Eğlence

YouTube kapatılan kanalları geri açmayı tartışıyor

youtube

YouTube, geçmişte COVID-19 pandemisi ve 2020 ABD seçimleriyle ilgili yanlış bilgi nedeniyle kapattığı kanalları yeniden açma hazırlığında. Alphabet, bu konuya ilişkin ABD Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi’ne gönderdiği mektupta dikkat çeken iddialar ortaya koydu. Şirket, Biden yönetiminin baskılarının kabul edilemez olduğunu açıkça dile getirdi.

Alphabet’in mektubunda, Beyaz Saray yetkililerinin o dönemde YouTube’a yoğun baskı yaptığı ayrıntılı biçimde anlatıldı. Bu baskılar, topluluk kurallarını ihlal etmeyen içeriklerin bile kaldırılmasını gündeme getirdi. Şirket, bunun demokratik değerlerle çeliştiğini savundu. Bunun yanında, kapatılan kanallar için yeni bir açılma sürecinin hazırlanacağı da duyuruldu. Bu açıklamalar, sosyal medya platformlarının bağımsızlığına dair yeni tartışmaları körükledi.

YouTube eski kurallarını yürürlükten kaldırdı ve şimdi yeni bir yol arıyor

Şirketin aktardığına göre, COVID-19 içeriklerine ilişkin kurallar 2023 yılında iptal edildi. Buna ek olarak, seçimlerle ilgili yanlış bilgi politikaları da 2024’te kaldırıldı. Böylece geçmişteki yasaklamaların dayanağı ortadan kalktı. Ne var ki, kanalların yeniden nasıl açılacağına dair süreç henüz netleşmiş değil. Bu durum, hem içerik üreticileri hem de kullanıcılar açısından belirsizlik yaratıyor.

Pandemi döneminin yarattığı zorluklara özellikle dikkat çekildi. Şirket, o yıllarda ifade özgürlüğü ile toplumsal sorumluluk arasında denge arayışı içinde olduğunu belirtti. Her şeye rağmen, hükümetin sürekli müdahalesi bu dengeyi bozdu. Alphabet, bu müdahaleyi hukuka aykırı bir girişim olarak tanımladı. Bunun yanında, gelecekte benzer baskılara karşı daha güçlü duracağını da açıkladı.

Alphabet’in mektubunda, hükümetlerin sosyal medya platformlarının içerik denetimini doğrudan yönlendirmemesi gerektiği ifade edildi. Şirket, bu tarz girişimlerin ifade özgürlüğüne zarar verdiğini vurguladı. Tüm bunların yanında, kullanıcıların farklı görüşlere ulaşma hakkının korunmasının önemine değinildi. Alphabet, her koşulda ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceğini belirtti. Bu yaklaşım, platformun gelecek dönemde nasıl bir politika izleyeceğine dair ipuçları sundu.

Kapatılan kanallar arasında dikkat çekici isimler bulunuyor. Steve Bannon’un War Room programı, Dan Bongino’nun kanalı ve Robert F. Kennedy Jr. ile bağlantılı Children’s Health Defense örgütünün kanalı bu örnekler arasında yer aldı. Bu kanalların milyonlara ulaşan kitlelere hitap ettiği biliniyor. Bunun yanı sıra, siyasi tartışmalar üzerindeki etkileri de oldukça belirgin oldu. Fakat bu kanalların geri dönmesi, yeni tartışmaları da beraberinde getirecek.

Alphabet, muhafazakâr görüşlere sahip içerik üreticilerin platformda görünür olmasının önemini vurguladı. Bu kanalların demokratik tartışmalara katkı sunduğunu ifade etti. Bunun yanında, farklı seslerin varlığının toplumsal denge açısından kritik olduğuna dikkat çekti. Yine de, yanlış bilginin kontrolü konusunda yeni sınırların nasıl çizileceği belirsizliğini koruyor. Bu denge, platform için gelecekte en zorlayıcı meselelerden biri olacak.

Avrupa Birliği’nin Dijital Hizmetler Yasası ve Dijital Piyasalar Yasası da mektupta gündeme getirildi. Alphabet, bu düzenlemelerin ifade özgürlüğünü kısıtlama riski taşıdığını belirtti. Buna rağmen, Avrupa’nın internet platformlarına getirdiği yükümlülükler giderek artıyor. Şirket, bu baskıların uzun vadede kullanıcıların özgürlüklerini sınırlandırabileceğini düşünüyor. Bu açıdan, tartışmalar yalnızca ABD ile sınırlı kalmıyor.

ABD Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi’nin sürdürdüğü soruşturmalar süreci yakından etkiliyor. Komite, hükümetin sosyal medya şirketleri üzerindeki etkisini incelemeye devam ediyor. Yakın zamanda yapılan oturumlarda Avrupa’daki düzenlemeler de tartışıldı. Bunun yanında, şirketlerin içerik denetimi konusunda nasıl hareket ettiği masaya yatırıldı. Bu soruşturmalar, ilerleyen dönemde YouTube’un atacağı adımları şekillendirebilir.