İncelemelerManşetler

LG G5 İncelemesi

lg g6

Akıllı telefon pazarının üst segmentinde kıyasıya bir rekabet yaşanıyor ve LG bu rekabette daha fazla avantaj kazanmak adına her yıl amiral gemisi akıllı telefonun çıkışını biraz daha öne çıkıyor. Hatırlayacak olursanız LG G3 ile Mayıs 2014, LG G4 ile Nisan 2015 sonunda tanışmıştık. Bu yılın amiral gemisi LG Android telefonu ise daha da erken şekilde, Şubat 2016 ortalarında tanıtıldı ve geçen ayın ortalarından itibaren satışa sunulmaya başlandı. LG, yeni amiral gemisi akıllı telefonu LG G5 ile birlikte geçen yıllardakinden daha farklı bir tasarım diline geçiş yapıyor. Buna rağmen belirli prensiplerinden de ödün vermiyor. Sonuç olarak ortaya gerçekten de iddialı bir akıllı telefon çıkmış. Üstelik LG, G5’i tek başına bırakmayarak onun daha da zengin bir deneyim sunmasına yardımcı olacak çeşitli “arkadaşları” da sunuyor. Tüm bunlar LG’nin rekabette öne çıkmasına ne kadar katkıda bulunuyor? LG G5’in artıları eksileri neler? Bu soruların cevabını yazının devamında yer alan LG G5 inceleme yazısında bulacaksınız.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Video: LG G5 Kutusundan Çıkıyor

Video İnceleme

SPONSOR BAĞLANTI: LG G5’i GittiGidiyor’dan almaya ne dersiniz?

Tasarım

lg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemeLG G5 ile geçen yılın telefonu LG G4’ü yan yana getirdiğinizde arada büyük farklar olduğunu göreceksiniz. LG bu yıla kadar amiral gemisi telefonlarında da plastik kullanımını tercih etmiş, metalik görünümle veya G4’te kullandığı tabaklanmış deriyle ürünlerine farklı bir hava katmayı uygun görmüştü. Ancak LG G5 ile birlikte Güney Koreli şirket de metalin çekiciliğine daha fazla kayıtsız kalmadı. Ne var ki, metali kullanırken yine farkını belli etti.

LG G5’i elimize aldığımızda bu telefonun metalden çok plastikten yapılmış bir telefon olduğu hissine kapıldık. Bunda LG’nin G5’in metal yüzeyini tıpkı otomobillerde olduğu gibi bir malzemeyle kaplamasının büyük rolü var. Söz konusu ince tabakanın neden tercih edildiğini bilmiyoruz, ancak cebinizde para veya anahtarla birlikte LG G5’i de taşırsanız, bir süre sonra bu ince kaplama üzerinde hafif çiziklerin oluşmaya başladığını, telefonun arkasını parlak ışığa tuttuğunuzda göreceksiniz. Üstelik detaylara inildikçe bazı yapısal kusurlar da dikkat çekiyor. Örneğin telefonun arka yüzünü ışığa tuttuğumuzda kamera yükseltisinin olduğu bölümün etrafındaki yüzeyin dümdüz olmadığını, hafif kabarmalar olduğunu gördük.

Ne var ki, yukarıda saydığımız hususlar LG G5’in şık görünümlü bir telefon olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Telefonun ön yüzünü kaplayan Corning Gorilla Glass 4 ekran camının üst tarafa doğru yaptığı hafif kavis de hoş bir tasarım detayı olarak dikkat çekiyor. Tüm bunları bir yana koyarsak, LG G5’in tasarımını diğerlerinden farklı kılan en önemli unsur, modüler tasarımı.

LG’nin tasarımdan daha çok işlevselliğe önem verdiğini yöneticilerinden duyduğumuz çeşitli demeçler sayesinde biliyoruz. Ancak tasarımın da giderek daha fazla önem kazandığı bir gerçek. LG, tasarımla işlevsellik arasında denge kurmak amacıyla modülerliği kullanmaya karar vermiş. LG G5’in ekranının altında yer alan parça yerinden çıkarılabiliyor. Bunu, G5’in sol kenarına, alta doğru yerleştirilmiş düğmeye basarak yapıyorsunuz. Modüler parçayı yerinden çıkardığınızda telefonun pili de, çıkarılabilir parçayla birlikte yuvasından çıkıyor.

