İncelemelerManşetler

Samsung Galaxy Z Fold 7 İncelemesi

galaxy z fold 7 inceleme

Samsung Galaxy Z Fold 7, katlanabilir telefon konseptini olgunlaştıran ve önceki nesillere kıyasla büyük iyileştirmeler getiren bir cihaz olarak karşımıza çıkıyor. Bu yedinci nesil Galaxy Fold, seleflerine göre belirgin şekilde daha ince ve hafif bir yapıya kavuşmuş durumda. Kapatıldığında artık neredeyse sıradan bir akıllı telefon gibi hissettiriyor; özellikle önceki modellerin kalın tuğla benzeri hissiyatı büyük ölçüde ortadan kalkmış. Tabii bu mühendislik harikasının bir bedeli var: Galaxy Z Fold 7, 107.999 TL gibi yüksek bir başlangıç fiyatıyla satışa sunuluyor. Kısacası Galaxy Z Fold 7, hem teknolojik bir şov hem de lüks bir oyuncak. Eğer bu ikili sizi cezbediyorsa, bu telefona yakın ilgi gösterebilirsiniz.

Galaxy Z Fold 7, etkileyici özellikleri ve tasarımıyla pek çok teknoloji meraklısının rüyasını süslüyor, ancak 100 bin Türk lirasını aşan fiyat etiketi ve katlanabilir yapının getirdiği bazı tavizler herkese göre olmadığı anlamına geliyor. Bu incelemede Galaxy Z Fold 7’nin tasarımından performansına, ekranından kamerasına tüm detaylarına göz atacak ve gerçekten bu fiyata değip değmediğini sorgulayacağız.

https://youtu.be/Bzo4aApXLUc

Tasarım

Samsung Galaxy Z Fold 7’nin tasarımı, önceki nesillere kıyasla devrimsel sayılabilecek iyileştirmeler içeriyor. Samsung, yıllardır katlanabilir telefonları daha ince hale getirme hedefinin zirvesine Fold 7 ile ulaştı desek abartı olmaz. Cihaz katlı halde sadece 8,9 mm kalınlığında ve 215 gram ağırlığında. Bu ölçüler Fold 6’ya göre yaklaşık %26 daha ince bir yapı anlamına geliyor. Açıldığında ise her bir yarısının inceliği o kadar etkileyici ki, alt kısımdaki USB-C portunun ancak sığabildiğini görüyorsunuz. Önceki modellerle yan yana koyduğunuzda fark bariz ortaya çıkıyor. Bu incelik farkı, Fold 7’yi ceketinize ya da çantanıza mahkûm olmaktan kurtarıp rahatlıkla pantolon cebinde taşınabilir hale getiriyor. Gerçekten de Samsung, önceki nesillerdeki “iki telefon üst üste koymuşsun gibi” hissini ortadan kaldırmayı başarmış.

galaxy z fold 7 inceleme

İncelen tasarıma rağmen Galaxy Z Fold 7 elde sağlamlık hissi veriyor ve malzeme kalitesiyle güven aşılıyor. Samsung, yeni nesil Armor Aluminum alaşımlı çerçeve ve Armor FlexHinge menteşe mekanizması ile dayanıklılığı arttırdığını belirtiyor. Bu yeni menteşe, yükü daha eşit dağıtarak hem mekanik ömrü uzatıyor hem de cihaz kapandığında menteşe boşluğunu neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor. Nitekim telefonu kullanırken menteşenin kapalı konumda dışarı doğru fazla çıkıntı yapmadığını fark ediyorsunuz, bu da elde daha pürüzsüz bir tutuş sağlıyor. Galaxy Z Fold 7, inceliğine karşın önceki kalın modeller kadar sağlam hissettirmeyi başarıyor. Elde oyuncak gibi duran kırılgan bir cihaz değil, üst sınıf, amiral gemisi gibi bir telefon tuttuğunuzu hissediyorsunuz. Samsung ayrıca ana ekran katmanlarını da elden geçirmiş; ekran paneli şimdi daha ince ancak daha dayanıklı bir yapıda. Tüm bu geliştirmeler, Fold 7’yi şimdiye kadarki en rahat kullanılan ve en güven veren Galaxy Fold modeli yapıyor.

Dayanıklılıkla ilgili iyileştirmelere rağmen, tasarımda hala bazı sınırlamalar var. IPX8 sertifikası sayesinde cihaz suya karşı tamamen dayanıklı olsa da, toz direnci konusunda resmi bir garanti yok. Yani toza ve kum tanelerine karşı hâlâ dikkatli olmanız gerekiyor. Samsung her ne kadar menteşe açıklıklarını minimize etmiş olsa da, ince yapıyı korumak adına toz yalıtımı tam sağlanamamış. Bu nedenle Galaxy Z Fold 7’yi plajda kumla oynamak veya tozlu ortamlarda kullanmak iyi bir fikir olmayabilir, en azından ekstra özen göstermek şart. Samsung’un uzatılmış garanti ve koruma paketlerini değerlendirmek de akıllıca olabilir, zira iç ekran tamiri gibi işlemler cihazın yüksek fiyatı nedeniyle hayli masraflı olabilir. Yani Fold 7’nin kasası ve menteşesi güçlendirilmiş olsa da, zorlu koşullara meydan okuyacak bir dayanıklılık canavarı değil, sonuçta hala ikiye katlanan bir ekrana sahip narin bir yapısı var.

