Disney ile Google arasında süregelen içerik dağıtım anlaşmazlığı, her iki şirketin de ciddi gelir kayıpları yaşamasına yol açıyor. Morgan Stanley tarafından paylaşılan verilere göre, Disney, YouTube TV’deki yayın kesintisi nedeniyle günde yaklaşık 4,3 milyon dolar gelir kaybediyor. Bu kayıp haftalık bazda 30 milyon doları aşıyor. YouTube TV kullanıcıları 12 gündür ABC, ESPN ve diğer popüler Disney kanallarına erişemiyor. Bu durumun ne kadar süreceği belirsizliğini korurken, analistler tarafların kısa süre içinde bir uzlaşmaya varabileceği görüşünde.
Anlaşmazlık, 30 Ekim gecesi saat 23:59 itibarıyla iki şirket arasındaki mevcut içerik lisans sözleşmesinin sona ermesiyle başladı. Sözleşmenin yenilenmemesi, Disney’e ait 20’den fazla kanalın YouTube TV platformundan çekilmesiyle sonuçlandı. Google, Disney’i bu kararı bir “pazarlık taktiği” olarak kullanmakla suçlarken, Disney ise Google’ı içeriklerinin “adil bir şekilde fiyatlandırılmasını” reddetmekle eleştiriyor. Her iki şirket de birbirini sorumlu tutarken, olan doğrudan kullanıcıya oluyor.
Hem Disney hem de Google kaybediyor
Bu süreçte yalnızca Disney değil, Google da kullanıcı kayıpları üzerinden zarar yaşıyor. Variety’nin aktardığına göre, Drive Research tarafından yapılan bir ankette, ABD’li 1.100 YouTube TV abonesinin yüzde 24’ü ya aboneliklerini iptal ettiğini ya da iptal etmeyi planladığını belirtti. Bu durum, anlaşmazlığın Google tarafında da önemli bir kullanıcı memnuniyetsizliği yarattığını ortaya koyuyor. Şirket, bu süreçte kullanıcılarına aylık 20 dolarlık kredi vererek durumu hafifletmeye çalışsa da, yaşanan memnuniyetsizliğin etkileri uzun vadede daha belirgin hale gelebilir.
Disney, ESPN ve ABC gibi en çok izlenen kanallarından elde ettiği reklam ve dağıtım gelirinde ciddi bir düşüş yaşıyor. Özellikle canlı spor yayınlarının olmadığı bir platform, YouTube TV aboneleri için önemli bir dezavantaj anlamına geliyor. Öte yandan bu kesinti, reklamverenlerin de erişim alanını daraltıyor. Bu durum, hem kanal gelirlerini hem de reklam verenlerin yatırımlarının geri dönüşünü olumsuz etkiliyor.
Tüm bunlara ek olarak, içerik haklarının değerinin yükseldiği dijital yayıncılık döneminde, platformlar arasındaki bu tür gerilimler daha sık görülmeye başlandı. Tarafların kısa sürede ortak bir noktada buluşup buluşamayacağı netlik kazanmış değil. Her iki tarafın da ticari çıkarları doğrultusunda yeni şartlar üzerinde uzlaşması bekleniyor. Kullanıcıların abonelik sadakatini korumak ve gelir kaybını sınırlamak adına, bu tür anlaşmazlıkların daha hızlı çözümlenmesi gerektiği görüşü yaygınlık kazanıyor.








