Jeff Bezos’un uzay girişimi Blue Origin, 3 Ağustos Pazar günü altı yolcuyla birlikte düzenlediği NS-34 göreviyle bir kez daha kısa süreli uzay uçuşu gerçekleştirdi. Yolcular arasında Türkiye’den Gökhan Erdem’in yer alması, bu uçuşu özellikle Türk kamuoyu açısından önemli hale getirdi.
Blue Origin’in Teksas’taki fırlatma sahasından gerçekleştirilen uçuşta New Shepard roketi kullanıldı. Kapsülün içinde bulunan Arvi Bahal, Deborah Martorell, Lionel Pitchford, J.D. Russell, Justin Sun ve Gökhan Erdem, yaklaşık 100 kilometre yüksekliğe ulaştı. Yolcular, atmosferin dış sınırı olarak kabul edilen Kármán Hattı’nı aşarak birkaç dakika boyunca yerçekimsiz ortamda kaldı. Uçuşun ardından kapsül paraşüt sistemiyle güvenli biçimde yeryüzüne döndü, roket ise kontrollü iniş sistemiyle tekrar kullanılmak üzere yere indirildi.
Türkiye açısından en önemli gelişme, yolculardan birinin Erdem Holding yönetim kurulu üyesi Gökhan Erdem olması. Blue Origin tarafından yapılan tanıtımda, Gökhan Erdem’in uzay keşiflerine ilgi duyan bir iş insanı ve hevesli bir fotoğrafçı olduğu bilgisi paylaşıldı. Uzay yolculuğu öncesi verilen bilgilerde, Erdem’in gelecekte Uluslararası Uzay İstasyonu’na gitmeyi, hatta daha uzak görevlerde yer almayı hedeflediği belirtilmişti.
NS-34 göreviyle Blue Origin’in insanlı uçuş sayısı 13’e ulaştı
Gökhan Erdem’in bu yolculuğu, onu uzay sınırını geçen üçüncü Türk vatandaşı konumuna getirdi. Daha önce 2006’da Ertan Arf ve 2024’te Axiom-3 görevine katılan Alper Gezeravcı benzer deneyimler yaşamıştı. Ancak Erdem’in yolculuğu yörünge altı niteliğe sahip olduğu için, ISS gibi uzun süreli görevlerden teknik olarak ayrılıyor. Blue Origin tarafından açıklanmamakla birlikte, benzer uçuşlarda koltuk başına ücretin 250 bin dolar (güncel kurla yaklaşık 8 milyon 325 bin TL) olduğu ifade ediliyor.
Blue Origin, 2025 yılı içinde daha önce de NS-31 görevini tamamlamıştı. O uçuşta Jeff Bezos’un eşi Lauren Sánchez ile şarkıcı Katy Perry de kapsülde yer almıştı. NS-34 uçuşuyla birlikte şirketin toplamda 26 uçuş gerçekleştirdiği, bunların 13’ünün insanlı, 13’ünün ise bilimsel yük taşıyan görevler olduğu açıklandı. Şirketin bu uçuşları, yalnızca uzay turizmi açısından değil, mikro yerçekimi ortamında yapılan testler için de önem taşıyor.
Blue Origin’in New Shepard uçuşları, tekrar kullanılabilir roket sistemlerinin sahada uygulanabilirliğini gösteriyor. Her uçuşun ardından hem roketin hem de kapsülün yeniden kullanıma uygun şekilde yere indirilmesi, maliyetlerin düşürülmesinde etkili oluyor. Bu durum, önümüzdeki yıllarda daha uzun menzilli görevlerin hazırlanmasına da katkı sağlayacak.