galaxy z fold 7 inceleme

Galaxy Z Fold 7’nin tasarımıyla ilgili dikkat çeken bir diğer konu, Samsung’un bazı tavizler vermek zorunda kalmış olması. Öncelikle, cihazın daha ince hale gelmesi için S Pen desteği tamamen kaldırılmış durumda. Önceki Z Fold modellerinde, iç ekranda ayrı satılan bir S Pen ile çizim/yazma imkânı sunuluyordu, ancak Fold 7’de ekranı inceltmek adına bu özellik feda edilmiş. Yani ne ekrana duyarlı digitizer katmanı var ne de ayrı bir kalem desteği. Bu, S Pen meraklıları için üzücü bir haber sayılabilir. Ayrıca iç ekran kamerası da tasarım tartışmalarının odağında: Samsung bu nesilde ekran altı kameradan vazgeçip kamera deliği tasarımına geçmiş. Bu sayede görüntü kalitesini arttırmış olsa da ekranda küçük de olsa sürekli görünen bir kamera deliği oluşmuş. Ekran altı 4 MP kameranın vasat sonuçlarından sonra 10 MP’lik normal bir kamera kullanımı mantıklı bir tercih, ancak bu deliğin bir şeyler izlerken veya oyun oynarken gözünüze takılabileceğini belirtelim. Bir diğer tasarım pürüzü de kamera çıkıntısı: 200 MP’lik ana kamera modülü hayli büyük olduğundan, telefonun arka kamera çıkıntısı bariz şekilde kalın ve düz bir zemine koyduğunuzda cihazın ciddi biçimde sallanmasına neden oluyor. Bu durum masada telefonu kullanırken hafif bir “devrilme” efekti yaratıyor ve açıkçası rahatsız edici olabiliyor. Samsung’un orijinal kılıflarından bir kısmı bu çıkıntıyı telafi edecek şekilde tasarlanmış olsa da tamamen yok etmiyor. Yani estetik açıdan pürüzsüz bir arka yüz beklemeyin. Bu kamera canavarı, masaya tam yapışmayarak varlığını hissettiriyor.

galaxy z fold 7 inceleme

Tasarım detaylarını kapatmadan önce renk seçeneklerinden de bahsedelim. Galaxy Z Fold 7, Gölge Mavisi, Gece Siyahı ve Gümüş gibi dikkat çekici renklerle geliyor. Özellikle bizim incelememize de konuk olan mavi renk oldukça çarpıcı ve herkesin elinde görmeye alışık olmadığımız bir ton. “Ben daha klasik severim” diyenler için siyah veya gümüş seçenekler mevcut. Ayrıca Samsung’un kendi online mağazasına özel Mint Yeşili rengi de seçenekler arasında sunuluyor. Renk tercihleri elbette kişisel zevke kalmış, ancak mavi gibi cesur bir renk, bu kadar benzersiz bir cihazın karakterine de fazlasıyla uyuyor. Özetle tasarım bölümünü toparlamak gerekirse: Galaxy Z Fold 7, önceki nesillerin hantal imajını silip atan, inceliği ve hafifliğiyle “telefon+tablet” fikrini günlük hayata adapte eden bir tasarıma sahip. Ufak tefek eleştirilecek noktaları yok değil, ancak genel olarak Samsung’un bugüne kadarki en şık ve ergonomik katlanabilir telefonu diyebiliriz.

Ekran ve Ses

Galaxy Z Fold 7’nin ekran tarafındaki yenilikleri, cihazı günlük kullanımda çok daha cazip hâle getiriyor. Öncelikle kapak ekranı artık gerçek anlamda kullanılabilir boyutlarda ve oranlarda. 6,5 inç büyüklüğünde ve 21:9 en-boy oranındaki dış ekran, önceki Fold’lardaki uzun ve dar yapıdan kurtulmuş ve neredeyse standart bir akıllı telefon ekranı hâline gelmiş. Bu da demek oluyor ki, telefon kapalıyken yazı yazmak, sosyal medyaya göz atmak veya hızlıca bir bildirim yanıtlamak artık eskisinden çok daha kolay ve doğal hissediliyor. Parmaklarınız o dar klavyeye sıkışmıyor, uygulama arayüzleri tuhaf biçimde ölçeklenmiyor. Hatta zaman zaman cihazın katlanabilir olduğunu unutup, normal bir telefondan hallice bir deneyim yaşamanız mümkün. Evet, dış ekran halen devasa bir Galaxy S25 Ultra kadar geniş değil, ancak kendi sınıfı için büyük bir eşiğin aşıldığını kesinlikle söyleyebiliriz. 6,3 inçlik dar ekranlı Fold 6’dan sonra 6,5 inçlik daha geniş Fold 7 ekranı, %12 daha geniş bir görüntü alanı sağlıyor ve bu farkı özellikle yazışmalarda ve klavye kullanımında hissediyorsunuz. Sonuç olarak kapak ekranı telefon kapalıyken de cihazı keyifle kullanabilmenizi sağlayan bir vitrin haline gelmiş.

galaxy z fold 7 inceleme

Gelelim iç kısımda bizi karşılayan asıl yıldız oyuncuya: 8 inçlik katlanabilir ana ekran. Galaxy Z Fold 7, içeride 7.6 inçten 8.0 inçe büyüyen ekranıyla adeta mini bir tablet deneyimi sunuyor. Bu büyüme, rakamsal olarak küçük görünse de pratikte oldukça fark yaratıyor. Genişleyen ekran sayesinde YouTube’da video izlerken üstte videoyu oynatıp altta yorumları rahatça okuyabiliyor ya da bir tarafta tarayıcıda gezerken diğer tarafta notlar alabiliyorsunuz. Hatta Google Sheets gibi uygulamalarda tablo ve verileri görüntülerken artık çok daha fazla satır ve sütunu aynı anda görebilmek mümkün. Üç uygulamayı yan yana çalıştırmaya kadar varan çoklu pencere (Multi-Window) deneyimi, bu ekranda gerçek anlamda kullanışlı hale geliyor. Örneğin bir yanda Spotify açıkken diğer yanda fotoğraf galerinizde gezinebilir, üçüncü pencereyle mesajlarınıza bakabilirsiniz, hepsi aynı anda akıcı biçimde çalışıyor. Kısacası Galaxy Z Fold 7’nin içeride sunduğu kocaman ekran, ister iş ister eğlence olsun, size her an bir mini tablet konforu yaşatıyor.

