BilimManşetler

Blue Origin, New Glenn roketinin ikinci uçuşunu başarıyla tamamladı

new glenn

Blue Origin’in ağır yük taşıma kapasitesine sahip New Glenn roketi, ikinci kez başarıyla uzaya ulaştı. Florida’daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu’ndan gerçekleştirilen fırlatma, şirket için teknik açıdan bir dönüm noktasını temsil ediyor. Fırlatma sonrasında roketin ilk kademe güçlendiricisi başarıyla ayrıldı ve şirketin “Jacklyn” adını verdiği deniz üzerindeki iniş platformuna güvenli şekilde iniş yaptı. Bu gelişme, Blue Origin’in New Glenn roketinde ilk kez bir iticiyi yeniden kullanmak üzere kurtarmayı başardığı anlamına geliyor.

İlk New Glenn uçuşu Ocak 2025’te gerçekleştirilmişti. O görev sırasında roket başarıyla uzaya ulaşmış olsa da, güçlendirici okyanusa düşmüş ve kurtarılamamıştı. Şirket, ikinci uçuşu aslında 9 Kasım’da yapmayı planlamıştı; ancak olumsuz hava koşulları nedeniyle kalkış son anda ertelenmişti. Bu kez hava şartları elverişliydi ve görev planlandığı şekilde tamamlandı.

New Glenn, NASA’nın uydularını başarıyla yörüngeye taşıdı

Buna ek olarak, bu ikinci görevin bir diğer dikkat çekici yönü taşıdığı yük oldu. New Glenn, NASA’nın Mars’a yönelik ESCAPADE görevinin bir parçası olarak gönderdiği uyduları başarıyla yörüngeye ulaştırdı. NASA’nın uzun yıllardır SpaceX ile yakın bir iş birliği içinde çalıştığı göz önüne alındığında, Blue Origin’in de ajansla iş birliği yapması, şirketin uzay taşımacılığı konusundaki güvenilirliğini artırabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor.

Her ne kadar Blue Origin, şimdiye kadar SpaceX’in ulaştığı sayıda fırlatma gerçekleştirmemiş olsa da, bu görevle birlikte önemli bir eşiği daha geride bıraktı. Üstelik New Glenn’in başarılı inişi, tekrar kullanılabilirlik açısından da SpaceX’in Falcon 9 ve Starship sistemleriyle rekabet edebileceğini gösteriyor. Blue Origin’in bu alanda istikrarlı başarılara ulaşması, pazardaki dengeyi değiştirebilecek potansiyele sahip.

Öte yandan bu görev, Blue Origin’in yalnızca NASA ile değil, başka bir teknoloji deviyle olan iş birliği açısından da önem taşıyor. Şirketin, Jeff Bezos tarafından kurulan Amazon ile yaptığı anlaşma kapsamında, Amazon’un yeniden markalanan Leo uydularını da uzaya taşımayı planladığı biliniyor. Bu uydular, SpaceX’in Starlink hizmetine doğrudan rakip olacak şekilde tasarlanıyor. Dolayısıyla New Glenn roketi, yalnızca kamu kurumlarının değil, özel sektörün de büyük ölçekli uydu taşımacılığı ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kapasiteye sahip olduğunu göstermeye başladı.

Blue Origin’in önünde hâlâ aşması gereken birçok teknik engel bulunuyor. Fakat New Glenn’in ikinci uçuşundaki başarı, şirketin tekrar kullanılabilir roket teknolojilerinde ciddi ilerleme kaydettiğini ortaya koyuyor. Uçuşun ardından yapılan analizler ve takip eden testler, sistemin güvenilirliğini artırmaya yönelik çalışmalar açısından belirleyici olacak. SpaceX gibi daha tecrübeli aktörlerle rekabet edebilmek için Blue Origin’in istikrarlı şekilde görev sayısını artırması ve benzer başarıları tekrarlayabilmesi kritik önem taşıyor.