Samsung, uzun süredir amiral gemisi Galaxy S serisinde köklü kamera değişikliklerine gitmiyor. Galaxy S21 serisinden bu yana büyük donanım sıçramaları yaşanmadı. Gündeme düşen bilgiler, Galaxy S26 serisinin de bu geleneği sürdüreceğini işaret ediyor. Güney Kore merkezli haberler, yeni modellerde yalnızca sınırlı farklılıkların olacağını gösteriyor. Yani kullanıcıların beklentileri donanım yerine yazılım tarafında yoğunlaşacak.
Ortaya çıkan söylentiler model isimlendirmesinde de bir değişim yaşanacağını vurguluyor. Apple’ın “Plus” modelini bırakmasına benzer biçimde Samsung da Galaxy S26+ seçeneğini kaldıracak. Bu karar serinin üçlü yapısını değiştirecek ve yeni isimlendirme dikkat çekecek. Temel modelin Galaxy S26 Pro adıyla sunulması bekleniyor. Bunun yanında, bu cihazda kamera donanımı önceki nesille neredeyse bire bir aynı kalacak.
Galaxy S26 serisinde kamera değişiklikleri sınırlı kalıyor
Galaxy S26 Pro’nun kamera paketinde 50 megapiksellik ana sensör korunuyor. Bunun yanı sıra 10 megapiksellik 3x telefoto ve 12 megapiksellik ultra geniş açı kameralar yerini alıyor. Böylece standart modelde kullanıcıların tanıdık bir düzenle karşılaşacağı netleşiyor. Fakat yazılım iyileştirmeleri sayesinde görüntü kalitesinde farklılık hissedilmesi muhtemel görünüyor. Yine de donanım açısından büyük bir sıçrama beklenmiyor.
Galaxy S26 Edge, seride göze çarpan tek küçük yeniliği barındırıyor. Bu modelde 200 megapiksellik ana sensör korunurken ultra geniş açının 50 megapiksel çözünürlüğe yükseltilmesi gündemde. Söz konusu sensörün Galaxy S25 Ultra’da kullanılanla aynı olabileceği söyleniyor. Buna rağmen deneyimde çarpıcı bir farklılık hissedilmeyebilir. Bu nedenle kullanıcıların beklentilerini çok yüksek tutmaması gerekiyor.
Serinin zirvesinde yer alan Galaxy S26 Ultra için tablo daha da sabit görünüyor. 200 megapiksellik ana kamera korunacak ve diğer sensörlerde de ciddi değişiklik yapılmayacak. Özellikle 3x telefoto kamerada kullanılan 10 megapiksellik küçük sensörün yenilenmesi bekleniyordu. Ne var ki raporlar, bu beklentinin karşılanmayacağını işaret ediyor. Yine de yazılım tarafındaki güçlendirmeler sayesinde görüntü kalitesi daha yukarı çekilebilir.
Samsung, donanım yerine yazılımda ilerlemeyi tercih ediyor. Görüntü işleme algoritmaları üzerinde yapılan çalışmalar, yapay zekâ destekli optimizasyonlarla birleşiyor. Bu yaklaşım düşük ışık çekimlerinde daha net kareler sunabilir. Bunun yanında portre çekimlerinde doğal tonlar yakalanması da beklenen gelişmeler arasında yer alıyor. Video tarafında ise titreşim azaltma teknolojisinin daha işlevsel olması öngörülüyor.
Galaxy S24 ve Galaxy S25 serilerinde görülen yapay zekâ tabanlı iyileştirmeler kullanıcıların ilgisini çekmişti. Bu tecrübenin S26 serisinde daha da geliştirilmesi öngörülüyor. Yazılım güncellemeleri, donanım sınırlılıklarını büyük ölçüde telafi edebilir. Ek olarak sahne tanıma ve renk düzenleme gibi özellikler daha rafine hale gelebilir. Böylece cihazların günlük kullanım deneyimi donanımdan bağımsız olarak güçlenebilir.
Bunun yanında, rakip markaların kamera donanımında daha iddialı güncellemeler yaptığı biliniyor. Bu durum Samsung’un yazılım odaklı ilerleyişini tartışmaya açıyor. Fakat şirketin kullanıcı deneyimini uzun vadede daha dengeli hale getirmeyi amaçladığı görülüyor. Çünkü güçlü bir yazılım desteği, sensörler sabit kalsa bile kaliteyi artırabilir. Yine de donanım tarafında yenilik isteyen kullanıcıların hayal kırıklığı yaşayabileceği söylenebilir.
Her şeye rağmen Samsung, yapay zekâ entegrasyonuna daha fazla alan açmayı hedefliyor. Fotoğraf düzenleme, otomatik kadrajlama ve sahne iyileştirme gibi unsurlar ön planda olacak. Bu yönde atılan adımlar, cihazların yazılım destekli avantajlarını artıracak. Kullanıcıların çekim sonrası düzenlemelerde daha esnek çözümler bulması da bekleniyor. Böylece günlük hayatta daha pratik bir kamera deneyimi ortaya çıkacak.
Galaxy S26 serisinin kamera tarafındaki çizgisi büyük sürprizler sunmuyor. Donanım açısından köklü farklar olmamasına rağmen yazılım tabanlı yenilikler kullanıcı deneyimini şekillendirecek. Görüntü kalitesi, yapay zekâ destekli çözümlerle önceki nesilden daha iyi bir noktaya taşınabilir.