Meta, kullanıcı güvenliğini iyileştirmeye yönelik hamlelerine bir yenisini daha ekledi. WhatsApp ve Messenger uygulamalarına entegre edilen yeni uyarı sistemleri, dijital dolandırıcılıkları erken aşamada fark etmeyi kolaylaştırmayı amaçlıyor. Özellikle yaşça büyük kullanıcıların sıkça hedef alındığı dolandırıcılık girişimleri, Meta’nın bu alana daha yakından eğilmesini zorunlu kıldı. Geliştirilen sistem, kullanıcıları bilinçli tercihler yapmaya teşvik ediyor.
WhatsApp’ta yapılan görüntülü aramalarda, tanınmayan kişilerle ekran paylaşımı gerçekleştirilmek istendiğinde kullanıcıyı uyaran yeni bir sistem devreye girdi. Bu uyarı ekranı, kişisel bilgilerin paylaşılmadan önce bir kez daha düşünülmesini sağlıyor. Meta’ya göre, dolandırıcılar bu yöntemi kullanarak kullanıcıların banka bilgileri, kimlik doğrulama kodları ve diğer kritik verilerine ulaşmayı hedefliyor.
WhatsApp uyarıların yanında kısa açıklamalar da yapıyor
Uyarılar yalnızca görünmekle kalmıyor, aynı zamanda kısa açıklamalarla riskin boyutunu da aktarıyor. Her ne kadar bu tür bildirimler kullanıcıyı yavaşlatsa da, potansiyel zararların önüne geçmek açısından ciddi katkı sağlıyor. Uygulamanın arayüzüne entegre edilen sistemin kullanımı da oldukça sezgisel şekilde tasarlandı.

Messenger tarafında ise yapay zekâ destekli içerik analizi ile şüpheli mesajlar işaretleniyor. Sistem, gelen mesajın dolandırıcılık içerme olasılığını değerlendiriyor ve kullanıcıya riskli bir etkileşimde bulunabileceğini bildiriyor. Uyarı ekranında, yaygın dolandırıcılık türlerine dair bilgiler kısa maddeler hâlinde sıralanıyor. Örneğin, kolay yoldan para kazanma vaatleri ya da evden çalışarak yüksek gelir sağlama önerileri sıkça kullanılan yöntemler arasında gösteriliyor. Bu noktada sistem, kullanıcıya ya hesabı engellemesini ya da doğrudan şikâyet etmesini öneriyor. Böylece pasif uyarıların ötesine geçilerek kullanıcı eyleme yönlendiriliyor.
Meta, 2025 yılının ilk yarısında yaklaşık 8 milyon sahte hesabın dijital dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanıldığını tespit ettiğini açıkladı. Bu hesapların büyük çoğunluğu Myanmar, Kamboçya, Filipinler ve BAE gibi ülkelerdeki organize ağlarla ilişkilendiriliyor. Aynı dönemde 21 bini aşkın Facebook sayfası ve profili de sahte müşteri temsilcisi gibi davranarak kullanıcıların kişisel bilgilerini ele geçirmeye çalıştı. Meta bu hesapları devre dışı bırakarak platformdaki etkileşim kalitesini artırmaya çalıştı. Ancak bu tür hesapların tekrar tekrar ortaya çıkması, yalnızca teknik önlemlerin yeterli olmadığını gösteriyor. Kullanıcı bilincinin artırılması, bu noktada teknik önlemler kadar önemli hâle geliyor.

Facebook’ta sahte müşteri hizmeti mesajları o kadar yaygınlaştı ki, artık birçok kullanıcı gerçek destek ekiplerine bile mesafeli yaklaşıyor. Kullanıcıların bir kısmı yaşadığı olumsuz deneyimlerden dolayı destek taleplerini dahi iletmek istemiyor. Buna rağmen, dolandırıcılar hâlâ bu mesajları kullanarak insanları kandırmaya devam ediyor. Bu durum, özellikle internetle sınırlı ilişkisi olan yaşlı kullanıcılar açısından daha tehlikeli bir hâl alıyor. Çünkü teknik detaylara hâkim olmayan bireyler, sahte içerik ile gerçek bilgi arasında ayrım yapmakta zorlanabiliyor. Öte yandan, bu kullanıcılar yalnızlık gibi psikolojik faktörler nedeniyle dolandırıcılara daha kolay güvenebiliyor.
Dolandırıcılık girişimlerinde, mesajlaşma uygulamalarının dışında arkadaşlık servisleri ve kripto para platformları da yoğun biçimde kullanılıyor. Bazı dolandırıcılar, kurbanlarıyla romantik ilişkiler kurar gibi yaparak güven ortamı oluşturuyor. Ardından bu güven üzerinden parasal talepler gündeme geliyor. Özellikle yalnız yaşayan veya bilişsel sorunlar yaşayan kişiler bu taktiklere karşı daha savunmasız kalıyor. Dolandırıldığını fark etmeyen mağdurlar, yardım taleplerine dahi direnç gösterebiliyor. Böyle durumlarda, sadece bireyin değil, aile fertlerinin de devreye girmesi gerekebiliyor.
Meta, geçmişte de çeşitli bilgilendirme kampanyaları düzenlemişti. Örneğin Sevgililer Günü döneminde romantik dolandırıcılıklara karşı uyarılar yayınlanmıştı. Ne var ki bu tür içerikler yaşlı kullanıcıları doğrudan hedef almıyordu. Yeni eklenen uyarılar ise daha net bir şekilde dijital güvenlikten uzak bireylere odaklanıyor. Platform içinde yayımlanan uyarılar, kullanıcıyı hem bilgilendiriyor hem de karar alma süreçlerini etkiliyor.
Meta, yalnızca yazılımsal önlemlerle yetinmeyip kurumsal iş birliklerini de artırıyor. Şirket, ABD merkezli National Elder Fraud Coordination Center adlı organizasyonla birlikte çalışmaya başladığını açıkladı. Bu merkezde AARP, Google, Microsoft, Amazon ve Walmart gibi şirketlerle birlikte hareket ediliyor. Hedef, yaşlı bireyleri hedef alan dolandırıcılıkları önceden saptamak ve müdahale imkânlarını artırmak. Kolluk kuvvetleriyle birlikte geliştirilen iş modelleri, özel sektör ile kamu arasındaki koordinasyonu güçlendiriyor. Böylece önleyici mekanizmaların daha etkili çalışması sağlanıyor.