Türkiye Girişim Ekosistemi 2025 yılında dengeli ama temkinli bir atmosferde ilerliyor. Startups.watch tarafından paylaşılan verilere göre, yılın ilk dokuz ayında toplam 416 milyon dolar yatırım gerçekleşti ve bu yatırımlar 240 turda toplandı. Getir ile BiGG Fonu bağlantılı işlemler hariç tutulduğunda, 414 milyon dolar ve 136 turdan oluşan daha sade bir tablo ortaya çıktı. 2023’ten bu yana işlem adedinde düşüş sürse de, yatırım hacmi hâlâ pandemi öncesi dönemlerin oldukça üzerinde seyrediyor. Tüm bunlara ek olarak, yılın üçüncü çeyreğinde Midas ve Good Job Games gibi büyük turların etkisiyle hareketlilik yeniden ivme kazandı.
Erken aşama yatırımlar, 2025’in ilk dokuz ayında ekosistemin nabzını tutan en belirgin unsur oldu. Series A ve B kategorilerinde gözlenen artış, yatırımcıların potansiyel arayışını sürdürdüğünü gösterdi. Buna rağmen geç aşama yatırımlarda iki yıldır süregelen durağanlık devam ediyor. Yatırımların yüzde 64’ü yalnızca dört girişime yönelirken, 2024 yılında bu yoğunlaşma 11 girişimde yüzde 80 seviyesindeydi. Bu tablo, sermayenin daha seçici bir şekilde yönlendirildiğine işaret ediyor. Yine de, erken aşama girişimlerin yarattığı dinamizm ekosistemin genel direncini korumasına yardımcı oluyor.
Türkiye Girişim Ekosistemi Fintech, Oyun ve Yapay Zekâ ile büyüdü
2025 yılı yatırım dağılımında Fintech, Oyun ve Yapay Zekâ öne çıkan üç sektör olarak kayda geçti. Yatırım adedinde Yapay Zekâ zirvede yer alırken, Fintech ikinci, Oyun ise üçüncü sıraya yerleşti. Bu sıralama, teknolojik odaklı girişimlerin yatırımcı gözünde hâlâ öncelikli konumda olduğunu gösteriyor. Bölgesel ölçekte bakıldığında Türkiye, uzun yılların ardından ilk kez Yunanistan’ın gerisinde kaldı. Ne var ki, MENA bölgesinde Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın 1 milyar dolar eşiğini aşması, bölgedeki rekabetin sertleştiğini açık biçimde ortaya koydu.
Bunun yanında Avrupa tarafında tablo görece daha istikrarlı seyretti. İngiltere, Almanya ve Fransa’da yalnızca sınırlı düşüşler yaşanırken, Türkiye’de yatırım hacmi biraz daha belirgin bir daralma gösterdi. Yine de genel tablo, Türk girişim ekosisteminin küresel trendlere tamamen kapalı kalmadığını kanıtlıyor. Yatırımcıların risk algısı hâlâ yüksek olsa da, büyüme potansiyeli taşıyan alanlarda stratejik hamleler devam ediyor. Her şeye rağmen girişimciler, finansman ortamının daraldığı bu dönemde bile yenilik üretme gücünden vazgeçmiyor.
Türkiye’de tohum aşamasından erken VC aşamasına geçiş oranı yaklaşık yüzde 7 seviyesinde kalıyor. Bu oran İngiltere, Fransa ve Almanya’da yüzde 50 civarında ölçülüyor. Girişimler Türkiye’de ortalama 22 bin dolar sermaye ile yola çıkarken, İngiltere’de bu miktar 373 bin dolar, Fransa’da 1 milyon dolar, Almanya’da ise 280 bin dolar düzeyinde. Aradaki fark, sermaye derinliği açısından ciddi bir uçurum yaratıyor. Buna rağmen, yerli girişimlerin sınırlı kaynaklarla önemli ürünler ortaya koyması, ekosistemin dayanıklılığını artıran bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Kurumsal girişim sermayesi fonlarının ağırlığı, son iki yılda fark edilir biçimde arttı. 2025 itibarıyla Türkiye’de 94 kurumsal VC fonu ve 11 hızlandırma fonu aktif durumda. Her üç yatırımın birinde en az bir kurumsal yatırımcı yer alıyor. Eylül 2025 itibarıyla GSYF sayısı 511’e ulaşırken, yıl içinde 78 yeni fon kuruldu. Bunun yanı sıra, yatırımların yüzde 40’ında en az bir GSYF’nin bulunması kurumsal yapıların piyasada daha etkin hale geldiğini gösteriyor.
Tüm bunların yanında bireysel yatırımcılar da sahadaki etkinliğini koruyor. Fon büyüklüğü açısından kurumsal yapılar ön plana çıksa da, erken aşama yatırımların çoğu hâlâ bireysel sermaye ile destekleniyor. Bu durum, Türkiye’de yatırım kültürünün tabana yayıldığını gösteren önemli bir sinyal oluşturuyor. Her ne kadar işlem hacmi azalsa da, fonlama modelinin çeşitlenmesi sürdürülebilirlik açısından kritik bir avantaj sağlıyor. Girişimlerin bu ortamda ölçek büyütme stratejilerini güncellemesi ise kaçınılmaz hale geliyor.
Paya dayalı kitle fonlama tarafında 2025 yılı dalgalı geçti. İki yeni platform lisans alırken, bir platformun kapanmasıyla aktif platform sayısı 11’e geriledi. İşlem sayısı ve fon hacmi açısından düşüş eğilimi belirginleşti. Buna rağmen bireysel yatırımcı ilgisi azalmadı. Kitle fonlama mekanizmasının daha şeffaf ve erişilebilir hale gelmesi, önümüzdeki dönemde bu alanda yeniden toparlanma ihtimalini güçlendiriyor.
Kadın girişimcilerin ekosistemdeki varlığı, önceki yıllara göre daha görünür hale geldi. 2025’in ilk dokuz ayında kurulan yeni girişimlerin yüzde 24’ünde en az bir kadın kurucu yer aldı. Aynı dönemde yatırımların yüzde 25’i kadın kuruculu ya da ortak kuruculu girişimlere yöneldi. Bu artış, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın girişimcilik alanında somut bir dönüşüm yarattığını gösteriyor. Buna ek olarak, yatırımcıların kadın liderli girişimlere daha bilinçli şekilde yönelmesi dikkat çekiyor.
Yabancı yatırımcı ilgisi 2025’te yeniden artışa geçti. 2023 ve 2024’te duraklayan uluslararası sermaye akışı, bu yıl belirgin biçimde toparlandı. Türkiye’nin genç girişimci profili, teknoloji üretim kapasitesi ve bölgesel potansiyeli yatırımcıların dikkatini yeniden çekti. Yatırım adedinde düşüş yaşansa da, sermaye kalitesinin artması girişim ekosisteminin sağlıklı bir dönüşüm sürecine girdiğini gösteriyor. Tüm bu göstergeler, Türkiye’nin girişimcilik ikliminde sürdürülebilir bir büyümenin temellerinin atıldığını ortaya koyuyor.