Casio, alışıldık saat anlayışının dışına çıkan kompakt tasarımıyla yüzük saat konseptini daha da ileriye taşıyor. Geçtiğimiz yıl tanıtılan CRW001 modeliyle bu alanda ilk adımı atan şirket, şimdi de G-Shock serisinin bilinen dayanıklılığını DWN-5600 isimli yüzük formundaki yeni modeliyle birleştiriyor. Bu yeni model, hem tasarım dili hem de teknik özellikleriyle dikkat çekiyor. Casio G-Shock DW-5600’ün ikonik yapısından ilham alınarak geliştirilen saat, dayanıklılık ve taşınabilirlik arasında bir denge kuruyor.
Tüm bunların yanında, yeni yüzük saatin özellikle malzeme ve kullanım özellikleri bakımından daha erişilebilir bir profil sunduğu görülüyor. Önceki modele kıyasla hem daha uygun fiyatlı hem de daha fazla kullanıcıya hitap eden bir yapıyla karşımıza çıkıyor. Bu defa G-Shock markası doğrudan saatin üzerinde yer alıyor ve kayış kısmında dayanıklı reçine malzeme tercih ediliyor. Tasarım, ilk bakışta bile G-Shock kültürüne olan bağlılığını açıkça ortaya koyuyor. Bu durum, modelin hem koleksiyonerleri hem de gündelik kullanıcıları cezbetmesini sağlıyor.
Casio G-Shock DWN-5600’ün kayışı ayarlanabilir yapısıyla farklı parmak ölçülerine kolayca uyum sağlıyor
CRW001 modelinde karşılaşılan en büyük eleştirilerden biri, kayışın sabit ölçüde olmasıydı. Bu durum, birçok kullanıcı için ergonomik sorunlara yol açmıştı. DWN-5600 modelinde bu sorun giderilmiş ve geleneksel saat kayışlarına benzer şekilde, delikli bir yapı kullanılmış. 48 mm ile 82 mm arasında ayarlanabilen bu yeni kayış sistemi, farklı el ve parmak yapısına sahip kullanıcıların rahatça ürünü kullanabilmesine imkân tanıyor. Böylece yüzük saat, yalnızca deneysel bir ürün olmaktan çıkıp günlük kullanım için daha uygun bir hale geliyor.
Teknik özellikler açısından bakıldığında, DWN-5600 önceki modelle benzer bir yapıyı koruyor. Ekran altı segmentli klasik bir LCD panelden oluşuyor ve zaman bilgisi bu ekran aracılığıyla net şekilde görülebiliyor. Buna ek olarak, alarm, kronometre ve takvim gibi işlevler de bu küçük gövdede yerini almış durumda. Arka plandaki LED ışık ise alarm devreye girdiğinde yanarak kullanıcıyı uyarıyor. Bu özellikler sayesinde cihaz, kompakt boyutuna rağmen bir saatte bulunması gereken temel fonksiyonları eksiksiz sunuyor.
Gövdenin sağ kısmında yer alan üç fiziksel tuş yardımıyla saatin tüm işlevleri arasında kolayca geçiş yapılabiliyor. Bu tuşlar sırasıyla mod değiştirme, zaman ayarı ve LED ışığın açılması görevlerini üstleniyor. Kullanıcı deneyimi bakımından sade ama işlevsel bir tasarım anlayışı tercih edilmiş. Arayüzde herhangi bir karmaşıklık yaratılmadan temel ihtiyaçlara yanıt verilmiş olması, ürünü daha erişilebilir kılıyor. Her şey yerli yerinde ve amaca hizmet eder nitelikte düzenlenmiş.
Cihazın en dikkat çekici özelliklerinden biri ise 200 metreye kadar suya dayanıklı olması. Bu, yalnızca yağmura veya su sıçramalarına karşı değil, yüzme gibi daha yoğun temaslarda da kullanılabilmesini mümkün kılıyor. Kayışın ve kasanın bütünlüğü, bu seviyede bir su korumasını destekler nitelikte üretilmiş. Gündelik yaşamda ellerin sık sık suyla temas ettiği düşünüldüğünde, bu dayanıklılık seviyesi oldukça işlevsel bir katkı sağlıyor. Parmakta taşınan bir cihaz için bu düzeyde bir su geçirmezlik özelliği ender görülüyor.
DWN-5600 modelinde güç, değiştirilebilir bir pilden alınıyor ve bu pilin yaklaşık iki yıl boyunca kullanım sağlayabileceği belirtiliyor. Ne var ki, pilin değiştirilmesi sırasında suya dayanıklılığın korunabilmesi için işlemin Casio’nun yetkili servislerinde yapılması öneriliyor. Bu, saat kasasında herhangi bir sızıntı riskinin oluşmaması adına önemli bir detay olarak öne çıkıyor. Kullanıcıların bu konuda bilinçli davranması bekleniyor. Aksi takdirde ürünün uzun ömürlü kullanım potansiyeli azalabilir.
Yeni model, Kasım 2025’te Japonya’da satışa sunulacak ve başlangıç fiyatı 14.300 yen olarak belirlendi. Avrupa pazarı içinse DWN-5600 modeli 99,90 avro fiyat etiketiyle sunulacak. Bu fiyat seviyesi, hem önceki modele kıyasla daha uygun hem de G-Shock kategorisi içinde oldukça rekabetçi. ABD pazarı için henüz kesin bir tarih açıklanmadı, fakat ürünün burada da satışa çıkması bekleniyor. Tüm bu bilgiler, modelin uluslararası çapta erişilebilir olacağına işaret ediyor.