Apple, watchOS 26 güncellemesiyle birlikte Apple Watch kullanıcılarına daha akıllı bir pil takip sistemi sunmaya hazırlanıyor. Bu yeni özellik, saatlerin gün içinde olağan dışı enerji harcayıp harcamadığını tespit edebilecek. Sistem, önceki kullanım alışkanlıklarını temel alarak mevcut pil tüketimini analiz ediyor. Bu sayede, pilin beklenenden daha hızlı tükenmesi durumunda kullanıcı zamanında uyarılıyor.
Günlük pil kullanımı sabit bir düzende ilerlemese de watchOS 26, ortalamanın dışına çıkan durumları yakalayabilecek kapasiteye sahip. Örneğin, saat akşam yediye gelmeden yüzde 50 seviyelerine düştüyse ve bu seviye normalin oldukça altındaysa, kullanıcıya bir bildirim gösteriliyor. Bu bildirim, doğrudan Düşük Güç Modu’nu açmak için bir kısayol da içeriyor. Böylece kullanıcı, şarj aleti bulana kadar Apple Watch’un kalan pilini daha verimli kullanabiliyor.
watchOS 26 ile Apple Watch pil tüketimindeki olağandışı düşüşleri fark ederek sizi uyarabiliyor
Bu yeni sistem, yalnızca düşük pil yüzdesine değil, alışılmadık pil harcama senaryolarına da odaklanıyor. Yani saat yüzde 40’tayken değil, normalde yüzde 60 olması gereken bir anda yüzde 40’taysa uyarı devreye giriyor. Buradaki asıl amaç, kullanıcıyı zorda kalmadan önce bilgilendirmek. Özellikle hareketli geçen günlerde bu işlev oldukça işe yarayabilir.
Tüm bunların yanında sistemin çalışma mantığı, geçmiş pil kullanımı verilerinin analizine dayanıyor. Yani, kullanıcı saati ne zaman ve nasıl kullanıyorsa, buna göre bir ortalama oluşturuluyor. Eğer o gün ortalamanın çok dışına çıkılmışsa, sistem bu farklılığı algılayıp devreye giriyor. Böylece sadece düşük pil değil, beklenmedik tüketim de kontrol altına alınıyor.
Her şeye rağmen bu özelliğin en iyi çalışması için kullanıcıların sistemin davranışını öğrenmesi gerekebilir. Örneğin, beta sürümlerinde sistem verimsiz çalışabileceğinden, uyarılar beklenenden daha sık gelebilir. Bu durum, geliştirici sürümlerinde olağan kabul edilse de, genel kullanıma açıldığında sistemin daha dengeli işlemesi bekleniyor. Bu yüzden güncellemenin halka açık beta süreci, sistemin kararlılığı açısından kritik rol oynayacak.
Ne var ki bu özellik sadece yazılım kaynaklı pil düşüşlerini değil, kullanıcı kaynaklı anormallikleri de tespit edebiliyor. Örneğin, yoğun GPS kullanımı ya da zayıf hücresel sinyalde geçirilen uzun süreler pilin daha çabuk bitmesine neden olabiliyor. Eğer kullanıcı bu gibi durumların farkında değilse, sistemin gönderdiği uyarı bilgilendirici olabilir. Bu da günlük kullanımda pil yönetimini daha sağlıklı bir hale getiriyor.
Bunun yanı sıra, sistemin sunduğu kısayol sayesinde pil tasarrufu sağlamak çok daha hızlı hale geliyor. Bildirimde yer alan Düşük Güç Modu geçişi, birkaç adım yerine tek dokunuşla yapılabiliyor. Bu da saatten maksimum verim almak isteyen kullanıcılar için pratik bir kolaylık sunuyor. Özellikle dışarıda geçirilen uzun günlerde bu tür çözümler kullanıcı deneyimini doğrudan etkiliyor.
Apple’ın bu işlevi iPhone tarafında da iOS 26 ile birlikte kullanıma sunacağı belirtiliyor. Böylece hem Apple Watch hem de iPhone, anormal pil kullanımlarını izleyerek kullanıcıya bilgi verecek. Sistem, yalnızca pil yüzdesine değil, genel kullanım dengesine odaklanarak daha bütünsel bir analiz yapmayı hedefliyor. Bu sayede kullanıcılar yalnızca cihazlarının değil, kullanım alışkanlıklarının da farkına varabilecek.