Samsung, 2025’in ilk çeyrek finansal sonuçlarını açıklarken, ABD’nin uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifeleri hakkında dikkat çekici uyarılarda bulundu. Şirketin mali işler yöneticisi Soon-cheol Park, mevcut belirsizliğin yılın ikinci yarısında ürün talebini olumsuz etkileyebileceğini ifade etti. Park’a göre, sadece tarifeler değil, aynı zamanda yapay zekâ ürünlerine yönelik ihracat kısıtlamaları da satışları baskılayacak. Bu durum, Samsung’un sadece gelir beklentilerini değil, maliyet yapısını da doğrudan ilgilendiriyor.
Samsung’un açıklamalarına göre, ABD tarifeleri doğrudan bileşen fiyatlarını artıracak. Bu artış, özellikle mobil cihazlarda kullanılan parçaları kapsadığı için doğrudan telefon fiyatlarına yansıyacak. Fiyat artışlarının talep üzerinde baskı oluşturması bekleniyor. Şirket, özellikle ikinci yarıdan itibaren bu etkinin daha fazla hissedileceğini düşünüyor.
Samsung kısıtlamalar nedeniyle kâr kaybı yaşadı
Samsung, 31 Mart’ta sona eren ilk çeyrekte 79.14 trilyon wonluk (yaklaşık 55.6 milyar dolar) gelir elde etti. Bu rakam, şirket tarihinin en yüksek çeyreklik geliri olarak kaydedildi. Gelirdeki artışın ana nedeni olarak Galaxy S25 serisinin güçlü performansı gösterildi. Buna rağmen, maliyet artışları ve jeopolitik riskler gelecekteki büyümeyi tehdit ediyor.
Şirketin net kârı ise 6.7 trilyon won (yaklaşık 4.7 milyar dolar) seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam bir önceki çeyreğe göre hafif artış gösterse de, çip bölümündeki gerileme dikkat çekti. Samsung’un yarı iletken bölümü 1.1 trilyon won (774 milyon dolar) faaliyet kârı açıklarken, geçen çeyrekte bu rakam 2.9 trilyon won düzeyindeydi. Bu düşüşte, ABD’nin Çin’e yönelik ihracat kısıtlamalarının etkili olduğu belirtiliyor.
Financial Times’a göre, yılın başında Çinli şirketlerin bellek çipi stoklaması kısa süreli bir gelir artışı sağladı. Ne var ki, bu geçici yükseliş uzun vadede ihracat sınırlamalarının baskısıyla eridi. Samsung, yapay zekâ donanımında kullanılan çiplerin Çin’e satışında büyük zorluklar yaşıyor. Bu da, şirketin en kârlı birimlerinden biri olan yarı iletken bölümünü doğrudan etkiliyor.
Öte yandan, ABD’nin tüketici elektroniği ve yarı iletken ithalatına uygulayacağı yeni tarifelerin üretim lokasyonlarını da etkilediği görülüyor. Samsung’un telefonlarının büyük kısmı Vietnam’da, televizyonları ise Meksika’da üretiliyor. Bu ülkelerde yapılan üretimin ABD’ye ihracatında yaşanacak maliyet artışları ürün fiyatlarını yukarı çekecek. Bu durum, sadece ABD pazarı için değil, küresel fiyatlama dengeleri açısından da belirleyici olabilir.
Tüm bunların yanında, ABD ile Çin arasındaki ticaret geriliminin daha da artması halinde, Samsung’un sadece ihracat değil, tedarik zinciri açısından da sıkıntılar yaşayabileceği değerlendiriliyor. Şirketin, maliyet baskılarına rağmen ürünlerini rekabetçi tutma konusunda ne tür stratejiler izleyeceği ise henüz netleşmiş değil. Teknoloji analistleri, özellikle orta segment ürünlerde fiyat-performans dengesinin daha da önem kazanacağına işaret ediyor. Bu nedenle Samsung’un önümüzdeki dönemde üretim esnekliğini artıracak adımlar atması bekleniyor.
Her şeye rağmen, Galaxy S25 serisinin güçlü satışı şirketin mobil bölümünü ayakta tutuyor. Ancak çip bölümündeki kâr kaybı, genel finansal tabloyu gölgeleyebilir. ABD tarifeleriyle birlikte bileşen fiyatlarının daha da artması, cihazların nihai etiketine doğrudan yansıyacak gibi görünüyor. Bu da özellikle fiyat hassasiyeti yüksek pazarlarda Samsung’un rekabetçiliğini zorlaştırabilir.