Samsung, yıllardır eleştirilen kat yeri meselesine de Fold 7 ile beraber ciddi bir çözüm getirmiş. Ekranı tam ortasından bölen kat izi, önceki nesillere göre belirgin biçimde daha az fark ediliyor. Evet, hâlâ tamamen görünmez değil; belli açılardan baktığınızda veya ışık belirli vurduğunda o hafif kırışıklığı seçebiliyorsunuz. Ancak önceki nesillere kıyasla, Fold 7’nin ekranındaki çizginin çok daha “silik” olduğunu görmek mümkün. Samsung’un geliştirdiği yeni menteşe yapısı ve ekran katmanları sayesinde, ekran yüzeyi daha düz bir hal almış. Bu da özellikle video izlerken veya oyun oynarken kat yerini neredeyse unutmanızı sağlıyor. Bir noktadan sonra gözünüz alışıyor ve rahatsız edici olmaktan çıkıyor. Böylece katlanabilir telefonların en büyük handikaplarından biri olan bu mesele, Galaxy Z Fold 7’de büyük ölçüde halledilmiş diyebiliriz. Hâlâ mükemmel düzeyde olmasa da, bu cihazda kırışıklık meselesi gündemin en üst sıralarından düşmüş durumda.

galaxy z fold 7 inceleme

Ekran kalitesi konusuna gelirsek, Samsung yine kendi klasmanında zirveyi zorluyor. Hem iç hem dış ekran Dynamic AMOLED 2X teknolojisine sahip, yüksek çözünürlüklü (QXGA+ ve FHD+ seviyelerinde) paneller. Her iki ekran da 1-120Hz arası uyarlanabilir tazeleme oranını destekliyor, yani gerektiğinde pürüzsüz bir 120Hz deneyim, gerektiğinde pil tasarrufu için daha düşük frekanslar kullanılabiliyor. Özellikle iç ekranın geniş yüzeyinde bu yüksek tazeleme, akıcılık hissini üst seviyeye çıkarıyor. Sayfalar arası geçişler, destekleyen oyunlar veya arayüz animasyonları tereyağından kıl çeker gibi diyebiliriz. Parlaklık tarafında da cihaz çok iddialı: Laboratuvar ölçümlerinde Fold 7’nin ekranı 2300 nit seviyesine yakın zirve parlaklıklara ulaştı ki, bu değer günümüz akıllı telefonları arasında en üst sıralarda. Günışığı altında bile ekranı rahatlıkla görmek, HDR içeriklerde canlı renklerin tadını çıkarmak bu sayede mümkün oluyor. Ne var ki, cihaz dışarıda, parlak güneş ışığı altında kullanımda hızlı şekilde ısınıyor, bu nedenle ekran parlaklığı otomatik olarak kısılıyor. Geçmişteki katlanabilir Samsung telefonlarında gördüğümüz husus burada da geçerliliğini korumaya devam ediyor. Bunun dışında, ekranların renk doğruluğu ve gamutu da etkileyici. Doğal modda DCI-P3 renk gamının %96’sını kapsayan geniş bir renk paleti sunuyor. Bu da fotoğrafların, videoların olabilecek en canlı ve doğru tonlarda görüntülendiği anlamına geliyor.

galaxy z fold 7 inceleme

Ses tarafına geçtiğimizde, Galaxy Z Fold 7’nin sunduğu deneyim genel olarak tatmin edici. Cihazda alt ve üst kenarlarda konumlanmış çift stereo hoparlör bulunuyor ve bu hoparlörler Dolby Atmos desteğiyle birlikte oldukça yüksek ve net bir ses veriyor. Telefonun hoparlörlerinden çıkan ses, boyutuna göre etkileyici derecede güçlü. Küçük bir odayı dolduracak kadar yüksek seviyelere çıkabiliyor ve bunu yaparken de tiz veya orta seslerde bozulma olmadan temiz bir performans sergiliyor. Tabii fiziksel olarak bir telefondan müthiş bir bas performansı beklememek lazım, minik hoparlörlerden derin ve tok baslar duymayı umarsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Yine de hoparlörlerin dengesi ve ses sahnesi iyi ayarlanmış, iki taraflı stereo efekt özellikle cihazı yatay modda tutup video izlerken güzel bir çevresel duyum sağlıyor. Dolby Atmos desteği sayesinde uyumlu içeriklerde daha geniş bir ses alanı hissi de elde edebilirsiniz. Ayrıca Galaxy Fold serisinin bir avantajı da, cihazı hafifçe kıvırıp “çadır” moduna getirdiğinizde hoparlörleri size doğru çevrili bir mini sinema sistemi gibi kullanabilmeniz. YouTube’da ya da Netflix’te arkadaşlarınızla bir şey izlemek isterseniz, Fold 7 kendi standı üzerinde duran bir ekran ve size doğru bakan stereo hoparlörlerle minik bir eğlence kutusuna dönüşebiliyor. Kulaklık tercih edenler için ise Bluetooth 5.4 desteğiyle kablosuz yüksek kaliteli ses çıkışı ve her zamanki gibi USB-C portu üzerinden kulaklık bağlantısı seçenekleri mevcut.

Performans ve Pil

Samsung Galaxy Z Fold 7, donanım gücü açısından yılın en iyileriyle boy ölçüşecek seviyede bir cihaz. Cihazın kalbinde Qualcomm’un Samsung’a özel optimize ettiği Snapdragon 8 Elite yonga seti bulunuyor. 12 GB RAM ile desteklenen bu işlemci, günlük kullanımda ve yoğun görevlerde müthiş bir akıcılık sağlıyor. İlk birkaç dakika içinde dahi Fold 7’nin tam bir performans canavarı olduğunu hissedebiliyorsunuz. Gündelik işlerde ise bu telefonun sınırlarını zorlamak neredeyse imkânsız. Teknoblog için bölünmüş pencerelerde çalışarak Canva üzerinde hikâye ve akış gönderileri hazırlamak ve bunları hızlıca Instagram’da paylaşmak mümkün. 12 GB RAM sayesinde arka planda bir sürü uygulama açık kalsa dahi cihaz hızından ödün vermiyor. Kısacası çoklu görev performansı bu cihazın en güçlü yanlarından biri. Özellikle Teknoblog’a özel sosyal medya işleri için Galaxy Z Fold 7 elimden düşürmediğim bir telefon oldu.

