Google, Android işletim sisteminde uzun süredir yer verdiği “Find My Device” hizmetini, Mayıs 2025 itibarıyla kapsamlı bir yenileme ile “Find Hub” adı altında yeniden yapılandırdı. Uygulamanın hem ismi hem de içeriği değişirken, kullanıcıların fiziksel eşyalarını ve mobil cihazlarını daha etkin biçimde takip edebilmeleri hedefleniyor. Güncellenen Find Hub, yalnızca kaybolan telefonları bulmakla kalmıyor, aynı zamanda valiz, kayak takımı veya çocuk çantası gibi eşyaların konumunu da destekleyen geniş bir takip sistemine dönüşüyor. Böylelikle, Android kullanıcıları için daha entegre ve güvenli bir takip altyapısı sunulmuş oluyor.
Yeni Find Hub uygulaması, Bluetooth izleyicileriyle geniş bir uyumluluk sunmak üzere çeşitli markalarla yapılan iş birliklerini temel alıyor. Google, bu kapsamda Pebblebee ve Chipolo gibi üreticiler dışında, Mokobara, July ve Pixbee gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketlerle de çalışıyor. Mokobara gibi markalar, izleyici donanımı doğrudan valizlere entegre ederken, Pixbee yıl içinde Disney temalı Bluetooth etiketlerini piyasaya sürecek. Öte yandan, Peak gibi şirketler ise spor ekipmanları özelinde geliştirdiği takip çözümleriyle dikkat çekiyor. Tüm bunlar, Find Hub’ın sadece telefon değil, günlük yaşamda sıkça taşınan diğer nesneler için de kullanışlı bir platform haline geldiğini gösteriyor.
Bununla birlikte, Motorola’nın 2024’te piyasaya sürdüğü Moto Tag gibi izleyicilere Ultra Geniş Bant (UWB) desteği de sunulacak. UWB teknolojisi sayesinde cihazların konumu birkaç santimetreye kadar hassasiyetle tespit edilebiliyor. Bu destek, Find Hub’ın sadece Bluetooth ile sınırlı kalmadan daha isabetli konum belirleme imkânı sunmasını sağlıyor. Ancak bu özelliğin kullanılabilmesi için hem izleyici cihazın hem de Android telefonun UWB teknolojisini desteklemesi gerekiyor. Şu anda bu teknolojiye sahip modellerin sayısı sınırlı olsa da, Google’ın bu desteği daha yaygın hale getirmesi bekleniyor.
Havayolu şirketleriyle yapılan anlaşmalarla kayıp bagajların konumu doğrudan paylaşılabilecek
Google, Find Hub ile birlikte seyahat eden kullanıcılar için de yeni bir takip imkânı sunmaya başladı. Aer Lingus, British Airways, Cathay Pacific, Iberia ve Singapore Airlines gibi uluslararası havayolu şirketleriyle yapılan iş birlikleri sayesinde, kullanıcılar Bluetooth etiketlerinin konumlarını doğrudan bu şirketlerle paylaşabilecek. Bu özellikle birlikte, kaybolan bagajların tespiti daha hızlı yapılabilecek ve yanlış yönlendirilen valizlerin bulunması kolaylaşacak. Uygulamanın bu özelliği, 2026 yılının ilk aylarında hayata geçirilecek. Şirket, bu sayede havalimanlarında yaşanan kayıp eşya sorununa dijital bir çözüm üretmeyi hedefliyor.

Find Hub uygulamasının bir diğer dikkat çekici özelliği ise gerçek zamanlı konum paylaşımı oldu. Kullanıcılar artık konumlarını rehberlerinde bulunan belirli kişilerle anlık olarak paylaşabilecek. Bu kişilerin profil fotoğrafları, uygulama içindeki “Kişiler” sekmesinde görülebilecek ve böylece hangi kişinin harita görünümünde gizli olduğu da kontrol edilebilecek. Bu özellik özellikle arkadaş buluşmaları, çocuk takibi ya da aile içi koordinasyon için kullanılabilir durumda. Böylelikle uygulama, sadece cihaz değil, insan konum takibi açısından da yeni bir işlevsellik sunuyor.
Bunun yanında, Google yılın ilerleyen dönemlerinde Find Hub için uydu bağlantısı desteği sunacağını da açıkladı. Bu destek sayesinde, hücresel ağların kapsama alanı dışında kalan bölgelerde dahi konum paylaşımı mümkün hale gelecek. Bu yenilik, özellikle doğa sporlarıyla ilgilenen ya da kırsal bölgelerde sık seyahat eden kullanıcılar için önemli bir güvenlik katkısı sunuyor. Uydu bağlantılı konum paylaşımı, destekleyen cihaz ve mobil operatörlerle birlikte çalışacak. Bu özellik aktif hale geldiğinde, Find Hub’ın kapsama alanı önemli ölçüde genişlemiş olacak.
Uygulama Android 6.0 ve üzeri tüm sürümleri çalıştıran cihazlarda kullanılabiliyor. Bu durum, Find Hub’ın oldukça geniş bir kullanıcı kitlesine hitap etmesini sağlıyor. Halihazırda Android ekosisteminde milyonlarca cihazda kurulu olan önceki sürümün yerini alan yeni uygulama, eski verilerle uyumlu çalışabiliyor. Yani kullanıcıların geçmişte tanımladıkları cihazları ya da etiketleri yeniden tanımlamaları gerekmiyor. Uygulama Play Store üzerinden otomatik güncelleme alarak sistemlere entegre ediliyor.
Find Hub’ın arkasında yatan temel amaç, dijital hayatın fiziksel eşyalara kadar uzanan bir güvenlik ağıyla desteklenmesi. Bu uygulama sayesinde kullanıcılar artık yalnızca cihazlarını değil, günlük hayatın vazgeçilmez parçalarını da takip edebiliyor. Eşyaların güvenliği, yolculukların kontrolü ve aile içi konum paylaşımı gibi pek çok unsur, tek bir uygulama üzerinden yönetilebilir hale geliyor. Google bu uygulamayı sadece kişisel kayıpları önlemek değil, aynı zamanda kullanıcıların mobil yaşamlarını daha organize hâle getirmek için geliştiriyor.