Apple, 2023 yılında iOS 17 ile birlikte iPhone kullanıcılarına Canlı Sesli Mesaj özelliğini sundu. Bu özellik, cevapsız çağrılarda arayanın bıraktığı mesajı anlık olarak yazıya dökerek ekranda gösteriyor. Üstelik bu işlem, operatör altyapısına gerek kalmadan tamamen cihaz üzerinde gerçekleşiyor. Böylece sesli mesaj desteği olmayan ülkelerde bile bu işlev kullanılabilir hale geliyor. Samsung da Android 16 tabanlı One UI 8.0 sürümünde Galaxy cihazları için bu fikre yakın bir yenilik üzerinde çalışıyor gibi görünüyor.
Yazılım kodlarında yer alan detaylar, Güney Koreli şirketin “cihaz üzerinde telesekreter” özelliğini test ettiğini ortaya koyuyor. Söz konusu özellik, tıpkı Apple’ın Canlı Sesli Mesaj sisteminde olduğu gibi, çağrıyı cevaplamayan kullanıcılar için bir sesli mesaj bırakılmasına olanak tanıyor. Bu mesaj daha sonra kullanıcı tarafından dinlenebiliyor.
Samsung yerel telesekreter özelliğini belirli ülkelerde Galaxy kullanıcılarına sunacak
One UI 8.0 kodlarında yapılan incelemelerde, “on-device voicemail” adıyla geçen bu işlevin detayları da ortaya çıktı. Özellik, aramayı cevaplamayan kullanıcıların sesli mesajları cihaz üzerinde saklamasına imkan tanıyor. Arayan kişi mesaj bırakırken, kullanıcı çağrıyı isterse o anda cevaplayabiliyor. Bu da etkileşim açısından daha esnek bir kullanım sunuyor.
Kodlarda dikkat çeken bir başka unsur ise zil sesi süresinin kişiselleştirilebiliyor olması. Kullanıcı, çağrı ne kadar süre çalacaksa bunu kendisi belirleyebilecek. Bu detay, Apple tarafında sunulmayan bir esneklik olarak öne çıkıyor. Ne var ki, Samsung bu özelliği ilk etapta sadece dört ülkede kullanılabilir hale getirmeyi planlıyor.
Desteklenen ülkeler arasında Bangladeş, Hindistan, Nepal ve Sri Lanka yer alıyor. Bu durum, diğer pazarlardaki kullanıcılar açısından kısıtlayıcı bir tablo çiziyor. Geliştirme aşamasındaki bir özellik için bu tür sınırlı bölgesel dağıtım stratejisi zaman zaman uygulanabiliyor. Fakat özellik olgunlaştıkça daha fazla ülkeye yayılması muhtemel.
Samsung’un bu yeni sisteminin Apple’daki muadiliyle en büyük farkı, transkripsiyon yani mesajın metne dökülmesi işlevinin olmaması. Apple, arayan kişinin mesajını canlı şekilde yazıya çevirerek kullanıcıya anlık içerik sunabiliyor. Samsung cephesinde ise bu tür bir dönüşümden henüz söz edilmiyor. Buna rağmen, ilerleyen sürümlerde bu tür bir eklentinin gelme ihtimali göz ardı edilmemeli.
Yine de cihaz üzerinde mesaj kaydı ve işlenmesi, özellikle operatör desteğinin yetersiz kaldığı bölgelerde kullanıcılar için oldukça faydalı olabilir. Sesli mesaj altyapısının yaygın olmadığı ülkelerde bu tarz yerel çözümler değerli hale geliyor. Bu sayede kullanıcı, operatör hizmetlerine bağlı kalmadan çağrılarını yönetebiliyor.
Gizlilik tarafında da cihaz içi işleme avantaj sağlıyor. Mesajların yalnızca telefon üzerinde depolanması, üçüncü taraf erişimini büyük ölçüde ortadan kaldırıyor. Bu da kullanıcı verilerinin korunması açısından tercih edilen bir yaklaşım.
Samsung’un bu özelliği ne zaman son kullanıcıya sunacağı henüz net değil. Ancak yazılım kodlarına girmiş olması, test aşamasının başladığını gösteriyor. Yakın zamanda beta sürümlerle birlikte bu işlevin daha geniş kullanıcı gruplarınca denenmesi mümkün görünüyor.
