Teknoloji

Snap’in AR gözlüğüne alışveriş özelliği geliyor

snap ar

Snap, artırılmış gerçeklik alanında bir süredir sürdürdüğü çalışmaları yeni bir aşamaya taşıyor. Gelecek yıl piyasaya sürülmesi beklenen yeni nesil Specs gözlükler, bu kez doğrudan tüketicilere hitap edecek. Şirket daha önce yalnızca geliştiricilere özel cihazlarla sınırlı kalmıştı. Şimdi ise donanım ile yazılımı bütünleştiren daha kapsamlı bir deneyim sunulmak isteniyor.

Bu dönüşümün merkezinde ise Lens Fest etkinliğinde duyurulan Commerce Kit isimli yazılım aracı yer alıyor. Snap, bu araçla geliştiricilere lensler aracılığıyla ödeme alma yeteneği tanıyor. Başka bir deyişle, artık bir kullanıcı Specs gözlükleri takarken, doğrudan gözlüğün içinden dijital ürün satın alabilecek ya da ekstra özelliklerin kilidini açabilecek. Bu, sadece kullanıcı deneyimini değiştirmekle kalmıyor; geliştiricilere sürdürülebilir gelir elde etme şansı da veriyor. Tüm bunların yanında Snap’in içerik üreticilerine yaklaşımı da daha ciddi bir seviyeye çıkıyor.

Snap geliştiricilere lens içinden gelir kazanma fırsatı sunuyor

Bobby Murphy, bu adımı geliştiricilere dönük gelir modelinin başlangıcı olarak tanımlıyor. Ona göre bu yapı zamanla genişleyecek ve içerik üreticileri kendi işlerini sadece uygulama içi değil, donanım destekli bir şekilde de büyütebilecek. Lens Creator ödül programı bugüne kadar tek başına kazanç sağlama yoluydu. Fakat artık doğrudan gözlük üzerinden gerçekleşecek alışverişler çok daha etkili bir yapı kurabilir. Bu noktada Snap’in artırılmış gerçeklik platformunu bir içerik pazarı haline getirmeye çalıştığı açıkça görülüyor. Ne var ki bunun uzun vadeli bir başarıya dönüşmesi için kullanıcı tarafında da benimsenmesi gerekiyor.

Bu noktada gözlüklerin fiziksel özellikleri de önem kazanıyor. Snap CEO’su Evan Spiegel, yeni Specs gözlüklerin daha hafif ve kullanışlı olacağını belirtiyor. Önceki modeller çoğunlukla hantal yapıları nedeniyle sınırlı kullanılmıştı. Dolayısıyla yeni cihazın günlük kullanıma daha uygun hale gelmesi önemli bir beklenti. Özellikle ağırlık, ergonomi ve pil ömrü gibi unsurlar doğrudan kullanıcı ilgisini etkileyecek. Buna rağmen şirketin asıl fark yaratmak istediği alan yazılım tarafı gibi görünüyor.

Snap’in geliştirdiği özelliklerin başında Spotlight videolarını doğrudan izlemeye olanak tanıyan bağımsız bir deneyim geliyor. Buna ek olarak daha güçlü bir web tarayıcısı da gözlükler üzerinden erişilebilir hale getiriliyor. En dikkat çeken geliştirmelerden biri ise gerçek zamanlı ses çevirisi yapabilen bir çeviri lensi. Bu özellikle yabancı dil engelleri ciddi oranda aşılabilir hale geliyor. Her şeye rağmen tüm bu özelliklerin sorunsuz çalışması için donanımın da güçlü olması gerekiyor. Aksi takdirde yazılım ne kadar gelişmiş olursa olsun kullanıcı deneyimi eksik kalabilir.

Bununla birlikte Snap yalnızca kendi içerikleriyle sınırlı kalmıyor. Örneğin Tripadvisor, kullanıcıların sokakta yürürken restoranlar ve mağazalar hakkında bilgi almasını sağlayacak bir lens üzerinde çalışıyor. Görüş alanına entegre edilen bu bilgiler, kullanıcıyı başka bir uygulamaya yönlendirmeden bilgiye ulaştırıyor. Bu sistem, anlık kararlar verirken zaman kazandırabilir. Yine de bu tür lenslerin kişisel gizlilik açısından da sorgulanabilir olacağı akıllarda soru işareti bırakıyor. Figma gibi diğer platformlar da gözlükler için benzer deneyimler üzerinde çalışmakta, ancak detaylar henüz netleşmiş değil.

Tüm bunların yanı sıra Snap, yıllardır artırılmış gerçeklik alanında oluşturduğu geliştirici topluluğunu şimdi doğrudan donanım üzerinden kazanca yönlendirmek istiyor. Bu da AR teknolojisini sadece eğlenceyle sınırlı olmayan, ekonomik bir faaliyete dönüştürme çabası olarak okunabilir. Özellikle bağımsız geliştiriciler için bu yeni yapı daha önce erişemedikleri bir kullanıcı tabanına ulaşma şansı sunuyor. Bu bağlamda Snap’in amacı yalnızca gözlük satmak değil, aynı zamanda bu gözlükleri kullanan bir içerik ve ticaret ekosistemi kurmak. Ticaretin doğrudan içerik deneyiminin bir parçası haline gelmesi, klasik mobil uygulama mantığından uzaklaşmayı gerektiriyor.

Her şeye rağmen bu yeni yaklaşımın başarıya ulaşıp ulaşmayacağı, kullanıcıların bu yeni etkileşim biçimini ne kadar benimseyeceğine bağlı. Eğer lens içi alışveriş süreçleri pratik, güvenli ve faydalı bir şekilde sunulabilirse, bu durum Snap’e ciddi bir rekabet avantajı sağlayabilir. Ancak sistemin karmaşık, ağır ya da güvenlik açıkları barındırması durumunda kullanıcılar daha geleneksel alışveriş yöntemlerine geri dönebilir. Bu nedenle Snap’in yeni geliştirici araçlarını piyasaya sürmeden önce kapsamlı test süreçleri uygulaması gerekecek. Gözlük donanımıyla yazılımın birbirini dengelemesi, kullanıcıların bu yeni nesil etkileşim şekline geçiş yapmasını kolaylaştıracaktır.

Snap’in artırılmış gerçeklik vizyonu sadece donanım ve yazılım odaklı değil, aynı zamanda etkileşim biçimlerinin dönüştürülmesine yönelik bir anlayış içeriyor. Özellikle eğitim, uzaktan çalışma ve sosyal medya içerikleri açısından gözlüklerin sunduğu potansiyel giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu gibi alanlarda geliştirilecek özgün lensler, platformun yalnızca bireysel değil kurumsal kullanıcıları da çekmesini sağlayabilir. Diğer yandan bu yapının sürdürülebilir olması için geliştiricilerin sadece içerik üretmeleri değil, aynı zamanda bu içeriklerden kazanç sağlayabilmeleri şart. Snap de tam olarak bunu mümkün kılacak araçlar sunarak ekosistemin temellerini güçlendirmeye çalışıyor.