Böylelikle tek parça metal havasına sahip bir telefonun pilini değiştirmek mümkün oluyor. Üstelik LG, bu modüler tasarımı sadece pili değiştirmek için kullanmakla sınırlı kalmıyor, çeşitli ek aksesuarların da G5’e eklenmesine kapı açıyor. Şu anda LG G5’in modüler tasarımıyla uyumlu olan LG Cam Plus kamera aksesuarı ve LG Hi-Fi Plus ses aksesuarı var. Gelecekte üçüncü taraf aksesuar üreticilerinin de bu modüler tasarımın avantajlarından yararlanacak aksesuarlar çıkardığını görebiliriz.

Eğer pil değiştirmekle, modüler aksesuarlarla işiniz olmayacaksa, alttaki parçayı çıkarmakla da fazla ilgilenmeyeceksiniz. Yine de, bu parçayı çıkarırken fazla nazik davranmayın, çekerken biraz güç harcayın. İlk başlarda bu parçayı çıkarmak zor ve zahmetli gelebilir, ancak zamanla pil veya aksesuar değiştirme işini kolaylıkla halledeceksiniz. Söyleyeceklerimiz pili modüler aksesuardan ayırırken de geçerli. Pili aksesuardan çıkarırken epey kuvvetli şekilde çekmenizde fayda var. Modüler yapı belirli sayıda çıkarıp takma işleminden sonra oynama yapacak gibi görünmüyor, LG bu yapının sağlam şekilde durması konusunda gerekli önlemleri almışa benziyor.

LG, geçen yılın telefonunda 5.5 inç ekrana yer vermişken, bu yıl ekran büyüklüğünü 5.3 inç’e düşürdü. Dolayısıyla telefonun yüzey alanı küçüldü. Bu durum LG G5’i elde daha rahat şekilde tutmayı ve kullanmayı mümkün kılıyor. Ayrıca 7.7 mm.’lik kalınlığında ergonomiyi artıran etkenlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. LG G5’in 159 gr. ağırlığı da optimum sınırlar içinde, elde tutup kullanırken veya cepte taşırken herhangi bir sıkıntı yaşanmamasını sağlıyor.

Ekranın altında herhangi bir tuş yok, sadece LG logosunu görüyoruz ki, zaten bu logo da modüler bileşenin üstünde bulunuyor. Gorilla Glass 4 camın uzandığı ve kavis yaptığı ekranın üstündeki kısımda ise ahize hoparlörü, LED bildirim ışığı ve 8 megapiksel kamera yer alıyor. Telefonun üst tarafında 3.5 mm. kulaklık jakı, kızılötesi port, ikinci mikrofon yer alıyor. Alt kenarda ise ana mikrofon, USB-C portu, hoparlör bulunuyor. Geçen yılın amiral gemisi LG telefonlarında ve onu takip eden alt segment telefonlarda arkada, güç butonunun altına ve üstüne yerleştirilmiş ses tuşlarının, LG G5’te sol kenara alındığını görüyoruz. microSD ve nanoSIM kart tepsisi ise telefonun sağ kenarında yer alıyor ve bu tepsi kutudan çıkan sivri uçlu cisim yardımıyla yerinden çıkarılıyor.

Arka tarafta gördüğümüz değişiklikler sadece metal yüzeyle sınırlı kalmıyor. Dikkat çeken ilk ayrıntı iki kameralı yapı oluyor. G5’in arkasında biri 16 megapiksel, diğeri 8 megapiksel çözünürlüklü iki kamera yer alıyor. Bunların ortasında çift renkli LED flaş ve lazer otomatik odak sistemi yer alıyor. Bu yapının telefonun arkasında hafif bir çıkıntı yaptığını da belirtmeden geçmeyelim. Kamera sistemin altında ise yuvarlak bir tuş görüyoruz. Bu, LG G5’in güç butonu, aynı zamanda da parmak izi okuyucusu barındırıyor. Apple, Samsung, HTC gibi üreticiler parmak izi tarayıcısına ekranın altında yer vermeyi tercih ederlerken, LG arkaya yerleştirilmiş parmak izi okuyucusunun daha çok işe yarayacağını düşünmüş.

