffaf olmayan ticaret faaliyetleri de dosyada yer almıştı. İddialar, Binance’in ABD piyasasındaki konumunu ve faaliyetlerini ciddi şekilde zora sokmuştu. Şirket, süreç boyunca ABD dışı faaliyetlerine odaklanmaya devam etti.
Davadan çekilme kararı, kripto para piyasasındaki genel yasal atmosferdeki değişimle birlikte değerlendiriliyor. SEC’in Coinbase ve Robinhood gibi büyük platformlara yönelik soruşturmaları da bu yıl içinde sonlandırıldı. Özellikle son aylarda, federal kurumların kriptoya yaklaşımında bir esneme göze çarpıyor. Bu eğilim, yargı süreçlerinin yönünü doğrudan etkileyen bir unsur haline geldi.
Binance’in SEC ile olan dava süreci yeniden açılmayacak şekilde sona erdi
Binance, dava sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, kararın yenilikçiliği engellemeyen bir yaklaşımın sonucu olduğunu belirtti. Şirketin Reuters’a yaptığı değerlendirmede, süreç boyunca gösterilen iş birliğine vurgu yapıldı. Bununla birlikte açıklamada, SEC Başkanı Paul Atkins ve eski ABD yönetimi de anıldı. Binance, özellikle “uygulama yoluyla düzenleme” anlayışının sürdürülebilir olmadığını savundu.
Öte yandan Binance’in 2023 sonunda ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) ile varılan anlaşma kapsamında 4,3 milyar dolarlık bir uzlaşmaya imza attığı da biliniyor. Bu uzlaşma, şirketin ABD’deki yasal yükümlülüklerinin büyük kısmını kapatmıştı. Aynı dönemde Changpeng Zhao, kara para aklama ile ilgili yasaları ihlal ettiğini kabul etmişti. Bu itirafın ardından, Zhao 50 milyon dolar kişisel ceza ödeyerek dört ay hapis cezası aldı.
Binance davasının kapanması, doğrudan kripto para piyasalarıyla ilgili olmasa da sektördeki yasal yönelim açısından belirleyici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Kurumların karar alma süreçlerinde siyasi etkilerin rolü, son dönem uygulamalarıyla daha görünür hale geldi. Özellikle ABD’de kripto varlıkların regülasyonu, son iki yıl içinde farklı yönetim anlayışlarına göre şekillendi. Bu değişken yapı, piyasa oyuncuları için belirsizliğin sürdüğü bir ortam oluşturuyor.
SEC’in Binance’e karşı attığı geri adım, yalnızca bu şirketi değil, tüm küresel kripto oyuncularını etkileyebilecek bir karara dönüştü. Hukuki sürecin kapatılması, diğer şirketler açısından da emsal teşkil etme potansiyeli taşıyor. Ancak, bu durumun uzun vadeli etkileri, ABD’nin kripto piyasasını nasıl tanımlayacağına bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle sektör, gelişmeleri temkinli bir şekilde takip ediyor.
Yasal zeminde atılan bu adımlar, yalnızca federal kurumların değil, aynı zamanda yerel düzenleyici otoritelerin de pozisyonlarını yeniden değerlendirmesine yol açabilir. Binance’in gelecekte ABD piyasasına yeniden girip girmeyeceği ise, hem iç düzenlemelere hem de siyasi ortamın alacağı şekle bağlı olacak. Bu tür yasal sonlanmalar, şirketler açısından belirli bir rahatlama sağlasa da, regülasyon tartışmalarının tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor.
Kripto para şirketlerinin, bu gibi gelişmeleri yalnızca kendi konumları açısından değil, aynı zamanda küresel piyasalarla bağlantılı olarak değerlendirmesi gerekiyor. ABD’deki yasal düzenlemelerin etkisi, yalnızca yerel piyasayla sınırlı kalmıyor. Bu nedenle Binance’in davasının kapanması, sektörün diğer oyuncuları tarafından da yakından izleniyor. Özellikle Avrupa ve Asya’daki düzenleyici kuruluşlar da benzer gelişmeleri izleyerek kendi politikalarını şekillendiriyor.