Teknoloji

E-ticarette iade kargo ücreti satıcıya bırakıldı

e-ticaret

Türkiye’de e-ticaret sektörüne ilişkin yasal çerçevede önemli bir değişiklik yapıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle birlikte, çevrim içi alışverişlerde ürün iadesi sürecinde tüketiciden alınan kargo ücretleri artık satıcının sorumluluğuna verildi. Bu değişiklikle birlikte, iade işlemlerinde, kullanıcılar üzerindeki yük hafifletilmiş oldu. Tüketiciler, cayma hakkını kullanarak iade ettikleri ürünlerin kargo masraflarını karşılamak zorunda kalmayacak. Yeni düzenleme 1 Temmuz 2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Yasal dayanağını 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan alan bu uygulama, yalnızca cayma hakkı kapsamında yapılan iadeleri kapsıyor. Tüketici, ürün tesliminden itibaren 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeden cayma hakkını kullanabiliyor. Bu sürede yapılan iadelerde, ürünün geri gönderim kargo ücreti doğrudan satıcı tarafından ödenecek. Ancak sürenin aşılması veya ürünün hatalı kullanım nedeniyle iade edilmesi gibi durumlarda, bu düzenleme geçerli olmayacak. Tüm bu süreçlerde tüketicinin bilgilendirilmesi de zorunlu hâle getirildi.

Ticaret Bakanlığı, düzenlemeyle birlikte tüketici güvenini artırmayı ve çevrim içi alışverişlerde yaşanan sorunları azaltmayı hedefliyor. Ayrıca bu yeni yükümlülüklerin satıcılara bildirilmesi ve uygulanmasına yönelik denetimlerin de sıklaştırılması planlanıyor. E-ticaret siteleri ve pazaryeri platformlarının, satıcıları bu konuda bilgilendirmesi bekleniyor. Bu bağlamda, platformlara da dolaylı bir sorumluluk yüklenmiş oluyor. Bakanlık, tüketici mağduriyetlerini engellemek için süreci yakından izleyecek.

İade süreçlerinin kolaylaşması çevrim içi alışveriş kararlarını etkiliyor

E-ticaret sitelerinde en fazla iade edilen ürün grupları arasında kıyafet, ayakkabı ve elektronik ürünler yer alıyor. Bu alanlardaki iade oranlarının yüksek olması, düzenlemenin etki alanını genişletiyor. Özellikle beden uyumsuzluğu ya da beklentiyle örtüşmeyen ürün gönderimi gibi nedenlerle yapılan iadelerde, kargo ücretinin tüketiciye yüklenmemesi önemli bir kolaylık sağlayacak. Bu durumun, tüketicinin çevrim içi alışveriş kararlarında daha esnek davranmasına katkı sunması bekleniyor. İade sürecinin maliyetsiz hale gelmesi, sipariş verme davranışlarını da yeniden şekillendirebilir.

Yeni düzenleme, yalnızca işletmeden tüketiciye yapılan (B2C) satışlar için geçerli olacak. Tüketiciden tüketiciye (C2C) yapılan satışlar, örneğin ikinci el ürünlerin bireysel satışı, bu kapsam dışında bırakılmış durumda. Böylelikle düzenleme, ticari faaliyet gösteren satıcılara yönelik olarak uygulanacak. Yurt dışı kaynaklı alışverişlerde uygulanacak kurallar ise ilerleyen dönemde ayrı bir çerçevede belirlenecek. Bu yönüyle düzenlemenin kapsamı netleştirilmiş oldu.

Tüm bunların yanında, yeni yükümlülük satıcılara bazı ilave maliyetler getirebilir. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için bu düzenleme, gider kalemlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılabilir. İade oranı yüksek kategorilerde faaliyet gösteren firmalar için lojistik planlamanın güncellenmesi gerekebilir. Bakanlık, satıcılara tanınan süre içerisinde uygulamaya uyum sağlamaları gerektiğini belirtti. Geçiş sürecinde teknik altyapı desteği sağlanabileceği de ifade edildi.

E-ticaret platformları ise bu düzenlemeden doğrudan etkilenmese de, uygulamanın sağlıklı yürütülmesinde kilit bir rol üstleniyor. Satıcılarla alıcılar arasındaki iletişimi sağlayan bu platformların, kargo sürecindeki bilgilendirme ve yönlendirme işlevlerini geliştirmesi bekleniyor. Kargo firmalarıyla yapılan anlaşmalar da yeniden düzenlenebilir. Bu doğrultuda, pazaryeri hizmet sağlayıcılarının iş yükü artabilir. Ancak sistemin işleyişi açısından bu düzenlemelere uyum sağlanması önem taşıyor.

Tüketici dernekleri, yapılan düzenlemeyi olumlu karşılıyor. Özellikle iade süreçlerinde yaşanan maliyet yükünün tüketiciden alınmasının, hak arama davranışlarını teşvik edebileceği belirtiliyor. Bununla birlikte, uygulamada yaşanabilecek olası suistimallerin önlenmesi için etkin denetim mekanizmalarının devreye girmesi gerektiği vurgulanıyor. Cayma hakkının amacı dışında kullanılması ya da kötüye kullanımı, hem satıcı hem de tüketici açısından yeni sorunlar doğurabilir. Bu nedenle, uygulamanın istismar edilmemesi büyük önem taşıyor.

Yeni uygulama ile birlikte, çevrim içi alışveriş deneyiminin daha dengeli bir yapıya kavuşması hedefleniyor. Tüketiciye iade konusunda kolaylık sağlanırken, satıcılara da açık bir sorumluluk alanı çiziliyor. Bu durum, her iki taraf için daha şeffaf bir ilişki zeminini beraberinde getirebilir. Bunun yanı sıra, ticaretin dijitalleşme süreci içinde kullanıcıların daha bilinçli hareket etmesi de sağlanabilir. Özellikle ürün inceleme, yorum ve değerlendirme gibi araçların daha dikkatli kullanılması bekleniyor.