Parmak izi okuyucusuna sağ ve sol el işaret parmaklarını tanıtmak yeterli oluyor. Parmak izi tanıma işlemi diğer telefonlardakine göre daha kısa sürede gerçekleşiyor. Parmak izi okuması hızlı şekilde yapılıyor, ancak bazen ekran kilidini açmak için bizzat parmak ucunu okuyucuya temas ettirmek zorunda kaldık. Parmak izi okuyucusu, telefonun masa gibi bir yüzey üzerinde durduğu durumlarda işlevini yitiriyor. Yemek yerken veya telefonu elinize alamayacağınız başka bir durumda parmak izi okuyucusu yerine LG’nin Knock On olarak adlandırdığı, ekrana çift tıklatarak ekranı uyandırma veya Knock Code olarak adlandırılan, ekran kilidini belirli bir tıklatma dizisiyle açma imkanı sunan özelliklerinden yararlanmak gerekiyor.

Aşağı doğru indiğimizde G5 logosunun da bulunduğunu görüyoruz. G5’in gümüş, titan, altın ve pembe gibi farklı renk seçenekleri bulunuyor. Elimizdeki gümüş renkli versiyonun epey hoş durduğunu belirtmemiz gerekiyor.

Ekran

lg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemeEkran bir akıllı telefonun belki de en önemli parçası. Ne de olsa telefona sahip olduğumuz süre boyunca onunla etkileşimimizi sağlayan arayüz bu bileşen. LG’nin ekran konusuna ne kadar önem verdiğini geçmişten biliyoruz. Örneğin Quad HD ekran kullanımına ilk girişine şirketlerden biri LG olmuş, 2014’teki amiral gemisi LG G3’te 2560 x 1440 piksel çözünürlüklü ekrana yer vermişti. O telefonu takip eden G4’te de aynı çözünürlüğün kullanıldığını görmüştük.

LG G5’te de Quad HD çözünürlüklü bir ekranın yer aldığını görüyoruz, ancak bu sefer ekran büyüklüğünde hafif de olsa küçültmeye gidilmiş. G5’te 5.5 inç yerine 5.3 inç köşeden köşeye uzunluklu bir ekran yer alıyor. Bu durum piksel yoğunluğunda küçük bir artışa yol açıyor; yine de belirtmek gerekir ki, 554 ppi G4’teki ekranın 538 ppi piksel yoğunluğuna göre gözle görülür fark yaratacak bir artış değil. Her ne olursa olsun, karşımızda keskin yazı ve grafikler sunan bir ekran bulunuyor.

LG, G5’te de IPS LCD ekran teknolojisini kullanmaya devam ediyor. IPS teknolojisi parlaklık ve geniş görüş açılarıyla kullanıcısını epey memnun ediyor. Ancak siyah renk derinliği ve renk canlılığı bakımından Samsung’un Galaxy S7 ve S7 edge telefonlarında bulunan AMOLED ekranlarından biraz geride kalıyor. Güneş ışığı altında LG G5’in ekranı yeterli görüş sunuyor, ancak güneş gözlüğü ile kullanıma izin vermiyor.

Bununla birlikte IPS ekran teknolojisinin kullanımının dezavantaja yol açtığı bir diğer alan var, o da Always on olarak adlandırılan ekran özelliği. LG G5’te de tıpkı Samsung Galaxy S7 ve S7 edge’de olduğu gibi, ekran kapalı olduğu durumda bile ekranda saat, tarih, bildirimler gibi bilgiler gösteren bir özellik bulunuyor. Galaxy S7 ve S7 edge’de AMOLED ekran teknolojisi kullanılıyor ve bu teknoloji ekranın sadece aktif olan piksellerinin aydınlatılıp diğerlerinin karartılmasına izin veriyor. Halbuki LG G5’teki IPS LCD ekranda aktif şekilde kullanılan piksellerin yanında diğer piksellerin de canlı tutulması gerekiyor. Yani, G5’in Always on özelliği için IPS LCD ekranın tümü işliyor. LG, pil tüketimini aşırıya kaçırmamak adına ekranı epey sönük tutuyor, bu da kapalı görünen ekranda yer alan yazı ve grafiklerin, Galaxy S7’lerdekine göre daha sönük kalmasına neden oluyor.

