Teknoloji

WhatsApp, yapay zekâ sohbet botlarına sınır çiziyor

whatsapp

WhatsApp, 2026 itibarıyla genel amaçlı yapay zekâ sohbet botlarının platform üzerinden doğrudan çalışmasını engelleyecek. Meta‘nın güncellediği kullanım şartlarıyla birlikte, büyük dil modeli tabanlı sistemlerin WhatsApp Business API üzerinden erişim sağlaması mümkün olmayacak. Bu karar, özellikle son dönemde WhatsApp’ı doğrudan bir sohbet arayüzü gibi kullanan bazı yapay zekâ şirketlerini etkileyecek. OpenAI ve Perplexity gibi şirketler, bu tür kullanım biçimlerini yaygınlaştırmıştı.

Yakın geçmişte bazı yapay zekâ platformları, kullanıcıların rehberlerine ekleyebileceği telefon numaraları üzerinden hizmet sunmaya başlamıştı. Bu yöntem, düşük veri kullanımıyla hızlı ve basit bir iletişim sunması bakımından dikkat çekiyordu. Bununla birlikte, birçok ülkede WhatsApp trafiğinin operatörler tarafından ücretsiz sunulması, bu modeli daha da cazip hâle getirdi. Kullanıcılar, klasik uygulamalar yerine WhatsApp üzerinden yapay zekâ ile konuşma deneyimini tercih etmeye başladı. Meta ise bu kullanımı, platformun işleyiş amacına uygun bulmadı ve müdahale kararı aldı.

Meta, yapay zekâ sohbet botlarının WhatsApp üzerinden çalışmasına izin vermeyecek

Meta tarafından yapılan düzenlemeyle birlikte, büyük dil modelleri ve benzeri yapay zekâ teknolojilerinin API üzerinden kullanıcıya ulaşması yasaklanıyor. Şirket, bu teknolojilerin “ana işlev” olarak sunulmasına karşı çıkıyor. Özetle, eğer bir hizmetin merkezinde yapay zekâ sohbet özelliği yer alıyorsa, artık WhatsApp üzerinden çalışması mümkün olmayacak. Fakat bu karar, yapay zekânın destekleyici rol oynadığı müşteri hizmeti botlarını kapsamıyor. Dolayısıyla, örneğin bir e-ticaret firmasının sipariş takibi yapan sohbet robotu bu kurala takılmayacak.

Meta’nın yeni kullanım şartlarında, bu ayrım açıkça tanımlanmış durumda. Buna göre, teknolojinin temel işlev mi yoksa ikincil ya da yardımcı bir özellik mi olduğuna Meta karar verecek. Değerlendirme tamamen şirketin takdirinde olacak ve geliştiricilerin buna uygun hareket etmesi beklenecek. Şirket bu yaklaşımı, platformun temel işlevini korumak adına gerekli bir sınır olarak tanımlıyor. Kullanıcı deneyiminin doğrudan etkilenmemesi için ise destek süreçlerine dair esneklik sağlanıyor.

OpenAI, alınan karar sonrası WhatsApp üzerinden sunduğu hizmetin 15 Ocak 2026’da sona ereceğini açıkladı. Bu açıklamayla birlikte, kullanıcıların WhatsApp üzerinden ChatGPT benzeri bir deneyim yaşaması mümkün olmayacak. Bu karar, OpenAI için önemli bir geri adım anlamına geliyor. Kullanıcıların platformdan beklediği etkileşim de doğrudan bu karar doğrultusunda değişecek. Öte yandan Perplexity henüz herhangi bir resmi açıklamada bulunmadı.

Perplexity’nin hâlihazırda Telegram ve X gibi platformlarda aktif olduğu biliniyor. Bu yönüyle bakıldığında, şirketin WhatsApp dışındaki kanallara yönelmesi olası görünüyor. Ne var ki, WhatsApp’ın dünya çapındaki yaklaşık 3 milyar aktif kullanıcısı düşünüldüğünde, bu platformun kaybedilmesi azımsanacak bir durum değil. Yapay zekâ hizmetlerinin yaygınlaşması için bu tür mesajlaşma uygulamaları oldukça stratejik konumda. Bu nedenle geliştiricilerin farklı çözümler aramaya başlayacağı beklenebilir.

Meta, bu kısıtlamaları getirirken kendi yapay zekâ çözümlerini de sessizce öne çıkarmaya başladı. Meta AI adı verilen dijital asistan, Instagram ve Facebook’ta test edilmeye devam ediyor. WhatsApp’a da entegre edilmesi planlanan bu sistem, ileride şirketin kullanıcıya doğrudan ulaşacağı temel araçlardan biri hâline gelebilir. Bu bağlamda bakıldığında, Meta’nın dışa kapalı bir yapay zekâ stratejisine yönelme eğiliminde olduğu görülüyor. Böylece üçüncü parti AI sistemlerinin alanı daralıyor.

Her ne kadar bu karar, dış geliştiricilerin önünü kesse de Meta’nın platform üzerindeki kontrolünü güçlendiriyor. Bu sayede hem içerik denetimi daha kolay yapılabiliyor hem de kullanıcı etkileşimi daha standart bir yapıya kavuşuyor. Diğer yandan, WhatsApp gibi uygulamalarda yapay zekâ ile sohbet etmek isteyen kullanıcılar için farklı platformlara yönelmek kaçınılmaz olacak. Özellikle Telegram gibi geliştirici dostu platformlar, bu süreçten kazançlı çıkabilir. Bu da mesajlaşma uygulamaları arasında yeni bir rekabet alanı yaratabilir.

Kısıtlamaların kullanıcı tarafındaki etkisi de zamanla netleşecek. Yapay zekâyla doğal sohbet deneyimi sunan sistemler, mobil erişimi kolaylaştırdığı için özellikle gelişmekte olan ülkelerde popülerdi. WhatsApp’ın veri kullanımındaki avantajları sayesinde bu modeller yaygınlaşmıştı. Ancak Meta’nın bu yeni kurallarıyla birlikte, bu erişim biçimi ortadan kalkacak. Alternatif sunamayan uygulamalar, WhatsApp kitlesine ulaşma şansını kaybedecek.