Instagram, Reels videolarını küçük bir pencerede oynatma özelliğini denemeye başladı. Şirket bu adımla, kullanıcıların aynı anda hem video izleyip hem de diğer uygulamalarda vakit geçirmesine olanak tanıyor. Çoklu görev ihtiyacının arttığı günümüzde bu özellik, deneyimi daha esnek hale getiriyor. Kullanıcıların platformda kalma süresinin de artması bekleniyor.
PiP özelliği ilk kez uygulama araştırmacısı Radu Oncescu tarafından fark edildi ve daha sonra şirket tarafından doğrulandı. Test grubuna katılan kullanıcıların karşısına, özelliğin nasıl kullanılacağını açıklayan bir bilgilendirme penceresi çıkıyor. Bunun yanında özellik, başlangıçta yalnızca sınırlı sayıda kullanıcıyla sınırlandırılmış durumda. Tüm bunların yanında, daha geniş çaplı bir dağıtımın yapılıp yapılmayacağına dair net bir tarih verilmedi. Ne var ki bu belirsizlik, kullanıcıların ilgisini azaltmış değil.
Instagram kullanıcılarının video deneyimini geliştirmek istiyor
PiP desteğinin en önemli faydalarından biri, kullanıcıların uzun videoları daha kolay tüketebilmesi. Bunun yanı sıra video, ekranın küçük bir bölümünde oynarken kullanıcı mesajlarına yanıt verebilir veya başka uygulamalara göz atabilir. Bu durum, uzun Reels videolarının yarıda bırakılma oranını azaltabilir. İçerik üreticiler için de daha yüksek tamamlama oranları ve daha fazla izlenme anlamına geliyor. Buna rağmen özelliğin kullanım alışkanlıklarını ne ölçüde değiştireceği merak ediliyor.
Her şeye rağmen PiP özelliği sadece kullanıcıların işini kolaylaştırmıyor, aynı zamanda içerik üreticilerin etkileşimini de artırıyor. Daha önce uzun Reels içeriklerini bitirmekte zorlanan kullanıcılar, bu sayede videoyu arka planda açık bırakabiliyor. Bunun yanında, bu durum reklam verenler için de avantajlı olabilir çünkü daha uzun izlenme süreleri daha fazla reklam gösterimi demek. Ne var ki bu etki, özelliğin yaygınlaştırılmasıyla birlikte daha net ortaya çıkacak. Şimdilik veriler sınırlı bir test grubuna dayanıyor.
TikTok ve YouTube, PiP desteğini uzun zamandır kullanıcılarına sunuyor. Öte yandan Instagram’ın bu yöndeki adımı, rekabetin doğrudan bir sonucu gibi duruyor. Kullanıcıların dikkatini korumak giderek zorlaştığı için bu tarz özellikler öne çıkıyor. Bunun yanında, kısa video içeriklerinin hâkim olduğu sosyal medya alanında, kullanıcıyı elde tutmak giderek kritik hale geliyor. Fakat Instagram bu yeni özellik ile kullanıcı bağlılığını artırma şansını eline geçirmiş durumda.
Instagram Başkanı Adam Mosseri, birkaç ay önce bu özelliğin gündeme geldiğini dile getirmişti. Kullanıcılardan gelen bir soruya karşılık olarak ekibiyle değerlendirme yapacaklarını ifade etmişti. Şirketin kısa süre içinde testlere başlaması, o açıklamanın somut bir gelişmeye dönüşmesi anlamına geliyor. Bu durum, kullanıcı taleplerinin göz ardı edilmediğini gösteriyor. Tüm bunların yanında, bu gelişme şirketin hızlı tepki verme kabiliyetine de işaret ediyor.
Buna rağmen PiP özelliğinin kalıcı olarak yaygınlaştırılıp yaygınlaştırılmayacağı belirsizliğini koruyor. Instagram daha önce farklı özellikleri küçük gruplarla test etmişti. Başarı yakalayan özellikler küresel çapta dağıtılmış, ilgi görmeyenler ise uygulamaya eklenmeden geri çekilmişti. Bu nedenle PiP için de benzer bir süreç söz konusu olabilir. Ne var ki bu sürecin ne kadar süreceği henüz belli değil.
Bunun yanı sıra, özelliğin farklı işletim sistemlerinde aynı verimlilikte çalışıp çalışmayacağı da önem taşıyor. iOS ve Android cihazlarda PiP işlevleri teknik olarak farklılık gösterebiliyor. Bu da kullanıcı deneyiminin iki platform arasında değişmesine neden olabilir. Böyle bir fark, özelliğin benimsenme hızını doğrudan etkileyebilir. Kullanıcıların yorumları, bu sürecin şekillenmesinde belirleyici olacak.
Her ne kadar PiP desteği küçük bir değişiklik gibi görünse de, mobil kullanım alışkanlıkları düşünüldüğünde oldukça işlevsel. Günümüzde kullanıcılar aynı anda birden fazla işi yürütmek istiyor. Video izlerken mesaj yazmak ya da sosyal medyada gezinmek günlük alışkanlıkların parçası haline geldi. İşte tam bu noktada PiP desteği, kullanıcıya pratik bir çözüm sunuyor. Tüm bunların yanında, uygulamadan çıkmadan farklı ihtiyaçları karşılamak mümkün hale geliyor.