LG G5’teki sürekli açık ekran özelliğinin Samsung’un Galaxy telefonlarınkine göre öne çıkan tarafı bildirimlerin kullanımı. Üçüncü taraf uygulamalara ait bildirimler bulunduğunda, bunu kapalı durumdaki ekranda yer alan büyük ve okunaklı uygulama simgeleri sayesinde görmek mümkün oluyor. Yani, LG G5’in ekranına bir bakışta bir Gmail iletisinin veya WhatsApp mesajının geldiğini anlayabilirsiniz.

Donanım ve Performans

lg-g5-ekran-goruntuleri-18lg-g5-ekran-goruntuleri-17lg-g5-ekran-goruntuleri-16LG G5 2016 model amiral gemisi telefona yakışacak teknik özellikleri bünyesine toplamış. Qualcomm’un üst sınıf Android telefonlarda sıklıkla gördüğümüz Snapdragon 820, LG G5’e güç veriyor. Adreno 530 grafik işlemci birimini bünyesinde barındıran bu yongasete 4 GB RAM eşlik ediyor. 32 GB dahili hafızaya sahip olan telefonda aynı zamanda 200 GB’ye kadar kapasiteye sahip kartları destekleyen microSD kart yuvası da mevcut. Android 6.0 Marshmallow ile birlikte telefonun dahili hafızasını ve microSD kart yuvasını hibrit şekilde, sanki tek bir disk gibi kullanma imkanı bulunuyor. Ancak LG G5’te söz konusu özellik desteklenmiyor. Bu durum, telefonun 32 GB dahili hafıza ve takacağınız bellek kartının ayrı disk birimleri gibi işleyeceği anlamına geliyor.

Performans anlamında LG G5 kendisinden bekleneni fazlasıyla veriyor. Bir üst sınıf akıllı telefona yakışacak şekilde LG G5’in kullanıcı arayüzünde akıcı şekilde gezinebilir, uygulamaları ve oyunları hızlı şekilde açabilirsiniz. Çoklu görev ve üst seviyede oyun gibi konularda da LG G5 işleri oldukça iyi şekilde yerine getirebiliyor. Tüm bunları yaparken de ısınma konusunda sorun yaşatmıyor. LG G5 ağır yük altında bile gayet makul karşılanabilecek seviyede sıcaklığa ulaşıyor.

lg-g5-ekran-goruntuleri-13lg-g5-ekran-goruntuleri-14lg-g5-ekran-goruntuleri-11Benchmark testlerine baktığımızda da pratikteki sonuçlarla paralelliğin bulunduğunu görüyoruz. GeekBench 3’te 2357 tek çekirdek ve 5543 çok çekirdek performansı elde eden G5, tek çekirdekte Galaxy S7’yi geride bırakırken, çok çekirdekte S7’nin sekiz çekirdekli Exynos 5 Octa işlemcisi biraz daha başarılı oluyor. AnTuTu’da ise elde edilen 130 bine yakın puan da telefonun S7’nin az da olsa önünde olduğunu gösteriyor.

Pil tarafına baktığımızda LG G5’te 2800 mAh kapasiteli bir pilin bulunduğunu görüyoruz. Bu yıl çıkan amiral gemisi akıllı telefonların genellikle 3000 mAh ve üstü kapasitelere sahip piller barındırdığını gördüğümüz bir ortamda LG bu kapasitedeki bir pili yeterli görmüş. LG G5 ortalama yoğunlukta bir kullanımda sabahtan akşama bir günü rahatlıkla çıkarıyor. Eğer telefonu biraz daha nadir kullanır, ekran parlaklığını azaltır ve hücresel şebeke kullanımını da kapatırsanız, iki şarj arasında çalışma süresini 1,5 güne yaklaştırmanız da mümkün olabilir. Bu arada pil tasarruf modu da telefonun çalışma süresini uzatmakta size pratiklik sağlayacaktır.

