Eğlence

Apple’ın F1 filmi gişede 500 milyon doları aştı

brad pitt f1 filmi apple

Apple, F1 filmi ve gişe rakamlarıyla sektördeki dengeleri sarsmaya devam ediyor. 27 Haziran’da vizyona giren film, yalnızca bir ay içinde 500 milyon dolar barajını geçti. Açılış hafta sonunda 145 milyon dolar gelir elde etmesi zaten beklentilerin üzerinde bir başlangıçtı. Bu güçlü açılış, filmin ilerleyen haftalarda da ilgi görmesinin önünü açtı.

Toplam gişe geliri şu an için 509 milyon dolara ulaşmış durumda. Bu rakamın 165 milyon doları ABD’den, geri kalan 344 milyon doları ise uluslararası gösterimlerden geldi. Yani film, yurtdışı izleyicisinin dikkatini yerli pazardan daha fazla çekmeyi başardı. Her ne kadar Amerika’daki performans sınırlı kalsa da, dünya genelindeki ilgiyi arkasına alan yapım hâlâ salonlarda izlenmeye devam ediyor.

Apple F1 filmini dijitale taşıma konusunda acele etmeyecek

Apple’ın bu filmi, Apple TV+ platformunda ekim ayında dijital izleyicilerle buluşacak. Fakat mevcut gişe temposu sürdüğü sürece, Apple ve dağıtımcı Warner Bros. bu dijital geçişi aceleye getirmeyecek gibi görünüyor. Bunun yanında, ağustos ayında planlanan IMAX yeniden gösterimiyle birlikte izleyici ilgisinin tekrar canlanması bekleniyor. Bu adımın bilet satışlarına yeni bir katkı sağlayacağı düşünülüyor.

Filmin vizyondaki toplam ömrünü 550 milyon dolar seviyesinde tamamlaması bekleniyor. Ne var ki, yüksek prodüksiyon bütçesi nedeniyle Apple’ın mali olarak rahatlaması için 600 milyon dolar bandına ulaşması gerekebilir. Buna rağmen, sinemadaki bu etki sayesinde Apple, platformunu destekleyecek güçlü bir içerik avantajı kazanmış oldu. Bu tür projeler, streaming tarafında uzun vadede kullanıcı bağlılığı yaratabiliyor.

Apple bugüne kadar pek çok orijinal film üretmiş olsa da, bu denli geniş çaplı sinema gösterimine sahip yapım sayısı oldukça sınırlı. F1 filmi bu anlamda Apple için özel bir konumda duruyor. Tüm bunların yanında, film sadece gişe başarısıyla değil, aynı zamanda marka değerine katkısıyla da öne çıkıyor. Hem prestij kazandırıyor hem de dijital platforma izleyici çekiyor.

Her ne kadar Apple’ın sinemaya dair uzun vadeli planları belirsizliğini korusa da, bu tarz yapımlar geçici değil, kalıcı etkiler bırakma potansiyeline sahip. Şirket şu anda doğrudan Apple TV+’a yönelik üretimlere ağırlık veriyor. Yine de F1 gibi projeler, sinema salonlarının hâlâ güçlü bir mecra olduğunu hatırlatıyor. Sinema deneyimiyle dijital yayın arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran bu yaklaşım, içerik üreticileri açısından da dikkatle izleniyor.

2025 yılı içinde Apple TV+ için hazırlanan diğer projeler de şimdiden takvime girmiş durumda. Denzel Washington’ın başrolünde yer aldığı Highest 2 Lowest, 5 Eylül’de dijital platformda yayınlanacak. Onu, Matthew McConaughey’nin rol aldığı The Lost Bus filmi izleyecek. Bu yapımlar da doğrudan platforma çıkacak olsa da, F1 filminin başarısının ardından gelecek yeni stratejilerin neler olacağı merak konusu.

F1 filmi sadece büyük bütçeli bir prodüksiyon olmanın ötesinde, Apple’ın içerik stratejilerinde farklı kapılar aralayabilecek bir örnek haline geldi. Film, gişe rakamlarıyla olduğu kadar izleyici sadakati ve global farkındalık açısından da dikkat çekici. Streaming platformlarının büyüdüğü bu dönemde, sinema salonlarıyla kurulan bu tür bağlar daha da anlam kazanıyor. Apple da bu sinerjiyi nasıl değerlendireceğini zaman içinde daha net ortaya koyacaktır.