Teknoloji

Windows 11 ile USB-C portlarda beklenti ve gerçek buluşuyor

windows 11

Yeni bir Windows 11 bilgisayar alıp USB-C portuna bir monitör bağladığınızda görüntü gelmemesi şaşırtıcı bir durum değil. Portun fiziksel olarak uygun görünmesi çoğu zaman yeterli olmuyor. Bazı cihazlarda bu port yalnızca şarj işlevi görürken, kimilerinde ise veri aktarımı veya görüntü desteği de sunuluyor. Kullanıcı için bu farkları anlamak çoğu zaman mümkün olmuyor. Microsoft, Windows Hardware Compatibility Program (WHCP) ile bu belirsizliği ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

WHCP kapsamında tanımlanan yeni kurallar, USB-C bağlantılarında minimum özellik seviyesini zorunlu hâle getiriyor. Artık WHCP sertifikalı Windows 11 yüklü bir dizüstü bilgisayarda yer alan her USB-C portu, şarj, veri ve görüntü aktarımı gibi temel işlevleri desteklemek zorunda. Böylelikle kullanıcılar, portun sunduğu işlevleri deneme-yanılma yoluyla öğrenmek zorunda kalmayacak. Donanım ve sürücü düzeyindeki bu bütünlük, daha kararlı ve öngörülebilir bir kullanım deneyimi sağlayacak.

USB-C teknolojisi teorik olarak çok yüksek potansiyellere sahip. 240 watt’a kadar güç iletebilmesi, 80 Gbps’ye varan veri hızları sunması ve DisplayPort Alt Modu ile harici ekranlara destek vermesi bu potansiyeller arasında yer alıyor. Ne var ki bu özelliklerin tamamı her cihazda aktif olarak sunulmuyor. Bu durum, portlar fiziksel olarak benzer görünse bile, işlevsellik açısından büyük farklar yaratıyor.

USB-C bağlantısının ne sunduğu artık her cihazda aynı olacak

Yeni WHCP gereklilikleriyle birlikte Microsoft, üretici tercihlerini belirli sınırlar içine alıyor. Artık tüm mobil sistemlerdeki USB-C portları, DisplayPort Alt Modu desteğine sahip olmak zorunda. Bu sayede kullanıcılar herhangi bir monitörü bağladığında görüntü alamama gibi sorunlarla karşılaşmayacak. VESA tarafından sertifikalandırılmış bu bağlantılar, görüntü aktarımında daha yüksek kararlılık sağlayacak.

Bunun yanı sıra tüm portlarda USB Power Delivery (USB PD) desteği de zorunlu hâle getirildi. Bu, tüm bağlantı noktalarının aynı zamanda hızlı ve güvenli şarj imkânı sunmasını garanti altına alıyor. Böylelikle her port üzerinden cihaz şarj etmek mümkün olacak ve kullanıcılar hangi portun ne işe yaradığını sorgulamak zorunda kalmayacak. Ayrıca Microsoft’un kendi sürücü altyapısını zorunlu kılması, güvenlik güncellemelerinin daha düzenli ve sorunsuz biçimde ulaşmasını sağlayacak.

Daha üst seviye cihazlarda ise bu gereklilikler daha da genişletiliyor. 40 Gbps ve 80 Gbps destekli USB-C portlara sahip sistemlerde, PCIe tünelleme desteği zorunlu. Bu, harici ekran kartları veya yüksek hızlı SSD kutularının, sistemle entegre biçimde çalışmasına olanak tanıyor. Aynı zamanda iki adet 4K monitörün 60 Hz’de çalışabilmesi de bu portlar sayesinde mümkün kılınıyor.

Bu cihazlarda ayrıca Thunderbolt 3 ve 4 uyumluluğu da şart koşuluyor. Bu sayede kullanıcılar mevcut Thunderbolt donanımlarını herhangi bir uyumsuzluk yaşamadan kullanabiliyor. Intel tarafından sertifikalandırılan bu portlar, hem Microsoft’un WHCP gerekliliklerini hem de USB-IF standartlarını karşılıyor. Bu yapı, portun ne sunduğu konusunda daha fazla öngörü sunuyor.

Microsoft, bu standartların denetimini Windows Hardware Lab Kit (HLK) üzerinden gerçekleştiriyor. Üretici firmalar, HLK testlerini başarıyla geçmeden cihazlarına WHCP sertifikası alamıyor. Testler sinyal zamanlaması, hız pazarlığı, güç iletimi ve uyku modundaki kararlılığı kapsıyor. Her başarısızlık, yazılım veya donanım düzeyinde çözülmeden sertifika verilmesini engelliyor.

Microsoft’un sunduğu bir diğer test aracı olan MUTT (Microsoft USB Test Tool) ise bu süreçte önemli bir rol oynuyor. MUTT, portun sinyal kalitesinden güvenlik seviyesine kadar birçok detayda otomatik testler uyguluyor. Böylece yalnızca kağıt üzerinde değil, gerçek kullanım koşullarında da bu portların vaat ettikleri işlevleri yerine getirmesi sağlanıyor. Microsoft, bu testlere ve gereklilik belgelerine çevrimiçi olarak erişim sunuyor.

Geliştirilen bu yeni yapı, WHCP sertifikalı cihazlarda USB-C portlarının bekleneni sunmasını hedefliyor. Her portun neyi desteklediği açıkça belirtilmeden, aynı işlevi sunması büyük bir kolaylık sağlıyor. USB veri aktarımı, şarj desteği ve harici ekran bağlantısı gibi temel işlevlerin tüm portlarda standart hâle gelmesi, kullanıcı deneyimini iyileştirmenin ötesinde, sorun çözmeye dayalı bir yaklaşım sunuyor.

Microsoft, WHCP ile yalnızca bugünkü sorunları çözmekle kalmıyor. Aynı zamanda USB 80 Gbps standardı gibi geleceğe yönelik teknolojilere de şimdiden altyapı hazırlıyor. Bu portlar hem simetrik (80/80) hem de asimetrik (120/40) veri yollarını destekleyerek özellikle yüksek çözünürlüklü görüntü iletimine yönelik daha geniş bir bant genişliği sağlıyor. Bu yaklaşım, USB-C’nin gerçekten evrensel bir bağlantı standardı olmasına katkı sunacak.