lg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemeG5’in pil konusunda rakiplerine göre bazı avantajları var. Bunlardan bir tanesi pilinin değiştirilebilir olması. Yedek bir pil satın alarak, ihtiyaç duyduğunuzda tam dolu kapasitede olan yedek pili takabilir, böylelikle telefonunuzu prize bağlamadan, kaldığınız yerden kullanmaya devam edebilirsiniz. Bunun dışında Qualcomm’un QuickCharge 3.0 protokolü destekleniyor. LG G5’in kutudan çıkan şarj adaptörünü kullanarak, USB-C portu üzerinden hızlı şekilde şarj edebilirsiniz. Yaptığımız testte G5’in pilinin yüzde 0’dan 50’lik doluluk seviyesine sadece 30 dakika gibi kısa sürede geldiğini gördük ki, bu oldukça memnun edici.

Kablosuz bağlantı desteklerine baktığımızda, G5’in hiçbir şekilde hayal kırıklığına uğratmadığını görüyoruz. 802.11a/b/g/n/ac Wi-Fi, Wi-Fi Direct, Bluetooth 4.2 + LE, A-GPS, GLONASS ve BDS destekli GPS, NFC gibi artık görmeye alıştığımız bağlantı desteklerini G5’te görüyoruz. Buna ek olarak bir de çoğu akıllı telefonda artık görmediğimiz kızılötesi portunu görüyoruz. Bu sayede LG G5’i, uzaktan kumanda uygulaması yardımıyla evdeki TV, ses sistemi gibi elektronik cihazları kontrol etmekte kullanmak mümkün oluyor.

4.5G desteği tarafına baktığımızda da LG G5’in epey tatmin edici olduğunu görüyoruz. Kategori 9 LTE desteği sayesinde saniyede 450 megabite varan indirme ve 50 megabite varan yükleme hızları destekleniyor. 3G tarafında da 42.2 Mbps HSDPA ve 5.76 Mbps HSPA hızlarının desteklendiğini görüyoruz. Eğer LG G5’i Türk Telekom hattıyla kullanacaksanız, bu mobil operatörün GİGA 4.5G olarak adlandırılan, Wi-Fi ve 4.5G taşıyıcılarının birleştirilmesi sayesinde daha yüksek veri hızlarına ulaşmayı mümkün kılan teknolojisinden de yararlanmanız mümkün oluyor.

G5’in alt kenarında yer alan hoparlöründen bahsetmeden geçmeyelim. Üç küçük delikten oluşan ızgaradan çıkan ses, beklenenden daha yüksek şiddette ve kulağa daha fazla dolgunluk hissi veriyor; baslar ve tizler bakımından daha dengeli. Hoparlör konusunda LG G5’in en büyük rakibi Galaxy S7’den biraz daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kulaklıkları ise kumaştan yapılmış kordonuyla ilgi çekici. Kulak yolunu tamamen kapatarak ortamdan izole olmanızı sağlayan topuzları, kutu içinde yer alan farklı büyüklükteki alternatiflerle değiştirilebilir. Kulaklığın ses kalitesi iyi, ancak diğer akıllı telefonların kutularından çıkanlara göre fazla ayırt ediciliği bulunmuyor.

Yazılım

lg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemeLG G5’te geçen yılın telefonlarına göre en radikal değişikliklerden birini yazılım tarafında görüyoruz. Telefon beklendiği gibi Android 6.0.1 Marshmallow ile yüklü olarak geliyor, bunun üstünde LG’nin yeni kullanıcı arayüzü çalışıyor. Kullanıcı arayüzü belki uygulama ikonları, pastel tonların hakim olduğu grafikleri, yazı tipleri ve diğer ayrıntılarıyla geçen yılın arayüzünü andırıyor. Bildirim tepsisinde sadelik ön plana çıkarılmış, yeşil renge ağırlık verilmiş. Ancak tüm bunlar bir yana yeni kullanıcı arayüzü, yapısal bakımdan önemli bir değişikliği de beraberinde getiriyor. Bizim “uygulama menüsü” olarak adlandırdığımız, LG’nin ise “uygulama çekmecesi” olarak adlandırdığı bölüm varsayılan olarak yer almıyor. Yani LG G5 kullanıcıları telefonlarını ilk kez kullanmaya başladıklarında uygulamaların bir arada gösterildiği bir menüyü görmüyorlar.

