Teknoloji

Qualcomm, mobilden gelen NPU gücüyle yapay zekâ sunucularına yöneliyor

qualcomm

Mobil cihazlar için işlemci geliştirme konusunda deneyimli olan Qualcomm, artık rotasını yapay zekâ donanımına çeviriyor. Şirket, AI200 ve AI250 adını taşıyan iki yeni çip modeliyle yapay zekâ çıkarımı için sunucu pazarına giriş yapıyor. Bu çiplerin, Qualcomm’un mobil sistemlerde yıllardır kullandığı NPU mimarisi temel alınarak geliştirildiği açıklandı. Qualcomm böylece, yalnızca mobil değil, yüksek yoğunluklu sunucu ortamlarında da söz sahibi olmayı hedefliyor.

Bu noktada, AI200 modelinin 2026 yılında faaliyete geçirilmesi, AI250’nin ise 2027’de kullanıma sunulması planlanıyor. İki model arasındaki temel fark, AI250’nin daha düşük güç tüketimi ve daha yüksek verimlilik sunacak olması. AI200 ise ilk nesil ürün olarak konumlanıyor ve 768 GB RAM kapasitesiyle dikkat çekiyor. Bu RAM kapasitesi, özellikle büyük dil modellerinin çıkarım işlemleri için büyük önem taşıyor. Öte yandan, çıkarım işlemlerinin eğitime kıyasla daha düşük sistem kaynaklarına ihtiyaç duyduğu da bilinen bir gerçek. Bu nedenle Qualcomm’un bu alana yönelmiş olması, pazar dinamiklerini yakından takip ettiğini gösteriyor.

Qualcomm mobildeki AI deneyimini sunucu tarafına aktarıyor

AI çiplerinin geliştirilmesinde kullanılan Hexagon sinirsel işlem birimi, aslında Qualcomm’un akıllı telefon işlemcilerinde uzun süredir yer alıyor. Şirket, bu mimariyi optimize ederek sunucu sistemlerine entegre edilebilir hâle getirmiş durumda. Her biri kendi başına güçlü olan bu çipler, sunucularda 72 adede kadar bir araya getirilerek tek bir bilgisayar gibi çalışabiliyor. Bu yapı sayesinde yüksek performanslı yapay zekâ altyapıları oluşturulabiliyor. Ne var ki, yalnızca performans değil, enerji verimliliği de bu sistemlerin tercih edilmesinde etkili bir rol oynuyor. Qualcomm’un hedeflediği verimlilik düzeyi, özellikle elektrik tüketimiyle mücadele eden veri merkezleri için dikkate değer.

Yeni çiplerin bu ölçüde iddialı özellikler taşıyor olması, doğrudan Nvidia ve AMD gibi rakipleriyle kıyaslanmasına yol açıyor. Fakat burada dikkat edilmesi gereken temel fark, Qualcomm’un sistemlerini tamamen inference yani çıkarım odaklı geliştirmiş olması. Eğitim süreçleri çok daha fazla enerji ve işlem gücü gerektirirken, çıkarım işlemleri bu açıdan daha mütevazı donanımlarla yürütülebiliyor. Tüm bunların yanında Qualcomm’un mobil donanımlarda edindiği enerji verimliliği tecrübesi, şimdi sunucu çiplerinde kendine yeni bir alan bulmuş durumda. AI200 ve AI250’nin, özellikle bulut sistemlerde esnek çözümler arayan firmalar için ilgi çekici alternatifler yaratması bekleniyor. Yine de bu rekabet ortamında nasıl konumlanacakları zamanla netleşecek.

Humain adlı yapay zekâ girişimi, Qualcomm’un yeni çiplerine olan ilgisini açık bir şekilde ortaya koydu. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu bünyesinde faaliyet gösteren bu şirket, AI200 ve AI250 çiplerini kullanarak ülkede yeni yapay zekâ veri merkezleri kurmayı planlıyor. Bu gelişme, Qualcomm’un donanımlarının sadece teknik düzeyde değil, uygulama sahasında da test edilme şansı bulacağını gösteriyor. Öte yandan bu durum, şirketin sadece donanım geliştirmekle kalmadığını; aynı zamanda küresel altyapı projelerinde de yer almak istediğini ortaya koyuyor. Buradan bakıldığında, Qualcomm’un ürünlerinin gerçek hayattaki performansına ilişkin ilk geri bildirimler de bu projeler aracılığıyla elde edilebilecek.