Jeff Bezos’un finanse ettiği MethaneSat uydusuyla iletişim tamamen koptu. 20 Haziran’dan bu yana hiçbir sinyal alınamıyor. Uyduya güç sağlayan sistemin devre dışı kaldığı bildirildi. Geliştirici kurum Environmental Defense Fund, uydunun muhtemelen geri kazanılamayacağını açıkladı.
MethaneSat, atmosferdeki metan gazı sızıntılarını tespit etmek üzere tasarlanmıştı. Metan, karbondioksitten daha etkili bir sera gazı ve iklim krizine doğrudan katkı sağlıyor. Petrol ve doğal gaz altyapılarında meydana gelen sızıntılar genellikle fark edilmeden atmosfere karışıyor. MethaneSat’ın görevi, bu sızıntıları uzaydan gözlemleyerek şeffaflık sağlamaktı.
MethaneSat saniyeler içinde geniş alanları analiz edebiliyordu
Uydunun geliştirilmesi ve fırlatılması toplamda 88 milyon dolara mal oldu. Bu projeye Bezos Earth Fund tarafından 100 milyon dolarlık bir bağış sağlandı. MethaneSat, Mart 2024’te SpaceX’in Falcon 9 roketiyle yörüngeye taşındı. Görev operasyonları Yeni Zelanda Uzay Ajansı tarafından yönetiliyordu.
Metan ölçümleri geçmişte sadece yer istasyonları ve uçaklarla sınırlıydı. Bu yöntemler oldukça zaman alıcı ve maliyetliydi. MethaneSat ise 95 dakikada bir dünya çevresini dolaşarak küresel üretimin %80’ine denk gelen bölgeleri gözlemleyebiliyordu. Bir uçağın iki saatte tarayacağı alanı, bu uydu yalnızca 20 saniyede analiz ediyordu.
Environmental Defense Fund daha önce ABD’deki metan emisyonlarının resmî verilere göre %60 daha fazla olduğunu ortaya koymuştu. Bu tür bulgular, uzaydan yapılan gözlemlerin ne kadar kritik olduğunu gösteriyordu. MethaneSat’ın devre dışı kalmasıyla birlikte bu ölçüm kapasitesi büyük oranda sekteye uğramış oldu. Yine de, uydunun fırlatıldığı tarihten bu yana topladığı verilerin hâlâ işlenmeye devam ettiği belirtiliyor.
Bunun yanı sıra, Google da projeye teknoloji desteği sağlamıştı. Uydu görüntülerinde pompa sistemleri, kuyular ve diğer altyapı bileşenlerini yapay zekâ ile tespit edecek modeller geliştiriliyordu. Bu teknoloji, metan sızıntılarını kaynağında analiz etmeyi mümkün kılıyordu. Tüm bunların yanında MethaneSat, uydu temelli çevresel gözlemlerin ne denli karmaşık olduğuna da dikkat çekmiş oldu.
Uydunun güç kaybı yaşamasının teknik detayları kamuoyuna tam olarak açıklanmadı. Ancak yaşanan bu kesinti, uzay görevlerinde mühendislik risklerinin her zaman var olduğunu gösteriyor. Projeye yapılan maddi katkı büyük olsa da, bu tür görevlerde yaşanan başarısızlıklar sürdürülebilir gözlem kapasitesine zarar verebiliyor. Bu durum, gelecekte benzer görevlerin daha sağlam yedek sistemlerle donatılmasını zorunlu kılıyor.
MethaneSat her ne kadar görevini tam anlamıyla yerine getirememiş olsa da, bugüne kadar elde edilen veriler iklim araştırmaları açısından hâlâ kıymetli. Environmental Defense Fund, kalan verilerin kamu kurumları ve araştırma merkezleriyle paylaşılacağını belirtiyor. Bu verilerin, sektörlerin metan salınımını azaltma yönünde politikalar geliştirmesinde katkı sağlayabileceği ifade ediliyor. Yani proje tamamen başarısız sayılmıyor.
Her şeye rağmen, MethaneSat’ın devre dışı kalması benzer görevlerin geleceği için yeni sorular doğuruyor. Daha dayanıklı ve uzun ömürlü uydu sistemleri üzerine çalışmaların yoğunlaşması bekleniyor. Buna ek olarak, uluslararası iş birliklerinin de önümüzdeki dönemde artması öngörülüyor.