galaxy z fold 7 inceleme

İşin sayısal tarafına baktığımızda da Galaxy Z Fold 7’nin zirveye oynadığını görüyoruz. Yapılan benchmark testlerinde cihaz, Geekbench 6’da tek çekirdekte ~3050 puan, çok çekirdekte ~9735 puan alarak şu an piyasadaki hemen her Android telefonu yakalıyor, hatta kimi skorlarla geride bırakıyor. Bu skorlar, Galaxy S25 Ultra’nın (aynı nesil işlemci kullanan) sonuçlarıyla neredeyse kafa kafaya – yani Fold 7, performans anlamında Samsung’un düz amiral gemisiyle eşdeğer seviyede. Galaxy Z Fold 7 için “ince ama güçlü” demek doğru sayılır. Laptop vari işler, mobil oyunlar, AR uygulamaları; ne iş verirseniz verin, bu cihaz bunların üstesinden gelecek donanıma ve güce sahip gibi görünüyor.

Böylesine güçlü bir cihazın en kritik sınavı ise pil performansı olur. Samsung, Galaxy Z Fold 7’de pil kapasitesini ne yazık ki arttırmamış, yine 4.400 mAh büyüklüğünde bir batarya kullanılıyor. İncelme uğruna burada bir fedakarlık söz konusu olabilir, zira rakip bazı Çinli katlanabilir telefonlar (örneğin Honor Magic V5) 5.000 mAh üstü hatta 6.100 mAh gibi devasa piller sığdırmaya başlamış durumda. Samsung ise güvenlik ve boyut dengesi nedeniyle bu nesilde aynı kapasitede kalmayı tercih etmiş. Peki bu pil günlük kullanımda ne kadar gidiyor? Eğer iç ekranı çok fazla kullanmazsanız ve günü daha çok kapak ekranında geçirirseniz, Fold 7 sizi bir tam günü rahat çıkaracak bir performans sergiliyor. Ancak iç ekranda uzun süre takılırsanız veya hotspot, oyun gibi ağır senaryolarla yüklerseniz, pili akşama doğru %30’lara düşebiliyor. Fold 7 hem telefon hem tablet görevi gördüğü için, büyük ekranı daha çok kullandığınız senaryolarda haliyle pil ömrü hızlı eriyor. Kendi segmenti içinde değerlendirirsek, Galaxy Z Fold 7 pil ömrü konusunda makul bir iyileştirme sağlıyor ve günü çıkarmayı başarıyor. Yine de uzun uçuşlar, şarj etme imkânının kısıtlı olduğu seyahatler gibi durumlarda yanınıza bir powerbank almak veya ekran parlaklığı veya ekran yenileme hızı gibi ayarlarla oynamak gerekebilir. Samsung’un burada riske girmeyip daha gelişmiş batarya teknolojilerini sonraki nesillere bırakmış olması belki biraz hayal kırıklığı ama güvenlik/ısı yönetimi gibi konular düşünüldüğünde anlaşılabilir.

galaxy z fold 7 inceleme

Şarj konusunda ise Galaxy Z Fold 7, günümüz standartlarının gerisinde kalan bir tablo çiziyor. Cihaz en fazla 25W kablolu hızlı şarjı destekliyor, tıpkı önceki Fold modellerinde olduğu gibi, yani burada bir gelişme yok. Bu pratikte şu anlama geliyor: Uygun bir adaptörle (kutudan adaptör çıkmıyor, sadece kablo var) yarım saatte yaklaşık %50-55 oranında şarj doldurabiliyorsunuz. 30 dakikada %54 seviyesine ulaşmak mümkün oldu. Halbuki Galaxy S25 Ultra, 45W destekle aynı sürede %70’leri aşıyor, Çinli rakiplerde 80-100W gibi değerlere çıkanlar var ki, bunlar 30 dakikada %100 bile dolabiliyor. Dolayısıyla Fold 7’nin şarj hızı “eh işte” dedirten cinsten. Bu da muhtemelen Samsung’un batarya ömrü ve güvenliği konusundaki temkinli tavrının bir sonucu. Yine de 25W günümüzde orta segmentte gördüğümüz bir değer ve bu fiyat klasmanında daha iyisini beklerdik. Neyse ki Qi kablosuz şarj desteği mevcut, yaklaşık 15W hızlarında kablosuz olarak da cihazı şarj edebilirsiniz. Ve tersine kablosuz şarj ile kulaklık/saat gibi aksesuarları cihazın arkasında şarj etmek de mümkün. Bunlar güzel eklentiler ama kablolu şarj hızı konusunda Samsung’un artık katlanabilir seride de bir atılım yapması gerektiği açıkça görülüyor. Özetle pil ve şarj konularında Galaxy Z Fold 7, kullanım alışkanlıklarına bağlı olarak günü kurtarıyor ama uzun pil ömrü isteyenleri tam anlamıyla tatmin etmeyebilir. Şarj için de sık sık prize uğramayı göze almanız veya gece şarjını alışkanlık haline getirmeniz gerekebilir.