Mobil Dünya Kongresi’nin hemen öncesinde gerçekleştirilen LG G5 lansmanında bu telefonu ilk kez kurcalarken uygulama menüsünün bulunmayışını yadırgamış, bu nedenle G5’in yeni kullanıcı arayüzünü pek beğenmemiştik. Ancak G5 test için geldikten sonra bu telefonu daha uzun süre boyunca kullanmaya başladığımızda bu yeni yapının o kadar da kötü olmadığını fark ettik. Öyle ki, LG kullanıcılardan gelen şikayetleri ve talepleri göz önünde bulundurarak daha sonra sunduğu bir güncellemeyle uygulama çekmecesi ve ana ekranı bir arada bulunduran kullanıcı arayüzü seçeneğini de geri getirdi. Ancak biz LG G5’i hâlâ uygulama çekmecesi olmadan kullanmaya devam ediyoruz.

Eğer LG’nin başlangıçta sunduğu gibi kullanmaya devam ederseniz, tüm uygulama ikonları, klasörler, widget’lar ana ekranda yer alacak. Her bir paneli dilediğiniz gibi düzenleyebilir, farklı yerlerde ve zamanlarda kullanacağınız uygulamaların ve bileşenlerin bulunduğu paneller oluşturabilirsiniz. Bu arada arzu ettiğiniz takdirde Smart Bulletin adı verilen ana ekran bileşenini de en solda yer alacak şekilde açabilirsiniz. Çeşitli içerikleri bir araya getiren ve ana ekrandan hızlı erişim sağlayan bu özellik LG G5 ile birlikte arka plana atılmış, kullanımda seçim kullanıcılara bırakılmış durumda. Bununla birlikte Qslide adı verilen, sürekli ekranın üst katmanında görünen küçük uygulamalar da mevcut, ancak onlar da pek göz önünde bulunmuyor. Bu arada G4’te bulunan ikili pencere özelliği G5’te yer almıyor. Belki de LG, ekranın küçülmesi nedeniyle ikili pencere özelliğinin pek fazla işe yaramayacağını düşünmüştür.

LG’nin Müzik, QuickRemote, Ses kaydedici, Dosya yöneticisi, Hava Durumu gibi yüklü olarak sunduğu çeşitli uygulamalar var. Ayrıca Google’ın Gmail, YouTube, Haritalar gibi uygulamalarını da yüklü olarak görüyoruz. Önerilen uygulamalar başlıklı bir klasör altında da Facebook, Instagram ve Evernote uygulamaları ön yüklü olarak geliyor. Daha fazla uygulama ve oyunu Google Play Store’dan indirebileceğiniz gibi, LG SmartWorld adı verilen uygulama da yüklenebilecek uygulamalar, oyunlar konusunda alternatif olarak hizmet veriyor. Bu arada SmartWorld’de farklı tema, duvar kağıdı ve diğer özelleştirme seçeneklerini de bulabilirsiniz. LG G5’in yeni kullanıcı arayüzünün önemli yeniliklerinden bir tanesi de Kaldırılan uygulamalar bölümü. Ana ekrandan da kolay erişim sağlanan bu bölümde son 24 saat içinde telefondan kaldırılan uygulamalar gösteriliyor, bunların kolaylıkla G5’e geri yüklenmesine imkan sağlanıyor. Bu arada LG G5’in ilk kurulumunu Türk Telekom SIM kartı takılı şekilde gerçekleştirdik ve telefon kullanıma hazır hâle gelmeden önce Türk Telekom’un Müzik, Online İşlem, Tivibu Spor, Mobil Dergi gibi uygulamaları da otomatik olarak yüklendi.

Kamera

lg g5 incelemelg g5 incelemelg g5 incelemeLG geçen yılın ikinci yarısında çıkardığı V10’da iki kameralı tasarıma yer vermişti, ancak iki kamerayı öne yerleştirmişti. Böylelikle selfie fotoğrafların daha geniş açılı olmasını ve daha fazla kişinin bu fotoğraflarda aynı kareye girmesini sağlamak istemişti. 2016 model amiral gemisi telefonda, yine aynı amaçla, ancak bu sefer arkada ikili kamera tasarımına yer verildiğini görüyoruz.

