Honda, elektrikli çim biçme teknolojilerine farklı bir yorum getirdi. Geleneksel makinelerden oldukça farklı olan bu yeni model, hem binilebilir hem de öğretilebilir yapısıyla dikkat çekiyor. Japon üretici, ProZision adını verdiği bu yeni seriyi ilk kez 2025 yılının son çeyreğinde tanıtacak. Tanıtımın adresi ise ABD’nin Kentucky eyaletinde düzenlenecek olan Equip Exposition fuarı olacak.
ProZision serisindeki en yenilikçi model olan Autonomous versiyon, çimleri operatöre ihtiyaç duymadan biçebiliyor. Ancak bu otonom yetenek, makineye önceden kullanıcı tarafından belirli rotaların öğretilmesini gerektiriyor. Honda bu noktada, geleneksel kullanım alışkanlıklarını teknolojiyle harmanlayarak pratik bir çözüm ortaya koyuyor. Kullanıcı, koltuğa oturup rotayı bir kez tanımladığında, traktör GPS destekli sistem sayesinde bu güzergâhı ezberliyor. Tüm bu sürecin sonunda ise cihaz, insan müdahalesi olmadan belirlenen rotayı uygulayabiliyor.
Honda, makinayı önce kullanıcıdan öğrenip sonra kendi başına biçmesi için tasarladı
Bu öğretim süreci sadece tek seferlik bir işlem olarak kalmıyor. Kullanıcı dilerse, mobil uygulama üzerinden farklı rotalar tanımlayabiliyor ya da mevcut güzergâhları güncelleyebiliyor. Bu tür ayarlamaların mobil uygulama üzerinden yapılabiliyor olması ise kullanım kolaylığını artırıyor. Tüm bunların yanında, sistemin GPS destekli olması yalnızca yön bulmayı kolaylaştırmıyor, aynı zamanda çimlerin düzgün ve simetrik biçimde kesilmesini de sağlıyor. Bu da estetik açıdan daha tatmin edici bir sonuç anlamına geliyor.
Honda, bu traktörü ev kullanıcılarından ziyade profesyonel peyzaj firmaları için geliştirmiş. Modelin 60 inç’lik biçme genişliği ve tek şarjla 15 dönüme kadar alan kapsayabilmesi bu amaca hizmet ediyor. Özellikle geniş alanların bakımında, bu tür makinelerin sunduğu verimlilik ciddi fark yaratabiliyor. Diğer yandan, geleneksel makinelerin sürekli insan gücüne ihtiyaç duyması, bu tür otonom seçenekleri daha cazip hale getiriyor. Her şeye rağmen, bu sistemlerin ticari anlamda karşılık bulabilmesi için fiyat-performans dengesinin dikkatle kurulması gerekiyor.
Şirketin üst düzey yöneticilerinden Minoru Kato, cihazın geliştirilme süreci hakkında bazı detayları kamuoyuyla paylaştı. Kato’ya göre, yaşlanan iş gücü ve çalışan bulma zorlukları peyzaj sektöründe büyüyen bir soruna dönüşmüş durumda. Bu tip makineler, hem iş gücü ihtiyacını azaltabilir hem de operatör eğitim sürelerini kısaltabilir. Tüm bunların yanı sıra, GPS tabanlı sistemlerin daha az insan hatası ile çalışması, güvenlik açısından da önemli avantajlar sunuyor. Öte yandan, teknolojinin verimli kullanılabilmesi için kullanıcıların da belirli düzeyde dijital yetkinliğe sahip olması bekleniyor.
Henüz fiyatı açıklanmayan otonom versiyonun, manuel modellere göre daha pahalı olması muhtemel. Çünkü Honda, ProZision serisindeki manuel modelleri 32.999 dolar fiyat etiketiyle satışa sunmayı planlıyor. Otonom modelin daha fazla bileşene ve karmaşık bir yazılıma sahip olması, bu farkı doğrudan etkiliyor. Buna ek olarak, geliştirme maliyetlerinin de toplam satış fiyatına yansıtılacağı tahmin ediliyor. Yine de fiyat konusunda net bilgi ancak lansmana yakın tarihlerde ortaya çıkacak.
Honda’nın bu yeni seriyi 2026 yazında ABD’de piyasaya sunması bekleniyor. Şirket, pazara çıkış öncesinde saha testlerini tamamlamayı ve kullanıcı geri bildirimlerini toplamayı hedefliyor. Bu sayede hem yazılım hem de donanım anlamında daha sağlam bir ürün ortaya konulması planlanıyor. Geliştirme sürecinin bu kadar uzun tutulmasının arkasında, güvenlik ve stabilite odaklı yaklaşım yatıyor. Öte yandan, bu tür projelerde erken geri bildirimlerin ürün kalitesi üzerinde doğrudan etkisi olduğu biliniyor.
Elektrik motoruyla çalışan ProZision, yakıtlı muadillerine göre hem daha sessiz hem de çevre dostu. Bu durum, özellikle kent içi park alanları ve gürültü kirliliğine duyarlı bölgeler için ciddi bir avantaj oluşturuyor. Cihazın daha az bakım gerektirmesi de işletme maliyetlerini düşüren unsurlardan biri olarak öne çıkıyor. Enerji verimliliği bakımından da kullanıcıyı memnun edecek düzeyde performans sunması bekleniyor. Tüm bu detaylar, uzun vadeli maliyet avantajlarını da beraberinde getiriyor.