Yazılım ve Güvenlik

Galaxy Z Fold 7, kutudan çıktığı anda en yeni yazılım yenilikleriyle geliyor. Android 16 tabanlı One UI 8 arayüzü cihazda yüklü hâlde bulunuyor. Samsung, bu modelle birlikte Android dünyasında bir ilke de imza atıyor çünkü Fold 7, Android 16 ile piyasaya çıkan ilk amiral gemisi telefon olma özelliğini taşıyor. Google’ın Android sürüm takviminde yaptığı düzenlemeler sayesinde, Pixel 10 serisinden bile önce Android 16’yı deneyimlemek bu cihazla birlikte bizim için de mümkün hâle geldi. One UI 8, Samsung’un katlanabilir cihazlara yönelik yaptığı birçok özel iyileştirme ve yeni özellikle dolu, bu nedenle yazılım tarafı en az donanım kadar konuşulmayı hak ediyor.

galaxy z fold 7 inceleme

Öncelikle One UI 8’in en popüler ve ön plandaki yeniliği, yapay zekâ entegrasyonunun her zamankinden daha güçlü hale gelmesi. Samsung, Google ile iş birliği içinde Gemini AI teknolojisini bu cihaza derinlemesine entegre etmiş. Özellikle Gemini Live adı verilen akıllı asistan modu, Fold 7’nin büyük ekranından tam anlamıyla faydalanıyor. Yan tuşa uzun basarak hızlıca erişilebilen Gemini Live, ekranın köşesinde küçük bir pencere olarak beliriyor ve siz ne yapıyorsanız onu takip ederek sorularınızı yanıtlıyor. Bu asistan sesi, görüntüyü ve ekrandaki içeriği aynı anda analiz edebilen çok modlu (multimodal) AI yeteneklerine sahip. Örneğin, ekran paylaşımını açıp o an görüntülediğiniz bir fotoğraf hakkında “Bu neredeki çeşme acaba?” diye sorabiliyorsunuz – Gemini, fotoğraftan gördüğü nesneyi/yerleri tanıyıp sorunuza cevap veriyor. Veya bir web sitesini okurken “Bu sayfadaki önemli noktalar ne?” diye sorarak özetleme yapmasını sağlayabiliyorsunuz. Güzel tarafı, Gemini Live ekranınızın sadece küçük bir bölümünü kaplıyor ve işinizi bölen bir tam ekran moduna geçmiyor; üstelik köşede çalışırken dinlediğini gösteren bir simge bulunuyor, böylece istemediğinizde tek dokunuşla duraklatabiliyor ya da kapatabiliyorsunuz. Kısacası Samsung’un yapay zeka asistanı, One UI 8 ile birlikte çok daha kullanışlı ve akıcı bir deneyime dönüşmüş. Google’ın Pixel serisinde sunmaya başladığı yapay zekâ özelliklerine, Samsung kendi dokunuşlarını ekleyerek Fold 7’de farklılaştırmış diyebiliriz.

galaxy z fold 7 inceleme

One UI 8’in katlanabilir odaklı bir diğer yeniliği de Circle to Search özelliğinin gelişmesi. Bu özellik temel olarak ekranda seçtiğiniz bir içerik hakkında hızlıca arama yapabilmenizi sağlıyor. Özellikle oyun oynarken çok işlevsel: diyelim bir oyunda takıldınız, ekranda ilgili kısmı daire içine alarak Circle to Search yaptığınızda anında ipuçları veya o karakter/öğe hakkında bilgileri karşınıza getirebiliyor. Bu aslında Samsung’un önceki “Bixby Vision” tarzı araçlarının daha akıllanmış bir hali denebilir. Yine yapay zekâ sayesinde, artık üretken yapay zekâ destekli görsel düzenlemeler yapmak da çok kolay hâle gelmiş. Örneğin galeride bir fotoğrafı düzenlerken, One UI 8 size otomatik olarak o karedeki insanları arka plandan silmek isteyip istemediğinizi sorabiliyor, tek dokunuşla kalabalıktan arındırılmış bir fotoğraf elde edebiliyorsunuz. Veya çektiğiniz selfieleri ve fotoğrafları çeşitli sanatsal tarzlarda (çizgi roman, 3D çizim, sulu boya efekti gibi) dönüştürmek isterseniz, entegre yapay zekâ bunları cihaz üzerinde hızlıca yapabiliyor. Hatta evcil hayvanlarınız için bile eğlenceli filtreler/efektler eklenmiş, örneğin balıkgözü lens efektiyle komik kedi/köpek fotoğrafları yaratmak mümkün. Tüm bu işlemlerin geniş 8 inçlik ekran üzerinde yan yana önizlemelerle yapılabilmesi de cabası, düzenleme öncesi ve sonrasını büyük ekranda karşılaştırarak görmek çok konforlu oluyor. Samsung bu tip yaratıcı araçlarıyla kullanıcıları eğlendirirken aynı zamanda Fold’un büyük ekran avantajını da iyi kullanmış.

Büyük ekran demişken, One UI 8 ile birlikte Samsung Studio adını verdiği yeni bir video düzenleme arayüzünü de Galaxy Z Fold 7’ye eklemiş. Galeri uygulamasının içinde yer alan bu Studio editör, adeta bir bilgisayardaki profesyonel kurgu yazılımlarını andırıyor. Z Fold 7’nin geniş ekranında zaman çizelgesi tabanlı düzenleme yapmak, birden fazla video klibi katmanlar halinde üst üste bindirmek veya müzik eklemek mümkün hâle geliyor. Ekran alanı geniş olduğu için video kırpma, filtre ekleme, geçiş efektleri gibi işlemleri parmağınızla isabetli şekilde yapmak kolaylaşmış. Samsung bu özelliği şimdilik sadece Fold 7’de sunuyor, Flip 7’de yok, ne de olsa küçük ekranlı bir cihazda bu arayüzü kullanmak pratik olmazdı. İçerik üreticiler veya sosyal medya ile ilgilenen kullanıcılar için, telefonda hızlıca video montajı yapabilmek büyük zaman kazandırabilir, zaten Samsung da bunu hedeflemiş görünüyor. Bu da Fold 7’yi yazılım tarafında rakiplerinden ayıran hoş bir profesyonel araç olarak not edilmeli.

