Ferrari, uzun süredir merak edilen elektrikli otomobil projesine dair ilk somut detayları paylaştı. “Elettrica” adıyla anılan bu modelin şasi, motor ve batarya teknolojisi Maranello’daki merkezde düzenlenen özel bir etkinlikte tanıtıldı. Henüz tamamlanmış bir araç gösterilmese de, performans altyapısına dair açıklamalar beklentileri artırdı.
Aracın ismi şu an için resmiyet kazanmış değil. Elettrica ifadesi, modelin geliştirme sürecinde kullanılan geçici bir ad olarak tanımlanıyor. Ferrari yetkilileri, modelin 2025 yılı içinde tam anlamıyla tanıtılacağını dile getiriyor. Bununla birlikte, kamuflajlı prototiplerin görünüşü, aracın SUV veya crossover tarzında olabileceğine işaret ediyor. Ne var ki, Ferrari’nin bu formu tercih edip etmeyeceği netleşmiş değil.
Ferrari elektrikli spor otomobil anlayışını performanstan ödün vermeden şekillendiriyor
Araç, teknik özellikleriyle üst segment kullanıcıların ilgisini çekebilecek niteliklere sahip. Boost modunda 1000 beygir güce ulaşan motor, 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 2.5 saniyede çıkabiliyor. Tüm bunların yanında, 310 km/s maksimum hız değeri de performans tutkunlarını tatmin edecek seviyede. WLTP standartlarına göre açıklanan 530 kilometrelik menzil değeri, elektrikli araçlarda sıkça karşılaşılan “menzil kaygısını” azaltabilecek bir seviyede konumlanıyor. Böylece hem pistte hem de şehir dışında güçlü bir seçenek sunulmuş oluyor.

Ferrari, motor sesi konusunda da diğer markalardan ayrışmayı tercih etmiş gibi görünüyor. Elektrikli spor araçların çoğu, ses üretmek için sentetik efektlere başvuruyor. Ferrari ise motorun doğal titreşimlerini algılayan bir sistem kullanarak gerçek bir ses deneyimi oluşturmayı planlıyor. İvmeölçer sayesinde toplanan titreşimler, özel bir algoritmayla işlenerek araç içi hoparlörlere aktarılıyor. Bu yöntem sayesinde, geleneksel motor sesinin yerini alan yapay bir efekt değil, markaya özgü bir akustik deneyim elde ediliyor. Üstelik bu sistem, sürüş esnasındaki hissiyatı daha da artırmayı hedefliyor.
Sürüş deneyimi yalnızca sesle sınırlı değil. Bağımsız çalışan dört elektrik motoru sayesinde, yol tutuş ve hızlanma tepkileri klasik Ferrari modellerini aratmıyor. Arka tekerlekten yönlendirme sistemi, virajlarda dengeyi korurken sürüşü daha akıcı hale getiriyor. Bununla birlikte, aktif süspansiyon sistemi sayesinde, geleneksel denge çubuğu kullanımına gerek kalmıyor. Bu yapı, hem konforu artırıyor hem de aerodinamik verimliliği koruyor. Ferrari, Elettrica ile sürüş keyfini elektrikli formatta da üst seviyeye taşımayı amaçlıyor.

Ferrari Elettrica, markanın tarihinde bir ilke de imza atacak gibi görünüyor. Araç, Ferrari’nin ilk dört kapılı modeli olacak ve dört kişinin rahatlıkla seyahat edebileceği bir iç hacim sunacak. Bu anlamda, markanın SUV segmentindeki Purosangue modeliyle benzer bir kullanıcı profiline hitap edeceği düşünülüyor. Her ne kadar model tasarım açısından farklılık gösterse de, sürüş DNA’sının Ferrari çizgilerini koruyacağı ifade ediliyor. Böylece, Ferrari çizgisi geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden yeni bir boyut kazanıyor.
Çevresel sürdürülebilirlik tarafında da çeşitli adımlar atılmış durumda. Şasi, yüzde 75 oranında geri dönüştürülmüş alüminyumdan üretilecek. Batarya sistemi ise 122 kWh kapasiteli ve 15 modülden oluşuyor. Nikel-mangan-kobalt kimyasına sahip hücreler, SK On tarafından sağlanırken bataryanın montajı tamamen Ferrari tarafından yapılıyor. Batarya sisteminin aracın tabanına entegre edilmesi, hem ağırlık dengesini sağlıyor hem de aracın yere daha yakın olmasını mümkün kılıyor. Bu da daha kararlı bir sürüş deneyimi anlamına geliyor.

Şarj altyapısı, kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyecek bir başka unsur olarak öne çıkıyor. 800 voltluk sistem mimarisi sayesinde, araç 350 kW’a kadar hızlı şarj desteği sunabiliyor. Bu oran, özellikle uzun yolculuklarda büyük avantaj sağlayacak gibi duruyor. Bununla beraber, fren enerjisini geri kazanırken, vites geçiş hissini taklit eden bir sistem de kullanıcıya sunuluyor. Bu özellik, elektrikli araçlarda sıkça aranan dinamik sürüş hissiyatını yaşatmayı hedefliyor. Ferrari, bu alanda da farklılaşmayı seçmiş durumda.
Fiyatlandırma konusu, bu modelin kimlere hitap edeceğini büyük oranda belirliyor. Reuters tarafından aktarılan bilgilere göre, aracın başlangıç fiyatı 500 bin euro seviyesinde olacak. Bu, modelin ulaşılabilirlik açısından sınırlı kalacağını gösteriyor. Ferrari’nin lüks segmentteki konumunu koruma isteği burada net şekilde hissediliyor. Elbette bu fiyat, modelin sunduğu performans ve teknolojiyle birlikte değerlendirildiğinde, hedef kitle açısından olağan karşılanabilir.
Ferrari’nin elektrikli araçlara geçişi temkinli şekilde ilerliyor. Elettrica’dan sonra gelecek ikinci elektrikli modelin tanıtımı 2028 yılına ertelenmiş durumda. Bu gecikmenin arkasında talep belirsizlikleri olduğu belirtiliyor. Benzer şekilde, Lamborghini de ilk elektrikli aracını 2029 yılına kadar ertelediğini açıkladı. Bu durum, lüks spor otomobil segmentinde elektrifikasyon sürecinin kademeli ilerlediğini gözler önüne seriyor.