WhatsApp, iOS uygulamasında tasarımsal bir değişime gitmeye hazırlanıyor. Meta tarafından doğrudan bir açıklama yapılmış değil. Buna rağmen bazı iPhone kullanıcıları uygulamada dikkat çekici bir görsel yenilikle karşılaştı. Bu yeni görünüm, Apple’ın iOS 17 ile tanıttığı Liquid Glass tasarım diline oldukça yakın. Arayüzdeki en somut değişim, alt kısımdaki sekme çubuğunda gözlemleniyor.
Kullanıcıların sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda, sekme çubuğunun artık arka planla daha uyumlu ve şeffaf bir yapıya sahip olduğu görülüyor. Bununla birlikte, ekranlar arasında geçiş yapılırken uygulamanın sunduğu animasyonlar daha akıcı bir deneyim sunuyor. Bu değişim, yalnızca estetik anlamda değil; kullanım alışkanlıklarını daha modern bir çizgiye taşımayı da hedefliyor. Tüm bunların yanında, Apple ekosistemine uyumlu bir tasarım dilinin benimsenmesi, kullanıcı deneyimini daha da bütünleştiriyor. Görsel olarak sadeleşen arayüz, teknik olarak da hafif bir kullanım hissi veriyor.
WhatsApp, iOS uygulamasını daha uyumlu ve akışkan hale getiriyor
WABetaInfo’nun verdiği bilgilere göre, bu yenilik Meta’nın sınırlı bir kullanıcı grubuyla gerçekleştirdiği bir test aşamasının parçası olabilir. WhatsApp, geçtiğimiz ay beta sürümünde bu tasarım üzerinde çalışmaya başlamıştı. Şimdi ise benzer değişiklikler, beta dışındaki bazı iOS kullanıcılarının da erişimine açılmış durumda. Buradan hareketle, Meta’nın tasarımı yavaş yavaş daha geniş bir kullanıcı kitlesine sunmayı hedeflediği anlaşılıyor. Buna ek olarak, bu tarz sessiz geçişlerin daha önceki güncellemelerde de kullanıldığı biliniyor.
Meta, WhatsApp güncellemelerini her zaman tek seferde herkese ulaştırmıyor. Aksine, bu tür yenilikler genellikle kademeli biçimde dağıtılıyor. Bu yaklaşım, olası hataların erkenden tespit edilmesine imkân tanıyor. Ayrıca, kullanıcı geri bildirimlerine göre hızlı müdahalelerde bulunulabiliyor. Uygulamanın dünya genelinde milyarlarca kullanıcıya sahip olduğu düşünülünce, bu temkinli yayılım biçimi anlaşılır hale geliyor.
Yeni arayüzle birlikte gelen değişiklikler yalnızca görsellikle sınırlı değil. Güncellemeyle birlikte iOS cihazlara Live Photos desteği de eklenmiş durumda. Bununla beraber, mesaj içeriklerinin cihaz içinde çevirilebilmesini sağlayan yeni bir özellik daha sunuldu. Bu özellikler, kullanıcıların günlük iletişim alışkanlıklarını kolaylaştırmak amacıyla geliştirildi. Görsel değişikliklerin yanında, bu tür işlevsel detaylar da dikkate değer.
Görünüm açısından sadeleşmiş bir yapıya sahip olan Liquid Glass arayüzü, özellikle iOS 17 ve sonrasını kullanan cihazlarda etkisini daha fazla hissettiriyor. Eski cihazlarda bu görsel geçişlerin ne ölçüde hissedileceği ise şu an için belirsizliğini koruyor. Öte yandan, uygulamanın yeni arayüzü daha güncel iPhone modellerinde daha akıcı çalışıyor gibi görünüyor. Bu da yazılımın, donanımsal yeterlilikle birlikte en iyi performansı verdiğini gösteriyor. Tüm bunların yanı sıra, tasarım değişikliğinin kullanıcı dostu bir deneyimi hedeflediği anlaşılıyor.
Kimi kullanıcılar bu değişiklikleri fark ederken, kimileri hâlâ eski arayüzle uygulamayı kullanıyor. Bu durum, güncellemenin aşamalı bir biçimde sunulmasından kaynaklanıyor. WhatsApp’ın geçmişteki uygulamalarına bakıldığında, bu tür büyük değişimlerin tüm kullanıcılara ulaşmasının birkaç haftayı bulabildiği biliniyor. Bu nedenle henüz yeni tasarımı göremeyenlerin biraz daha sabırlı olması gerekiyor. Meta, kullanıcıların geri bildirimleri doğrultusunda bu dağıtımı şekillendirmeyi tercih ediyor.
Liquid Glass tasarımının WhatsApp’a entegre edilmesi, sadece Apple’a yakınlaşmak anlamına gelmiyor. Aynı zamanda uygulamanın genel tasarım vizyonunda da bir sadeleşme ve modernleşme eğilimi göze çarpıyor. iOS kullanıcılarının uygulamalarında aradığı uyumlu ve şık görsellik, bu geçişle daha belirgin hale geliyor. Uygulamanın arayüzünde yapılan bu tür iyileştirmeler, uzun vadede kullanıcı bağlılığına da olumlu etki edebiliyor. Böylece WhatsApp, sadece mesajlaşma deneyimini değil, görsel deneyimi de güncel tutmayı amaçlıyor.
Her ne kadar bu tür güncellemeler küçük gibi görünse de, kullanıcı deneyimi üzerinde büyük etkiler yaratabiliyor. Uygulamanın daha akıcı çalışması, sade bir tasarımla birleştiğinde kullanım memnuniyetini artırabiliyor. Özellikle Apple’ın görsel tercihleriyle uyumlu tasarım detaylarının benimsenmesi, kullanıcıların cihazlarıyla olan etkileşimini de olumlu yönde etkiliyor. Bu bağlamda WhatsApp’ın attığı bu adım, teknik değil, estetik bir güncelleme olarak da değerlendirilebilir. Tasarım ve fonksiyon arasındaki bu denge, uygulamanın kullanıcılar arasında popülerliğini sürdürmesine katkı sunuyor.
