Apple’ın 2020’de yeniden tasarladığı iPad Air serisi, o tarihten bu yana çoğunlukla işlemci yenilemeleri ve ufak kamera iyileştirmeleriyle güncellendi. Kullanıcıların büyük bir kısmı için model giderek sıradanlaştı. Buna rağmen iPad Air hâlâ orta segmentte Apple’ın en önemli ürünlerinden biri olmaya devam ediyor.
Bloomberg’den Mark Gurman’ın paylaştığı bilgilere bakıldığında Apple, 2026 baharında yeni iPad Air’i tanıtmaya hazırlanıyor. Lansmanda ayrıca giriş seviyesi yeni bir iPad, iPhone 17e ve yenilenmiş Studio Display’in de sahnede olacağı söyleniyor. Bunun yanında iPad Air’in M4 işlemciyle donatılacağı güçlü ihtimaller arasında yer alıyor. Tüm bu gelişmeler seriye teknik açıdan ivme kazandırabilir. Ne var ki asıl beklenti, Face ID özelliğinin bu kez iPad Air’e entegre edilmesi yönünde öne çıkıyor.
iPad Air modeli Face ID teknolojisiyle güç kazanıyor
Bugüne kadar Face ID yalnızca iPad Pro serisine özel tutuldu. Buna rağmen iPhone tarafında, 2018’den beri Pro olmayan modeller bile bu teknolojiyi kullanıyor. Hatta Apple’ın en uygun fiyatlı yeni modeli iPhone 16e bile Face ID desteğine sahip. Bu tablo iPad Air’de eksiklik algısı yarattı. Kullanıcılar uzun süredir bu özelliğin orta segmentte de yer almasını istiyordu.
Her şeye rağmen Apple’ın bu adımı şimdiye kadar atmamasının güçlü gerekçeleri vardı. Geçmişte iPad Air ile iPad Pro arasındaki fark oldukça küçüktü. O dönemde arada sadece 200 dolarlık fiyat farkı bulunuyordu. Pro modelin sunduğu 120 Hz ekran ve Face ID gibi birkaç detay, bu farkı kullanıcı gözünde haklı çıkarıyordu. Bu yüzden Face ID’yi Air serisine getirmek Apple için riskli görülüyordu.
Öte yandan son bir yılda tablo farklılaştı. OLED ekranlı iPad Pro, artık Air’den 400 dolar daha pahalıya konumlandırılıyor. Pro model sadece Face ID ile değil, çok daha ince tasarımı, OLED ekran kalitesi ve nano-texture seçeneğiyle öne çıkıyor. Bunun yanında premium Magic Keyboard desteği de Pro’nun ayırt edici özellikleri arasında sayılıyor. Dolayısıyla Face ID artık tek başına Pro için satış gerekçesi olmaktan çıktı.
Buna ek olarak iPad Air serisinin bugüne kadar aldığı yenilikler sınırlı kaldı. İşlemci yükseltmeleri ve Center Stage destekli kamera, kullanıcı ilgisini kısa süreli artırdı. 13 inçlik yeni boyut seçeneği bile bu tabloyu değiştirmedi. Yine de serinin potansiyeli Apple için hâlâ büyük önem taşıyor. Face ID’nin eklenmesi bu potansiyeli yeniden harekete geçirebilir.
Yeni iPad Air’e Face ID eklenmesi, giriş seviyesi iPad ile arasındaki farkı belirgin hale getirecektir. 599 dolarlık başlangıç fiyatına sahip Air, 349 dolarlık temel iPad’den daha güçlü bir gerekçe sunmak zorunda. Yüz tanıma teknolojisi bu noktada fark yaratabilecek bir özellik konumunda. Kullanıcı deneyimi açısından güvenlik ve hız sağladığı için günlük kullanımda da avantaj sunuyor. Bu nedenle tüketicilerin tercihlerinde önemli rol oynayabilir.
Tüm bunların yanında Apple, iPad Air ile orta segmentte dengeli bir seçenek sunma şansına sahip olacak. Pro modeli hâlâ profesyonel kullanıcılara hitap etmeye devam edecek. İnceliği, OLED ekranı ve premium aksesuarlarıyla kendi kitlesini koruyacak. Buna rağmen Air, Face ID sayesinde daha geniş bir kullanıcı tabanına ulaşabilir. Farklı ihtiyaçlara yanıt verebilmesi, satış performansına olumlu yansıyabilir.
Teknoloji analistleri, bu tür bir yeniliğin Apple’ın ürün gamında mantıklı bir boşluğu dolduracağını ifade ediyor. Kullanıcılar sadece daha güçlü işlemci için değil, pratik ve güvenli kullanım için de Air’i tercih edebilecek. Bu durum, satışların yeniden ivme kazanmasını mümkün kılabilir. Yine de tüm beklentilerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği tanıtım günü netleşecek.