LG G5’in sağda yer alan ana kamerası 16 megapiksel sensöre sahip, optik görüntü sabitleme ve f/1.8 diyafram açıklığı gibi özelliklerle geliyor. Bunun yanında bir de 8 megapiksel çözünürlük destekli, f/2.4 diyafram açıklıklı ve 135 derecelik görüş açılı ikinci bir kamera daha yer alıyor. İki kameralı sistem sayesinde LG G5’in ana kamera sistemi normale göre daha geniş açılı fotoğraflar çekmeye imkan tanıyor.

Kamera uygulamasının arayüzüne baktığımızda geçen yıl LG G4 ile birlikte sunulan arayüze göre fazla değişikliğin olmadığını görüyoruz. Basit, Temel ve Manuel olmak üzere üç farklı mod görüyoruz. Basit modda ekranda herhangi bir çekim tuşu görmüyoruz. Yapmanız gereken tek şey ekran üstünde netleme yapmak istediğiniz noktaya dokunmak. Bunu yaptığınızda odaklama işlemi hızlı biçimde yapılacak, hemen ardından da fotoğraf çekilecek. Temel modda fotoğraf ve video çekim tuşlarını sağ sütunda; flaş, kamera çevirici ve benzeri temel kontrolleri de sol kenarda yer alan sütunda görüyoruz. Bu modda da tüm ayarlar otomatik olarak yapılıyor, ancak kullanıcılara Basit moda göre biraz daha kontrol imkanı sunuluyor. Ayrıca temel mod içinde ikili ön izleme , çoklu görüntü, snap, ağır çekim, hızlandırılmış çekim gibi, bazılarında iki kameranın avantajlarından yararlanılan çekim modları bulunuyor.

Manuel modda ise kullanıcılara pozlama telafisi, beyaz dengesi, elle odaklama ve benzeri ayarları elle yapma fırsatı veriliyor. Eğer fotoğrafçılıkta biraz daha profesyonelseniz, sözünü ettiğimiz terimlerin ne olduğunu biliyorsanız, çekeceğiniz sahneyi elle yapacağınız ayarlarla özelleştirebilir ve gerçek anlamda istediğiniz sonuçları elde edebilirsiniz. Diğer bir deyişle, LG G5 de selefi G4 gibi DSLR tadında fotoğraf deneyimi sunuyor. Bu arada, manuel modda çektiğiniz fotoğrafları JPG’in yanında RAW formatında da saklayabilirsiniz.

Tüm bu üç modda da ekranın tepesinde iki adet ikon görüyoruz. Dikdörtgen şekilli ikonunun bir tanesinin içinde bir adet, diğerinin içinde ise üç adet üçgen yer alıyor. Bunların yeşil renkli olanı seçili olan modun etkin olduğunu gösteriyor. Tek üçgen barındıran şekil normal modu, üç üçgenli şekil ise geniş açı modunu temsil ediyor.

lg-g5-kamera-fotograflari-67lg-g5-kamera-fotograflari-66Geniş açı modunu kullanarak daha fazla nesnenin ve konunun aynı kare içinde bulunduğu, oldukça geniş açılı fotoğraflar çekebilirsiniz. Özellikle stadyum ve benzeri ortamlarda, geniş açı modu sayesinde geniş bir alanı tek kare içine sığdırmak mümkün oluyor. Geniş açı modunu sadece fotoğraf değil, video çekimlerinde de kullanabiliyorsunuz. Ayrıca geniş açı çekimlerinde kaliteyi bozmadan belirli bir seviyeye kadar yakınlaştırma da yapabiliyorsunuz ki, bu genellikle ana kameranın görüş açısının izin verdiği dereceye kadar oluyor. Nesneye yakın çekimlerde geniş açı modunda yapılan çekimlerin görüntüde hafif de olsa kavislenmeye neden olduğunu da belirtmemiz gerekiyor.

