Teknoloji

Apple’dan şifreleme arka kapısı isteyen İngiltere geri adım atıyor

apple ingiltere

İngiltere, Apple’ın sunduğu uçtan uca şifreleme korumasına müdahale etme planlarından sessiz sedasız geri çekilmeye hazırlanıyor. Bu gelişme, yalnızca İngiltere’nin iç politikasından değil, dış ilişkilerdeki baskılardan da doğrudan etkileniyor. Apple’ın kullanıcı verilerini korumak için sunduğu Gelişmiş Veri Koruması, bu sürecin tam merkezinde yer alıyor.

Ocak ayında Apple’a gönderilen gizli bir hükümet emriyle başlayan süreç, teknoloji dünyasında büyük yankı uyandırmıştı. İngiltere, Apple’dan iCloud hizmetleri üzerinden depolanan dosyalara özel erişim talebinde bulunmuştu. Bu erişimin şifreleme sistemini kırmayı gerektirmesi, Apple’ın bu talebe net şekilde karşı çıkmasına neden oldu. Apple, şifrelemeyi kaldırmak yerine bu özelliği İngiltere’de kullanımdan kaldırmayı tercih etti.

İngiltere İçişleri Bakanlığı geri adım atmak zorunda kaldı

Apple’ın sert tavrına rağmen İngiltere hükümeti bir süre geri adım atmamakta ısrar etti. Fakat ABD ile yürütülen ticaret görüşmelerinde gündeme gelen bu talep, iki ülke arasındaki ilişkilerde ciddi gerginlik yarattı. ABD’li yetkililer, İngiltere’nin bu yöndeki ısrarının, teknoloji şirketlerinin ifade özgürlüğüne zarar verdiğini savundu. Özellikle ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in bu konuda net bir tutum alması dikkat çekti.

Financial Times’a konuşan İngiliz yetkililere göre, İçişleri Bakanlığı artık taleplerinden vazgeçmenin yollarını arıyor. Yetkililerden biri, bakanlığın köşeye sıkıştığını ve geri adım atmak dışında bir seçeneği kalmadığını açıkça dile getirdi. Talebin Cloud Act anlaşmasını ihlal edebileceği ihtimali de bu süreci hızlandırdı. İngiltere’nin ABD ile diplomatik ilişkileri zedelemek istemediği görülüyor.

Apple, söz konusu hükümet emrine itiraz ederek yargıya başvurdu ve Nisan ayında davayla ilgili kamuoyunu bilgilendirme hakkını elde etti. Bu gelişme, şirketin yasal savunma stratejisinde önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ardından, Haziran ayında WhatsApp da mahkemeye başvurarak Apple’ın yanında durdu. Bu destek, Apple’ın yalnız olmadığını ve konuya yalnızca bir şirketin değil, genel anlamda teknoloji sektörünün tepki verdiğini gösterdi.

İngiltere’nin güvenlik gerekçesiyle getirdiği bu talepler, uzun süredir ifade özgürlüğü ve mahremiyet savunucuları tarafından eleştiriliyordu. Çünkü uçtan uca şifreleme, yalnızca suçluların değil, sıradan kullanıcıların da dijital güvenliğini sağlıyor. Hükümetlerin bu sistemi kırmaya çalışması, potansiyel olarak tüm kullanıcıları riske atabiliyor. Teknoloji şirketleri ise bu riski almak istemiyor.

Her ne kadar İngiltere, kullanıcı güvenliğiyle kamu güvenliğini dengelemek istediğini öne sürse de, yöntem tartışmalıydı. Apple gibi şirketler, kullanıcı verilerini kendilerinin dahi göremeyeceği sistemlerle korumayı tercih ediyor. Bu durum, hükümetlerin talep ettiği türden müdahaleleri imkânsız hale getiriyor. Ne var ki, hükümetler bu sınırlamayı aşmakta ısrar edince, çatışma kaçınılmaz oluyor.

Apple’ın Gelişmiş Veri Koruması’nı İngiltere’de durdurma kararı, yalnızca yasal değil, aynı zamanda sembolik bir anlam da taşıyor. Bu karar, teknoloji şirketlerinin kullanıcı gizliliğinden taviz vermemekte ne kadar kararlı olduğunu ortaya koyuyor. Bu tavır, Apple’ın uzun süredir sürdürdüğü gizlilik politikasının bir devamı niteliğinde. Apple, benzer durumlarda daha önce de benzer tutumlar sergilemişti.

Tüm bu gelişmeler, dijital güvenliğin artık sadece teknoloji meselesi olmaktan çıktığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Devletler ile şirketler arasındaki bu tür gerilimler, kullanıcıların haklarının nerede başlayıp nerede bittiği sorusunu gündeme taşıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte bu sınırlar da sürekli yeniden çiziliyor. Bu nedenle, benzer tartışmaların gelecekte daha sık yaşanması bekleniyor.