Samsung’un yeni nesil modeli Galaxy S25 Edge, tanıtımının ardından inceliği kadar tamir edilebilirliğiyle de gündeme geldi. 5,8 mm kalınlığındaki bu cihaz için dayanıklılık ve sökülebilirlik konusunda çeşitli soru işaretleri oluşmuştu. Ancak PBKReviews tarafından yayımlanan yeni söküm videosu, bu sorulara yanıt niteliğinde bilgiler sunuyor.
Video incelemesinde Galaxy S25 Edge’in, beklenenden daha kolay bir şekilde sökülebildiği görülüyor. İnce yapısına rağmen telefonun arka paneline erişim aşamalarında ekstra bir zorlukla karşılaşılmadığı belirtiliyor. Cihazın açılabilmesi için ilk adım olarak SIM tepsisinin çıkarılması gerekiyor. Ardından arka kapağın ısı yardımıyla gevşetilmesi ve vakumlu bir aletle dikkatli biçimde kaldırılması yeterli oluyor. Bu işlemler sonrasında Philips tipi vidaların çıkarılması ve bağlantı kablolarının sökülmesiyle iç bileşenlere ulaşılabiliyor.
PBKReviews, yaptığı değerlendirmede Galaxy S25 Edge’e toplam 8.5/10 puan verdi. Bu puan, önceki Galaxy S25 modelinin aldığı 9/10 puanla karşılaştırıldığında yalnızca küçük bir fark içeriyor. Özellikle pil değişimi (2/2) ve parça bulunabilirliği (2/2) gibi kalemlerde tam puan alınması, cihazın tamir sürecinde önemli bir kolaylık sağladığını gösteriyor. Ancak ekran değişiminde 1/2 puan verilmesi, bu parçada biraz daha hassasiyet gerektiren bir yapı olduğunu ortaya koyuyor.
Galaxy S25 Edge modelinin parçalarına erişim beklenenden daha kolay gerçekleşiyor
Söküm süreci boyunca cihazın iç bileşenlerine ulaşmak için ek bir işlem gerekmemesi, bu ince tasarımın onarım açısından olumsuz bir etkisi olmadığını gösteriyor. Bataryanın çıkarılması da oldukça sistematik biçimde gerçekleştiriliyor; herhangi bir özel vida ya da yapışkan gerektirmeden değişim yapılabiliyor. PBKReviews bu noktada batarya değişimine de tam puan vererek işlemin kolaylığını doğruluyor. Bu, günlük kullanımda karşılaşılabilecek batarya sorunlarının çözümünü daha ulaşılabilir kılıyor.
Galaxy S25 Edge’in ekran değişimi puanı, cihazın bu bileşeninde daha fazla özen gerektiğini ortaya koysa da, bu durum sökümün genel zorluk derecesini ciddi anlamda yükseltmiyor. Diğer tüm parçaların değiştirilmesinde ise ekstra bir zorluk ya da işlem sırası bulunmuyor. Tüm bu kriterler bir araya getirildiğinde, cihazın onarımı için profesyonel bir teknik desteğe ihtiyaç duyulmadan müdahale yapılabileceği anlaşılıyor. Söz konusu veriler, ince bir tasarım tercihinin teknik erişilebilirliği kısıtlamadığına dair somut bir örnek sunuyor.
Samsung’un Galaxy S25 Edge modeli, söküm sürecinde kullanılan adımlar itibarıyla birçok akıllı telefonla benzerlik taşıyor. Ne var ki bu cihazın farkı, benzer işlemlerin çok daha kompakt bir gövde içinde sorunsuz şekilde yapılabilmesiyle ortaya çıkıyor. Bu yönüyle Galaxy S25 Edge, daha önce benzer kalınlığa sahip cihazlarda yaşanan tamir zorluklarının bu model için geçerli olmadığını gösteriyor. PBKReviews’un paylaştığı video, teknik detaylara ilgi duyan kullanıcılar için doğrudan bilgi kaynağı niteliği taşıyor.