G5 ile çekilen fotoğraflara baktığımızda ortamdaki ışık şiddetinin yeterli olduğu durumlarda gayet canlı ve tatmin edici karelerin elde edildiğini görüyoruz. Renklerin üretimi başarılı, renkler epey canlı görünüyor. HDR modu sayesinde ters ışığın geldiği, gölgeli alanların bulunduğu karelerde de iyi sonuçlar elde etmek mümkün oluyor. Detaylar konusunda LG G5 pek fazla tatmin edici gelmedi, çektiğimiz yüksek çözünürlüklü fotoğraflarda yakınlaştırma yaptığımızda detayların biraz çabuk şekilde kaybolmaya başladığını, pikselleşmenin arttığını gözlemledik. G5’in makro çekimlerinde de başarılı olduğunu gözlemliyoruz. Özellikle f/1.8 diyafram açıklıklı ana lensi sayesinde alan derinliği iyi seviyede olan makro çekimler yapmak mümkün. Düşük ışık performansı bakımından LG G5 kamera sisteminin orta karar sonuçlar verdiğini söyleyebiliriz. Aydınlatılmış iç ortamlarda elde edilen sonuçlar fena sayılmaz, ancak gece manzara çekimlerinde bulanıklık ve gürültü gözlenebiliyor. En güzeli gece çekim yaparken G5’i mümkün olduğu kadar hareket ettirmeden tutmak.

Ön tarafta yer alan 8 megapiksel çözünürlüklü ikinci kamera ise f/2.0 diyafram açıklığı değerine sahip. Bu ön kamera sayesinde gece veya gündüz, istediğiniz zaman tatmin edici selfie fotoğraflar çekebilirsiniz. Video tarafında ise LG G5’in 4K UHD video kaydı yapabildiğini görüyoruz. Sadece normal açı değil, geniş açı video çekimine de imkan sağlaması memnun edici bir unsur olarak değerlendirilebilir.

Sonuç

lg g5 incelemeLG’nin geçen yıllarda çıkan amiral gemisi telefonlarının en büyük avantajı fiyat noktasındaydı. Ancak bu yıl 2799 TL’lik fiyat etiketiyle LG’nin gözde telefonunun HTC ve Samsung gibi rakiplerle aynı seviyeden satıldığını görüyoruz. Bu da LG G5’in öne çıkmak için özellikler ve performans anlamında kendisini kanıtlaması gerektiğini gösteriyor. G5 ile birlikte yepyeni bir tasarım dili tercih edilmiş. Her ne kadar bazı pürüzler gözlemlesek de, G5 gerçekten kaliteli ve kullanması zevk veren bir telefon. Gelecek nesil telefonlarla birlikte LG’nin bu tasarımı daha iyi hâle getireceğinden şüphemiz yok.

Modüler tasarım belki pazar için büyük bir yenilik sayılmaz, ancak LG bunu, vazgeçmediği işlevsellikle iyi şekilde buluşturmayı başarmış. Öyle ki, pilin değiştirilebilir olmasına önem veren ve metal gövdede pilin değiştirilebilir yapıda olması için bir yöntem arayan şirket; modüler tasarımla hem buna kapı açıyor, hem de farklı aksesuarlarla işlevselliğin artırılmasını sağlıyor. Modüler tasarımın devam edip etmeyeceğini biraz da çıkacak ek aksesuarlar ve üçüncü taraf üreticilerin ilgisi belirleyecek. Bu arada LG G5’in diğer arkadaşlarının da sanal gerçeklik, 360 derece deneyimi gibi alanlarda kapasiteyi artırdığını söylememiz gerekiyor. Elimizde o aksesuarlar da mevcut ki, o başlı başına farklı bir inceleme başlığı olacak, bunu yeri gelmişken belirtelim.

LG G5 özellikle geniş açılı çekimlere imkan veren ikili kamerası, başlangıçta yadırgatan, ancak sonrasında alışılınca vazgeçilmeyen kullanıcı arayüzü ve yepyeni tasarımıyla beğeni topluyor. LG G5 ile birlikte geçirdiğimiz yaklaşık iki haftalık süre boyunca bu telefondan epey zevk aldığımızı belirtmemiz gerekiyor. Üst sınıf akıllı telefon satın almayı düşünenlerin LG G5’i mutlaka değerlendirme listesine almaları gerekiyor.

Teknoblog’u XFlipboard, Google Haberler ve Instagram‘da takip et!

İLGİLİ HABERLER