galaxy z fold 7 inceleme

Android 16’nın kendi getirdiği yenilikler de One UI 8 bünyesinde karşımıza çıkıyor. Örneğin bildirimlerin kilit ekranda gruplanması, belirli uygulamalardan gelen bildirimlerin paketlenerek gösterilmesi gibi özellikler, kilit ekranınızı daha derli toplu tutmanızı sağlıyor. Ayrıca canlı etkinlikler/araçlar (Live Activities benzeri) Android 16 ile sistem geneline geldiği için, Samsung bunu Now Bar adını verdiği kendi arayüz alanına entegre etmiş. Örneğin yemek siparişi verdiğinizde veya taksi çağırdığınızda, bu bilgiler kilit ekranda ve bildirim alanında sürekli güncellenen bir kart olarak görünebiliyor. Hızlı paylaşım (Quick Share) gibi Samsung’un halihazırda güçlü olduğu konular da artık daha evrensel çalışıyor. Artık Android tarafında bu tür paylaşımlar daha Apple AirDrop benzeri bir standarda kavuşuyor. Genel anlamıyla Android 16 + One UI 8 kombinasyonu, olgun ve kullanıcı dostu bir deneyim sunuyor. Arayüz, büyük ekranın avantajlarını sonuna kadar kullanacak şekilde optimize edilmiş: E-postalar, takvim, ayarlar menüsü gibi birçok uygulama tablet benzeri iki sütunlu görünüme geçiyor, bu da 8 inçlik alanda çok daha fazla bilgiye tek bakışta erişebilmek demek. Google’ın kendi uygulamaları (Gmail, Drive, Haritalar vs.) da Fold’un esnek ekranına uyumlu çalışıyor; örneğin Haritalar uygulamasında bir tarafta harita diğer tarafta mekan arama sonuçları gibi akıllı bölünmeler mevcut. Kısacası yazılım deneyimi, donanımın sunduğu imkanlarla el ele vererek pürüzsüz bir kullanım sağlıyor.

galaxy z fold 7 inceleme

Güvenlik ve güncelleme tarafında da Samsung çok cömert davranmış durumda. Galaxy Z Fold 7, tıpkı diğer yeni Samsung amiral gemileri gibi 7 yıl boyunca işletim sistemi ve güvenlik güncellemeleri alacak şekilde destekleniyor. Bu gerçekten Android ekosisteminde eşi benzeri nadir görülen bir söz. Telefonun Android 16 ile çıktığını düşünürsek teorik olarak Android 23 sürümüne kadar yükseltme alabilecek demektir! Tabii 7 yıl sonrasına kim öle kim kala, ama en azından Samsung’un uzun vadeli desteği, bu yüksek yatırımı yapacak kullanıcılar için iç rahatlatıcı bir unsur. Telefonun güncel güvenlik yamalarını ve yeni Android özelliklerini yıllarca alacak olması, onu uzun ömürlü bir cihaz haline getiriyor. Ayrıca Samsung Knox güvenlik platformu sayesinde cihaz içi veriler donanım seviyesinde korunuyor; işletim sisteminde de güvenlik klasörü (Secure Folder) gibi hassas verileri ayrı tutma imkanı gibi özellikler mevcut. Biyometrik güvenlik için Fold 7’de yine yan tarafta güç düğmesiyle entegre bir parmak izi okuyucu bulunuyor. Bu klasik ve hızlı çalışan bir yöntem, ekran altı yerine yanda olmasının avantajı cihaz kapalıyken de taramayı yapabilmesi. Ayrıca önde ve içte bulunan kameralarla yüz tanıma kilidi de kullanabilirsiniz, fakat güvenlik açısından parmak izi daha tercih edilir olacaktır. Son olarak, Samsung yazılım tarafında ne yazık ki biraz bloatware (gereksiz uygulama) konusunda eli bol davranmaya devam ediyor; cihaza ilk kurulumda hem Google hem Samsung hem de Facebook, Microsoft gibi üçüncü taraf yazılımlardan epeyce yüklü geliyor.

Kamera

Samsung Galaxy Z Fold 7, kamera tarafında da önceki Fold nesillerine göre ciddi yükseltmeler içeriyor ve artık “kamerası idare eder” imajından çıkıp gerçek bir amiral gemisi kamera deneyimine yaklaşıyor. Arka tarafta üçlü kamera kurulumu görüyoruz: 200 MP çözünürlüklü ana kamera (f/1.7 diyafram) bu sistemin merkezinde yer alıyor ve bu sensör Samsung’un Galaxy S25 Ultra modelinden direkt alınmış, yani en üst düzey donanımın Fold’a indiğini söyleyebiliriz. Bu 200 MP’lik sensör, Fold serisinin bugüne kadarki en büyük ve yüksek çözünürlüklü ana kamerası. Önceki Fold 6’da ana kamera 50 MP idi, yani aradaki fark muazzam. Bu sayede Fold 7 ile çekilen fotoğraflar detay zenginliği açısından müthiş bir potansiyele sahip. Gün ışığında yaptığımız çekimlerde, 200 MP sensör varsayılan olarak piksel birleştirme (binning) ile 12.5 MP fotoğraflar üretiyor ve sonuçlar gerçekten etkileyici. İnce detaylar net, renkler Samsung’un alıştığımız canlılık dozunda (özellikle kırmızılar ve maviler göz alıcı biçimde doygun çıkıyor). Düşük ışık performansı da ana kamerada sınıf atlamış durumda; gece veya loş ortamlarda Fold 7, S25 Ultra’dan bildiğimiz gelişmiş gece modunu kullanarak oldukça temiz ve parlak kareler yakalıyor. Işık azaldığında çekilen fotoğraflar detaylarını büyük ölçüde koruyor, yalnız burada ufak bir not: Eğer çektiğiniz obje/sahne hareket ediyorsa, uzun pozlama nedeniyle bazen ufak bulanıklıklar olabiliyor. Bu aslında tüm gece modlarının ortak derdi, Fold 7 de burada fizik kurallarını tamamen alt edemiyor. Ne var ki, sabit sahnelerde (örneğin şehir manzarası, sabit duran objeler) gece çekimleri bayağı etkileyici. Samsung’un gece modunda renk tercihi de genelde sahneyi olduğundan daha aydınlık ve canlı göstermek yönünde, bu da sosyal medyada paylaşırken çoğu kişinin hoşuna gidecek bir tarz.

