Microsoft CEO’su Satya Nadella, temmuz ayı başında yaşanan kapsamlı işten çıkarmalar hakkında uzun süredir sessizdi. Şirketin yaklaşık 9 bin çalışanıyla yollarını ayırması, içeride soru işaretlerini ve belirsizlikleri beraberinde getirdi. Sessizliğini bozan Nadella, tüm çalışanlara hitap eden bir şirket içi mesajla bu sürece dair duygularını ve yönelimlerini paylaştı. Yazının tonu samimiydi; kararların zorluk derecesi ise inkâr edilmedi.
Nadella mesajında, işten çıkarılan kişilerin sadece birer istatistik değil, birlikte çalışılan ekip arkadaşları, dostlar ve öğreticiler olduğunu hatırlattı. Bu tür kararların, bir şirket için alınması en zor kararlardan biri olduğunu açıkça ifade etti. Her ne kadar şirketin genel yapısı korunsa da, yaşananların bireysel etkileri göz ardı edilemez durumda. Nadella, bu süreçte çalışanların taşıdığı endişeleri ve duygusal yıpranmayı görmezden gelmedi.
Microsoft gücünü artırsa da, sancılar sürüyor
Bu açıklamaların ardından Nadella, işten çıkarmaların zamanlamasının garipliğine de dikkat çekti. Microsoft’un finansal olarak iyi durumda olduğu, yatırım kapasitesinin arttığı ve büyüme grafiğinin yukarı yönlü olduğu bir dönemde bu kararların alınması dikkat çekti. Ne var ki teknoloji sektörünün doğası gereği, başarıyla birlikte yeni zorluklar ve kırılmalar da kaçınılmaz hale geliyor. Nadella’ya göre ilerleme her zaman düz bir çizgide gerçekleşmiyor; bazen inişli çıkışlı, hatta uyumsuz biçimlerde ilerliyor.
Bunun yanında şirketin geleceğe dönük vizyonu da mesajın önemli bir kısmını oluşturdu. Nadella, özellikle yapay zekâ alanında sunduğu potansiyeli öne çıkararak yeni bir üretkenlik anlayışına vurgu yaptı. 8 milyar insanın bir araştırmacıyı, analiz uzmanını veya yazılım geliştiriciyi çağırabileceği bir gelecek tahayyülü sundu. Bu vizyon, Microsoft’un gelecek dönem ürünlerini ve hizmetlerini şekillendirecek gibi görünüyor.
Öte yandan şirketin yalnızca vizyoner bir söylemle ilerlemesi yeterli değil. Bu nedenle Nadella, üç temel iş önceliğini açık bir biçimde sıraladı: güvenlik, kalite ve yapay zekâ dönüşümü. Geçtiğimiz yıl yaşanan bazı güvenlik açıkları, Microsoft’un bu alandaki güvenilirliğini zedelemişti. Şimdi ise şirketin temel altyapısı yeniden yapılandırılarak güvenlik ön plana alınmış durumda.
Kalite konusu da şirketin odağında kalmaya devam edecek. Geliştirilen tüm hizmetlerin istikrarlı, sürdürülebilir ve güvenli olması gerektiği Nadella’nın altını çizdiği başka bir başlıktı. Bu hizmetlerin dünya çapında kritik öneme sahip olduğu ve güvenilirliklerinin herhangi bir pazarlık konusu olamayacağı vurgulandı. Tüm bunların yanı sıra, yapay zekâya yapılan yatırımlar artırılarak dönüşüm süreci desteklenecek.
Fakat çalışanlar arasında kültürel anlamda yaşanan kaygılar da dikkat çekici boyutlara ulaşmış durumda. Sürekli yaşanan organizasyonel değişiklikler ve işten çıkarmalar, iç yapıda bir korku kültürüne zemin hazırlıyor. Bu noktada Nadella, çalışanlara büyüme zihniyetini koruma çağrısı yaptı. Değişimin her zaman düzenli ve öngörülebilir olmadığını, zaman zaman karmaşa yaratabileceğini söyledi.
Nadella’nın ifadesine göre, yeniden yapılandırmalar, sorumluluk alanlarının genişlemesi ve yeni fırsatların doğması bu sürecin doğal birer parçası. Çalışanlardan bu geçiş döneminde dayanışmayı sürdürmeleri bekleniyor. Her şeye rağmen, dönüşümün beraberinde getirdiği potansiyel fırsatlar da küçümsenmemeli. Microsoft, bu dönüşüm dalgasını yapay zekâ ve güvenlik öncelikleriyle birleştirerek yönetmeye çalışıyor.
