Amazon’un uzun vadeli çevre politikaları, yapay zekâ yarışında hız kesmemesiyle birlikte sarsıntıya uğradı. Şirketin 2024 sürdürülebilirlik raporuna yansıyan verilere göre, karbon emisyonları üç yıl aradan sonra yeniden artış gösterdi. Yüzde 6’lık bu artış, Amazon’un agresif veri merkezi genişlemesinden kaynaklandı. Bu gelişme, Amazon tarafından belirlenen 2040 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini riske soktu.
Veri merkezlerinin enerji ihtiyacı giderek büyürken, bu ihtiyacın büyük kısmı yapay zekâ sistemlerini çalıştıran özel çiplere dayanıyor. Söz konusu çipler, geleneksel işlemcilere kıyasla daha fazla elektrik ve soğutma kapasitesi istiyor. Amazon, bu donanımları destekleyecek büyük altyapılar inşa etmeye devam ediyor. Şirket, bu yatırımlarla yapay zekâ alanındaki liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.
Amazon veri merkezlerinin enerji tüketimi katlandı
Şirketin enerji kullanımındaki artış, sadece doğrudan tüketimle sınırlı kalmadı. Dış kaynaklardan satın alınan elektrik miktarının da yükseldiği raporda açıkça belirtiliyor. Bu gelişmeyle birlikte dolaylı emisyonlarda da yüzde 6 oranında artış kaydedildi. Bu da Amazon’un sadece kendi faaliyetleriyle değil, tedarik zinciri üzerinden de karbon salımını artırdığını gösteriyor.
Fosil yakıtlara dayalı enerji kullanımı ise 2024’te yüzde 7 oranında arttı. Amazon’un kendi iç operasyonlarındaki karbon yükü, bu açıdan daha da görünür hâle geldi. Şirketin lojistik faaliyetleri, araç filoları ve inşaat projeleri bu artışın ana etkenleri arasında yer alıyor. Buna rağmen Amazon, iklim taahhütlerinden geri adım atmadığını belirtiyor.
Amazon, 2040 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini koruduğunu vurgulasa da, güncel rakamlar bu hedefe giden yolun oldukça zorlu olduğunu ortaya koyuyor. Şirketin kurucularından olduğu The Climate Pledge girişimi, 549 şirketin imzasını taşıyor. Bu girişimde MasterCard, Sony ve Snap Inc. gibi teknoloji devleri de yer alıyor. Ne var ki, Amazon’un kendi performansı bu hedeflerin sürdürülebilirliğini tartışmalı hâle getiriyor.
Şubat 2025’te CEO Andy Jassy, 100 milyar dolarlık yeni bir yatırım planını duyurdu. Bu yatırımın büyük bölümü Amazon Web Services (AWS) için ayrıldı. AWS bünyesindeki veri merkezlerinin genişletilmesi, bu yatırımın temelini oluşturuyor. Dolayısıyla enerji tüketimindeki artışın 2025’te de devam etmesi bekleniyor.
Her ne kadar şirket yapay zekâ teknolojilerinde liderlik pozisyonunu güçlendirmeye çalışsa da, bu büyümenin çevreye maliyeti göz ardı edilemiyor. Özellikle iklim krizinin etkilerinin yoğunlaştığı bir dönemde, şirketlerin sürdürülebilirlik çabaları daha yakından takip ediliyor. Amazon’un bu alandaki ilerleyişi, gelecek yılki raporlarla daha net değerlendirilecek. Fakat mevcut trend, artan enerji tüketiminin sürdürülebilirlik taahhütleriyle çeliştiğini gösteriyor.
İlginç olan bir diğer detay, Amazon’un çevresel etki hesaplama yöntemlerinin daha önce eleştiri konusu olmuş olması. 2022 yılında metodolojide yapılan değişiklik, rakamları aniden düşürmüş fakat gerçek etkiyi yansıtmadığı iddia edilmişti. Bugün ulaşılan artış oranı, o metodoloji değişikliğinin ardından gelen en yüksek sıçramalardan biri oldu. Bu durum, raporlamaya dair şeffaflık tartışmalarını da yeniden gündeme getirebilir.