galaxy z fold 7 inceleme

Fold 7’nin ikinci kamerası 12 MP ultra geniş açılı lens. Bu lens 120 derecelik bir görüş alanı sunuyor, yani kadraja oldukça geniş bir perspektif sığdırabiliyorsunuz. Ultra geniş kamera önceki modelde de 12 MP idi. Kağıt üzerinde büyük fark görünmese de sensörün ve işlemcinin iyileşmesiyle görüntü kalitesinde biraz artış hissediliyor. Gündüz çekimlerinde ultra geniş kamera başarılı sonuçlar veriyor: Renk tutarlılığı ana kameraya yakın, distorsiyon düzeltmesi iyi yapılmış, köşelerde aşırı bulanıklık yok. Makro tarafında, resmi bir makro modu yok ama ultra geniş lensin yakın netleme yeteneği fena değil, böylece objelere iyice yaklaşıp değişik açılar yakalamak mümkün olabiliyor. Genel olarak ultra geniş açılı kamera katlanabilir cihazlar arasında gayet yeterli seviyede, ancak bu alanda büyük bir yenilik değil. Samsung burada asıl yatırımı ana kamera ve üçüncü kameraya yapmış.

Gelelim telefoto kameraya. Galaxy Z Fold 7’de 10 MP çözünürlüklü, f/2.4 diyaframlı, 3x optik yakınlaştırma sunan bir telefoto lens bulunuyor. Bu kamera teknik olarak Fold 6 ile benzer bir optik zoom aralığına sahip; yani Samsung periskop lens seviyesine çıkmamış, S25 Ultra’daki 10 MP 5x periskop maalesef burada yok. 3x optik zum portreler veya uzak olmayan nesneler gibi günlük kullanım seviyesinde çekimler için gayet işe yarar bir değer. Çektiğimiz portre fotoğraflarında 3x kamera güzel bir perspektif sağlıyor; kişinin yüz hatları doğal görünürken arkadaki bulanıklık (bokeh) efekti de Samsung’un yıllardır geliştirdiği yapay zekâ algoritmaları sayesinde harika iş çıkarıyor. Gerçekten de Fold 7 ile çekilen portreler, profesyonel kamerayla çekilmiş gibi keskin özne ve yumuşak arka plan ayrımına sahip. Telefoto lensin optik kalitesi de iyi, gündüz çekimlerinde netlik memnun ediyor. Ancak iş 5x ve üzeri yakınlaştırmaya gelince, Fold 7 mecburen dijital zum yapmaya başlıyor ve burada kalite belirgin şekilde düşüyor. 10x, 20x hatta maksimum 30x Space Zoom seviyelerinde fotoğraflar bulanık sulu boya tablolara dönüşebiliyor. Bu sonuç elbette beklenebilir bir durum; zira 3x optik sınırından sonrası yazılım sihri. Yine de rakip bazı modellerin (özellikle S Ultra serisinin) 10x optik sunabildiği düşünülürse, Fold 7 bu konuda bir adım geride. Tabii Samsung akıllı bir alternatif önermiş; eğer daha fazla detaya ihtiyaç duyarsanız 200 MP ana kamera ile tam çözünürlük çekip sonradan kırparak yakınlaştırmak, dijital zoom yerine “doğal zoom” sağlıyor ve daha temiz sonuç alabilirsiniz. Bu yöntem özellikle sabit konular için işe yarıyor; devasa çözünürlük sayesinde dijital kesme yoluyla 5x-6x seviyelerine kadar makul ayrıntı elde edilebiliyor.

Galaxy Z Fold 7’nin kamerasıyla video performansı tarafında da gelişmeler var. Cihaz, ana kamerayla 8K 30fps video kaydını destekliyor ki bu önceki nesillere göre bir adım önde. Ne de olsa Fold 6’da 8K yoktu. 8K videolar muazzam ayrıntı sağlıyor ama tabii çok az kullanıcı için pratik, yine de geleceğe dönük bir özellik olarak orada durması güzel. Daha önemlisi, Samsung’un yeni ProVisual Engine adlı görüntü işleme motoru sayesinde düşük ışıkta video çekim kalitesinin artması. Özellikle gece videolarında Fold 7, önceki modele kıyasla daha parlak ve temiz görüntüler sunuyor. Aynı şekilde gündüz videolarında da dinamik aralık konusunda iyileştirmeler var; örneğin gün batımında çekilen sahnelerde gökyüzü patlamadan detay korunurken gölgelerdeki nesneler de seçilebiliyor. 4K 60fps gibi modlarda da cihaz stabil ve kaliteli çekimler yapıyor, OIS ve yapay zeka sayesinde yürürken çektiğiniz videolarda dahi sarsıntı makul düzeyde tutuluyor. Elbette profesyonel bir gimbal kadar değil ama elde çekimler için tatmin edici. Videoda ses kaydı da stereo şekilde alınıyor ve net. Kısacası Fold 7 sadece fotoğrafta değil, videoda da Samsung’un en iyi kameralarına yaklaşıyor.

Ön tarafa bakarsak, Fold 7’de iki adet selfie kamerası mevcut: Kapak ekran üzerinde 10 MP bir kamera ve içeride ana ekranın üst köşesinde 10 MP bir diğer kamera. Kapak ekranındaki kamera standart bir delik içinde ve oldukça iyi tanıdığımız Samsung selfie performansını sunuyor. Gündüz keskin, canlı selfieler; gece ise ekran flaşı desteğiyle idare eder sonuçlar elde ediliyor. Asıl değişim iç ekrandaki kamerada yaşanıyor: Artık o önceki nesillerdeki 4 MP ekran altı kamera yerine, net şekilde görünen 10 MP delik kamera tercih edilmiş. Bu sayede iç ekranla görüntülü arama yaparken veya selfie çekerken kalite bariz artıyor. Eski ekran altı kamera özellikle görüntülü görüşmelerde yumuşak ve bulanık bir his veriyordu, yeni kamera ise çok daha net ve tatmin edici. Tabii delik tasarımı açık hâlde video izlerken minik bir dikkat dağıtıcı olabiliyor ama çoğu kullanıcı kısa sürede alışacaktır. İç kamera da 4K video görüşme destekliyor, bu da profesyonel kullanımda, örneğin toplantılarda işe yarayabilir.

