ManşetlerTeknoloji

OpenAI’ın yeni belgesi ChatGPT’yi internetin kişisel arayüzüne dönüştürme planlarını açığa çıkarıyor

openai chatgpt

OpenAI’ın 2024 yılı sonunda hazırladığı ve ABD’deki bir mahkeme süreciyle kamuya açılan belge, şirketin ChatGPT için tasarladığı gelecek planlarını ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. Belgede yer alan ifadeler, artık sadece metinle yanıt veren bir sohbet uygulamasından çok daha fazlasının hedeflendiğini gösteriyor. ChatGPT’nin kullanıcıyla daha yakın bir ilişki kuracağı, gündelik yaşantıya çok yönlü biçimde entegre edileceği bir dönemin eşiğinde olunduğu anlaşılıyor. Şirketin iç değerlendirmelerine göre, bu dönüşüm önümüzdeki yılın ilk yarısında somut hale gelecek.

Hazırlanan dokümana göre, ChatGPT artık kullanıcıyı tanıyan, onun ilgilerini ve ihtiyaçlarını anlayan, çeşitli görevleri kendi başına üstlenebilecek bir yapay zekâ sistemi haline getirilecek. Burada yalnızca soru yanıtlamak ya da öneride bulunmak değil; ev işleri, seyahat planlaması, e-posta takibi ya da takvim yönetimi gibi birçok farklı işlev tek bir merkezde toplanacak. Bu yapının hem yaygın hem de daha özel alanlara hitap eden bir kapasiteyle çalışacağı ifade ediliyor.

Yazılım geliştirme, içerik üretimi ya da detaylı araştırma gibi daha derinlemesine bilgi gerektiren konular da bu kapsamın içinde yer alıyor. Böylelikle ChatGPT, sadece gündelik kolaylıklar sunan bir uygulama olmaktan çıkarak, gerektiğinde uzmanlaşmış araçlarla birlikte çalışan, üretken bir sistem olarak konumlandırılmak isteniyor. Belgede bu yöndeki gelişimin temelinde yeni nesil modellerin sahip olduğu işlem gücü, görev yönetimi kabiliyeti ve çok modlu etkileşim yapısı bulunuyor.

ChatGPT’nin yalnızca çevrimiçi değil, fiziksel yaşamın da bir parçası olması hedefleniyor

Dokümanda, ChatGPT’nin bugüne kadar web arayüzü, mobil uygulama ve masaüstü versiyonlarla kullanıcıya ulaştığı hatırlatılıyor. Ancak artık bu erişim biçimlerinin yetersiz kalmaya başladığına işaret ediliyor. Yeni hedef, kullanıcı nerede olursa olsun ChatGPT’nin bir tür kişisel yardımcı gibi daima erişilebilir olması. Evde, işte ya da yolda; öneriler sunan, bilgi sağlayan ve hatta müzik çalan bir yapıdan söz ediliyor.

Ev ortamında tarif önermek, ışıkları açmak ya da ev içi görevleri yönetmek gibi işlevler ChatGPT’nin gelecekteki rolü içinde yer alıyor. Dışarıdayken restoran tavsiyesi vermek, arkadaşlarla buluşmayı organize etmek ya da toplu taşımaya yönlendirmek gibi görevler bu bütünlüğün bir parçası. İş yaşamında ise toplantı notlarının otomatik alınması, sunum hazırlıklarının yapılması gibi uygulamalar planlanıyor.

Bu genişlemeye rağmen OpenAI, mevcut altyapısının bu değişime hemen cevap verecek kapasitede olmadığını da belgesine yansıtıyor. ChatGPT’nin kullanımı arttıkça, işleme kapasitesinde dar boğazlar oluştuğu ifade ediliyor. Bu sebeple OpenAI, veri merkezlerine yapılan yatırımları hızlandırmak durumunda kalmış. Ayrıca, sistemin istikrarını artırmak amacıyla yazılım tarafında da çeşitli iyileştirmelere gidileceği anlaşılıyor.

Öte yandan, rekabetin giderek yoğunlaştığı da göz ardı edilmiyor. Apple’ın iOS işletim sistemine üçüncü parti yapay zekâ çözümleri entegre etme ihtimali ve Meta’nın sosyal platformları üzerinden bir milyardan fazla kullanıcıya ulaşması, bu alandaki baskının arttığını gösteriyor. OpenAI’ın, ChatGPT’nin diğer platformlarda varsayılan asistan olarak ayarlanabilmesini sağlayacak düzenlemeler için çalıştığı da belgede yer alan bir başka konu.

Bu gelişmeler, şirketin sadece teknik olarak değil, aynı zamanda politik düzeyde de yeni hamleler planladığını ortaya koyuyor. ChatGPT’nin başka platformlarda da etkili biçimde çalışabilmesi için yasal düzenlemelerin devreye girmesi gerektiği belirtiliyor. Böylelikle kullanıcılar, tercih ettikleri yapay zekâ sistemini daha özgür biçimde seçebilecek.

Şirketin iç belgelerinde yer verilen diğer bir ifade ise, ChatGPT’nin yalnızca bir araç değil, aynı zamanda bir “yol arkadaşı” olacağı yönünde. Sam Altman’ın genç kullanıcıların ChatGPT’yi hayat danışmanı gibi görmeye başladığını söylemesiyle bu yaklaşım örtüşüyor. Özellikle bireysel yürüyüşlerde ya da yalnız geçirilen anlarda kullanıcının kendisini daha iyi hissetmesine yardımcı olacak bir sistemin hedeflendiği anlaşılıyor.

Belgede, bu dönüşümün başarıyla yürütülebilmesi için bazı koşulların korunması gerektiği de vurgulanıyor. Hızlı karar alma, yeni fikirlere açık olma ve kendi yapısını gerektiğinde değiştirebilme becerisi, OpenAI’nin sürdürülebilirliği açısından önem taşıyor. Rekabet avantajının korunması, yalnızca teknik üstünlükle değil, aynı zamanda doğru zamanlama ve uyum yeteneğiyle mümkün olabilecek.

Tüm bu bilgiler ışığında OpenAI, ChatGPT’yi bugünkü formunun çok ötesinde bir sistem olarak şekillendirmeye hazırlanıyor. Belgede yer alan açıklamalara göre, hem bireysel hem de profesyonel kullanım alanlarında daha etkili ve yaygın bir yapay zekâ çözümünün temelleri atılmış durumda. Her ne kadar bu dönüşüm kısa sürede tamamlanmayacak olsa da, 2025 yılı bu yeni yönelimin başlangıç noktası olarak öne çıkıyor.