Disney’in CEO’su Bob Iger, şirketin son mali sonuçlarının açıklandığı toplantıda Disney+ platformunun geleceğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. The Hollywood Reporter’ın aktardığına göre, Disney+, kullanıcıların yapay zekâ ile oluşturduğu kısa videolara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu adım, özellikle telif hakları ve marka imajı konusunda son derece hassas davranan şirket için dikkat çekici bir yön değişikliğine işaret ediyor.
Bob Iger açıklamasında, Disney+ kullanıcılarının platformda daha etkileşimli deneyimler yaşayabilmesini sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Buna göre, yapay zekâ teknolojileri sayesinde kullanıcıların kendi kısa formatlı içeriklerini üretmesi ve başkaları tarafından oluşturulan içerikleri tüketmesi mümkün hale gelebilecek. Her ne kadar Iger bu konuda iş birliği yapılan şirketlerin isimlerini açıklamasa da, görüşmelerin verimli geçtiğini ifade etti. Öte yandan, bu yeniliğin platforma ne zaman entegre edileceğine dair net bir takvim de paylaşılmadı.
Disney+ bir etkileşim alanına dönüşecek
Disney bugüne kadar yapay zekâ ile ilgili platformlara karşı oldukça sert bir tutum benimsemişti. Şirket, yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklerin marka karakterlerine zarar verebileceği gerekçesiyle çeşitli yasal adımlar atmıştı. Örneğin Character.AI platformuna karşı ihtar mektubu gönderilmiş, Midjourney ve Hailuo gibi yapay zekâ tabanlı hizmetler hakkında ise telif hakkı ihlali gerekçesiyle dava açılmıştı. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, Disney’in şimdi aynı teknolojiyi kendi platformunda kullanıcılar için erişilebilir kılmaya yönelmesi, önceki duruşuna zıt bir konumda yer alıyor.
Her şeye rağmen Bob Iger, yapılacak olası iş birliklerinde Disney’in fikrî mülkiyet haklarının korunmasının öncelikli unsur olacağını vurguladı. Bu da, platformda yer alacak kullanıcı içeriklerinin sıkı bir denetim mekanizmasına tabi olabileceğine işaret ediyor. İçeriklerin Disney karakterlerini içermesi hâlinde, yasal sınırların dikkatle çizileceği öngörülüyor. Bu yönüyle bakıldığında, Disney+ kullanıcılarının oluşturacağı videoların özgünlük ve telif hassasiyetleri açısından oldukça net kurallarla çevreleneceği tahmin ediliyor.
Bununla birlikte, yapay zekâ destekli içeriklerin kısa formatta olması bekleniyor. Bu formatın seçilmesi, TikTok, YouTube Shorts ve Instagram Reels gibi kısa video platformlarının artan popülaritesine paralel olarak kullanıcı alışkanlıklarını hedef alıyor. Disney’in bu eğilimi benimseyerek Disney+’ı yalnızca bir içerik izleme platformu değil, aynı zamanda bir etkileşim alanı haline getirmesi amaçlanıyor. Ancak bu dönüşüm, platformun mevcut yapısının ciddi biçimde yeniden şekillendirilmesini de zorunlu kılabilir.