Genel kamera performansına dair önemli bir kıyaslama yapmak gerekirse: Galaxy Z Fold 7’nin kamera sistemi, ilk kez bir Fold cihazını Samsung’un S serisi amiral gemilerine yakın bir seviyeye taşıyor. Evet, hala S25 Ultra gibi en üst düzey bir kamera telefonunun bazı ayrıcalıkları Fold’da yok (5x-10x optik zoom eksikliği gibi). Yine de Samsung’un bu alandaki bilinçli tercihi, Fold kullanıcılarının günlük hayatta en çok kullanacağı odak noktalarına yoğunlaşmak olmuş: Yüksek kaliteli ana kamera, başarılı portreler ve geniş çekimler. Bu alanlarda Fold 7 gerçekten de tatmin edici iş çıkarıyor. Sonuç olarak, Galaxy Z Fold 7’nin kameraları Samsung’un bugüne kadar bir katlanabilirde sunduğu en iyi kameralar ve çoğu kullanıcıyı mutlu edecek düzeyde. Özellikle Instagram, TikTok gibi platformlar için içerik üretenler veya anılarını yüksek kalitede kaydetmek isteyen teknoloji meraklıları, Fold 7’nin artık bu konuda ciddi bir rakip olduğunu bilerek rahatlayabilirler.

Sonuç

  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme
  • galaxy z fold 7 inceleme

Samsung Galaxy Z Fold 7 ile birlikte katlanabilir telefonlar dünyasında önemli bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Bu cihaz, yıllardır özellikle ilk nesil Fold’dan beri süregelen “çok güzel fikir ama keşke daha ince, daha sağlam, daha kullanışlı olsa” serzenişlerine verilmiş en somut cevap gibi duruyor. Samsung adeta şeytanın bacağını kırmış: Fold 7, daha ince, daha hafif, daha güçlü ve daha kullanışlı bir katlanabilir olarak karşımızda. Önceki modellerde ödün verilen pek çok nokta bu nesilde ele alınmış ve cihaz nihayet günlük hayatınızda bir normal telefon kadar rahat eşlik edebilecek kıvama gelmiş. Kapak ekranının genişleyip normal telefon hissiyatı vermesi, iç ekranın büyüyüp kat izi sorununu azaltması, tasarımın zarifleşmesi ve kamera performansının amiral gemisi seviyesine yaklaşması, bir arada ele alındığında gerçekten etkileyici bir gelişim tablosu çiziyor.

Ancak madalyonun diğer yüzüne baktığımızda, Galaxy Z Fold 7 halen çok niş bir cihaz olmayı sürdürüyor. Öncelikle fiyatı, çoğu kişi için en büyük engel olarak duruyor: 107.999 TL’lik başlangıç fiyatı bu telefonu geniş kitlelerden ziyade meraklılarına ve profesyonellere hitap eden bir ürün yapıyor. Dolayısıyla Galaxy Z Fold 7’yi önermek istediğiniz kişi profilinde cüzdanı gerçekten derin olanlar, ya da işi gereği böyle bir cihaza ihtiyaç duyanlar ilk akla geliyor. Bununla birlikte, fiyatı göz ardı edebilenler için dahi düşünülmesi gereken hususlar var: Katlanabilir yapısı gereği cihaz halen geleneksel telefonlara göre daha narin. Toz ve kum gibi parçacıklardan korumak için ekstra dikkat şart, menteşe mekanizması binlerce kez katlanmaya dayanacak şekilde test edilmiş olsa da fiziksel hareketli parça olması bir risk unsuru, iç ekranı sert darbelere veya keskin objelere karşı daha kırılgan. Yani maceracı bir ruhla dağa bayıra telefon çıkaran biriyseniz, Fold 7 yerine sağlam kasalı bir telefon tercih etmek daha mantıklı olabilir. Ayrıca pil ömrü konusunda beklentilerinizi ayarlamak gerek; uzun şarj süresi ve günü kurtaran ama mucizeler yaratmayan pil performansı, “şarj aletini evde unutup 2 gün kafam rahat gezerim” diyenlere göre değil. Ve tabii S Pen desteğinin olmaması, özellikle yaratıcı profesyoneller için bir eksi puan. Galaxy Note ve S Ultra serisinden alışanlar Fold’da kalem deneyimini arayabilirler.

Sonuç olarak Galaxy Z Fold 7, Samsung’un katlanabilir vizyonunun şu ana kadarki en kusursuza yakın vücut bulmuş hali. İnanılmaz ince ve hafif tasarım, kapalıyken normal telefon deneyimi, açıldığında dev ekranla üretkenlik ve eğlence, güçlü performans, gelişmiş kamera sistemi, yenilikçi yazılım özellikleri ve uzun yıllar güncelleme desteği cihazın en büyük artıları. Eksileri ise temelde yüksek fiyatı, hala tam çözülemeyen toz, pil, menteşe sınırlamaları, S Pen desteğinin eksikliği ve şarj/pil konusundaki ortalama performansı olarak öne çıkıyor. Eğer bu eksiler sizi çok rahatsız etmiyorsa ve yenilikçi tasarıma hayransanız, Galaxy Z Fold 7 sizi hayal kırıklığına uğratmayacak bir cihaz olarak nitelendirilebilir.

BİLGİLENDİRME

İnceleme makalesi ve videoda yer alan ürün Samsung Türkiye tarafından ücretsiz olarak temin edilmiştir. Yayım karşılığında Samsung Türkiye’den herhangi bir ücret alınmamıştır. Yayımdan önce herhangi bir onay süreci bulunmamaktadır.

BİLGİLENDİRME

Teknoblog’un satış ortaklıkları vardır. Bunlar, editoryal içeriği etkilemez, ancak Teknoblog, satış ortaklığı bağlantıları üzerinden satın alınan ürünler için komisyon kazanabilir.

9Katlanabilir telefonlarda en olgun deneyim Fold 7'de.
Tasarım
9.2
Ekran
9.5
Ses
8.5
Performans
9.6
Kamera
9
Yazılım
9.4
Pil
7.8