Vivo, Çin’de tanıttığı X300 ve X300 Pro modellerini yalnızca iki hafta sonra Avrupa’da satışa çıkardı. Bu hamleyle birlikte şirketin bugüne dek sadece Çin pazarına sunduğu OriginOS işletim sistemi de küresel pazara açılmış oldu. Daha önce Vivo’nun yurtdışındaki telefonlarında Funtouch OS bulunuyordu. Şimdi ise bu alışkanlık terk ediliyor. Böylece şirket hem donanım hem de yazılım açısından yeni bir sayfa açıyor.
2020 yılının kasım ayında Çin’de duyurulan OriginOS, Vivo’nun uzun süre boyunca sadece kendi iç pazarında tuttuğu bir arayüz olarak biliniyordu. Funtouch OS’un sade, yer yer ağır kalan tasarımı ve sınırlı özelleştirme seçenekleri uzun süredir kullanıcıların eleştirdiği noktalar arasındaydı. Bu duruma rağmen Vivo, global pazarda bu yazılımla devam etmeyi tercih etmişti. Fakat artık bu yaklaşım değişmiş görünüyor. Üstelik yeni OriginOS, yalnızca daha iyi görünen bir arayüz değil; daha hızlı, daha akıcı ve daha işlevsel bir deneyim de sunuyor.
Vivo X300 serisi donanım tarafında da ciddi iyileştirmeler getiriyor
Kilit ekranında yapılan derinlik efektli tasarım değişiklikleri, kullanıcıların cihazla olan etkileşimini belirgin şekilde artırıyor. Dynamic Glow olarak adlandırılan geçiş animasyonları, menüler arası geçişleri daha akıcı hale getiriyor. Bununla birlikte, mini widget’ların daha esnek yerleşimi ve ekran üzerindeki kişiselleştirme alanlarının artırılması da dikkat çeken bir diğer detay. Arayüz artık sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda estetik olarak da tatmin edici bir yapı sunuyor. Bu da, kullanıcıların telefonla olan bağını kuvvetlendiren unsurların başında geliyor.
X300 serisinin donanım tarafında da ciddi iyileştirmeler bulunuyor. Her iki modelde yer alan silikon-karbon piller sırasıyla 6.040 mAh ve 6.510 mAh kapasite sunuyor. Her ne kadar bu değerler bazı rakip modellere kıyasla sınırlı görünse de enerji verimliliği konusundaki iyileştirmeler kullanım süresine olumlu yansıyor. Özellikle arka planda yapılan optimizasyonlarla birlikte batarya dayanıklılığı günlük kullanım için fazlasıyla yeterli hale gelmiş durumda. Bu noktada donanım ile yazılımın senkronizasyon içinde çalışması dikkat çekiyor. Kullanıcılar artık daha uzun süreli bir deneyim bekleyebilir.
Kamera tarafında Vivo, özellikle Pro modelle birlikte iddialı bir çizgi izliyor. 200 megapiksellik telefoto kamera, detay yakalama konusunda oldukça güçlü bir performans sunuyor. Üstelik bu sensör, Zeiss’in 2.35x optik yakınlaştırma sağlayan harici telefoto lensiyle tam uyumlu şekilde çalışabiliyor. Böylece mobil fotoğrafçılıkla ilgilenen kullanıcılar için ciddi bir alternatif ortaya çıkıyor. Bunun yanında görüntü işleme algoritmalarında yapılan iyileştirmeler de dikkat çekiyor. Tüm bunların sonucunda, fotoğraf kalitesi yalnızca donanımla değil, yazılım desteğiyle de bir adım öteye taşınıyor.
Vivo X300 serisi şu anda Avrupa’nın altı ülkesinde satışa sunulmuş durumda. Bu ülkeler arasında Avusturya, İspanya, Polonya, Macaristan, Çekya ve İtalya yer alıyor. Standart X300 modeli 1.049 avrodan alıcı bulurken, Pro modelin fiyatı 1.399 avro olarak belirlenmiş. Fiyatlandırma, cihazların sunduğu özellikler göz önünde bulundurulduğunda amiral gemisi segmentiyle örtüşüyor. Vivo’nun Avrupa’daki marka bilinirliği göz önüne alındığında, bu fiyat politikası bazı kullanıcılar için belirleyici olabilir.









